Maymun Çiçeği Virüsü (MPOX), son yıllarda dünya genelinde artan vakalarıyla dikkat çeken, zoonotik bir virüs hastalığıdır. Çiçek hastalığına benzer semptomlar gösteren MPOX, özellikle cilt döküntüleri, ateş, lenf bezi şişliği ve baş ağrısı gibi belirtilerle kendini gösterir. İlk olarak 1958'de laboratuvar maymunlarında tespit edilen bu virüs, insanlara da bulaşabilmektedir. Bu bilgilendirme sayfasında, Maymun Çiçeği Virüsü'nün ne olduğunu, nasıl bulaştığını, belirtilerinin neler olduğunu ve alınabilecek önlemleri ayrıntılı olarak inceleyeceğiz. Amacımız, bu hastalık hakkında doğru ve güncel bilgiler sunarak, toplum sağlığını korumaya katkıda bulunmaktır.
Maymun Çiçeği Virüsü (MPOX), adıyla anılan bir zoonotik hastalıktır ve ciltte döküntülerle kendini gösterir. Bu virüs, enfekte bir kişi veya hayvanın cilt lezyonları ya da vücut sıvılarıyla doğrudan temas yoluyla bulaşır. Hastalığın belirtileri arasında lenf düğümlerinde genişleme, ateş, baş ağrısı ve kas ağrısı yer alır.
Maymun çiçeği hastalığı, enfekte kişilerle yakın ve uzun süreli temas, cinsel ilişki, lezyonlarla temas ve solunum yoluyla da bulaşabilmektedir. Ayrıca, enfekte hayvanların kan, vücut sıvıları ya da deri lezyonlarıyla doğrudan temas, ısırık ve tırmalama gibi yollarla insanlara geçiş yapmaktadır.
Bu virüs, orthopox virüs ailesinden gelmektedir ve endemik ülkelerde genellikle enfekte hayvanlarla olan temas sonucu ortaya çıkmaktadır. Kişiden kişiye bulaşma ise genellikle aile içindeki yakın temasa bağlıdır. 2022 yılı, endemik ülkeler dışındaki salgın ile dikkat çekmiş ve burada cinsel temas yoluyla bulaş ön plana çıkmıştır.
Maymun çiçeği virüsü ilk olarak 1958’de Afrika’dan getirilen maymunlarda tespit edilmiştir ve ilk insan vakası 1970 yılında Afrika’da bir çocukta görülmüştür. Bu hastalık, zoolojik kaynaklı olup, maymun, sincap, fare gibi vahşi hayvanlardan insanlara geçiş yapmaktadır. Hayvan ısırıkları, tırmalamaları, etin yenmesi veya hayvan derisinin yüzülmesi gibi durumlar, insanlara bulaşma riskini artırmaktadır.
Bu nedenle, sık sık el yıkanması, kişisel hijyene özen gösterilmesi, ortak kullanılan eşyaların dikkatlice kullanılması ve hasta kişilerle temastan kaçınılması oldukça önemlidir.
Maymun Çiçeği Virüsü (MPOX), iki ana varyantı ile bilinmektedir: Afrikan Varyantı ve Batı Afrika Varyantı. Her iki varyantın da belirli özellikleri vardır:
Afrikan Varyantı: Genellikle daha ciddi hastalık seyrine yol açabilir ve mortalite oranı daha yüksektir. Bu varyant, genellikle Orta ve Batı Afrika'da daha fazla görülmektedir. Enfekte bireylerde daha fazla cilt lezyonu ve şiddetli semptomlar gözlemlenebilir.
Batı Afrika Varyantı: Bu varyant, genellikle daha hafif bir hastalık seyrine sahiptir. 2022'deki salgın sırasında sıkça görülen varyant budur. Daha geniş bir coğrafi alanda yayılma potansiyeline sahip olup, cinsel yolla bulaşma özellikleri ön plana çıkmıştır.
Her iki varyant da virüsün genomik yapısındaki farklılıklarla ayrılır. Varyantların daha fazla detaylı analizleri, halk sağlığı anlayışını geliştirmek ve gereken önlemleri almak için önem taşımaktadır. Bu varyantların izlenmesi, bulaşma yolları ve enfeksiyon kontrolü açısından büyük bir öneme sahiptir.
Maymun Çiçeği Clade 1 Varyantı, maymun çiçeği virüsünün bir alt grubu olarak tanımlanmaktadır ve bu varyant, genellikle Afrikan Varyantı olarak adlandırılan daha ciddi ve ölümcül vakalarla ilişkilidir. Clade 1, mevcut varyantlar arasında daha yüksek ölüm oranları ve şiddetli semptomlarla karakterize edilir.
Bu varyant, özellikle Orta Afrika bölgelerinde yaygın olarak görülmekte ve doğal rezervuarı olarak bazı hayvan türleri ile bağlantılıdır. Enfekte bireylerde genellikle yüksek ateş, şiddetli döküntüler ve lenf düğümlerinde şişlik gibi ciddi belirtiler gözlemlenebilir.
Clade 1'in genomik yapısı, virüsün diğer varyantlarına göre belirli farklılıklar gösterebilir. Bu da, bulaşma dinamiklerini ve hastalığın seyrini etkileyebilir. Salgınlar sırasında bu varyantın izlenmesi, sağlık otoriteleri için önemlidir, zira enfeksiyon kontrolü ve uygun tedavi yöntemlerinin belirlenmesine yardımcı olur.
Maymun Çiçeği Virüsü (MPOX) bulaşma yolları oldukça çeşitlidir ve her bir yolun kendine özgü risk faktörleri bulunmaktadır. İlgili bulaşma yolları detaylı olarak şu şekildedir:
Bu bilgiler, virüsün bulaşma yollarını ve nasıl korunabileceğinizi anlamanıza yardımcı olur. Her zaman sağlık uzmanlarından güncel bilgiler almak da önemlidir.
Maymun Çiçeği Virüsü (MPOX) enfeksiyonunun belirtileri, enfeksiyonun seyrine göre değişiklik gösterebilir. Genel olarak, belirtiler enfeksiyonun ilk evresinde ortaya çıkar ve genellikle şu şekilde sıralanabilir:
Eğer bu belirtilerden herhangi biri ortaya çıkarsa, özellikle son zamanlarda enfekte hayvanlarla veya insanlarla temasta bulunmuşsanız, bir sağlık kuruluşuna başvurmanız önemlidir. Erken tanı ve tedavi, komplikasyonları önlemek açısından kritik öneme sahiptir.
Maymun Çiçeği Hastalığı, MPOX virüsü ile enfekte olunması sonrasında üç evrede kendini gösterir: kuluçka dönemi, prodrom dönemi ve döküntü dönemi.
Kuluçka dönemi, semptomların henüz ortaya çıkmadığı ve genellikle 1-2 hafta süren bir dönemdir. Bu süreçte, kişi henüz bulaşıcı değildir ve hastalığı başkalarına yayma riski bulunmaz.
Prodrom dönemi, hastalığın başlangıcını işaret eder ve burada erken belirtiler görülmeye başlanır. Bu belirtiler arasında ateş, yorgunluk, boğaz ağrısı, baş ağrısı, öksürük ve lenf düğümlerinde şişme yer alır. Özellikle, boyun, koltuk altı ve kasık bölgesindeki lenf düğümlerinin şişmesi, maymun çiçeği için tanının konulmasını kolaylaştıran karakteristik bir belirtidir.
Hastalığın en bulaşıcı olduğu dönem, döküntü dönemidir. Bu evrede döküntüler meydana gelir ve bulaş riski yüksek olur; zira döküntüler kuruyup dökülene kadar enfeksiyon riski devam eder. İlk lezyonlar genellikle ağız ve dil bölgesinde ortaya çıkar. Vücutta görülen düz lezyonlar, 1-2 gün içinde kabarık hale gelir. Takip eden 1-2 gün içerisinde lezyonlar, içi sıvı dolu kabarcıklar haline dönüşür. İkinci haftada döküntüler kabuklanmaya başlar ve bu kabuklar, genellikle 1 hafta içinde dökülür. Bu evre, hastalığın bulaşma potansiyelinin en yüksek olduğu dönemdir.
Maymun Çiçeği Virüsü (MPOX), belirtilerinin suçiçeği, kızamık, bakteriyel deri enfeksiyonları, uyuz, uçuk ve frengi gibi diğer hastalıklarla benzerlik göstermesi nedeniyle, kesin teşhis için laboratuvar testleri gerektirir. Teşhis süreci, genellikle ciltte oluşan lezyonlardan alınacak örneklerin analizi ile başlar. Bu örneklerle yapılan PCR (polimeraz zincir reaksiyonu) testi, maymun çiçeği virüsünün varlığını belirlemek için en güvenilir yöntemdir.
Eğer ciltte yara oluşmamışsa ve lezyonlardan örnek alınamamışsa, enfeksiyonun tespit edilmesi için anal veya rektal sürüntü örnekleri de alınabilir. Bu yöntem, virüsün varlığını belirlemek adına etkili bir alternatif sunar.
Ayrıca, bağışıklık sisteminin maymun çiçeği virüsüne karşı antikor üretip üretmediğini öğrenmek için bir kan testi de gerekebilir. Bu test, enfeksiyonun geçmişte olup olmadığını değerlendirmeye yardımcı olur. Sonuç olarak, klinik bulguların yanı sıra bu laboratuvar testlerinin birlikte kullanılması, MPOX virüsünün kesin tanısını koymada kritik öneme sahiptir.
Maymun Çiçeği Virüsü (MPOX) için spesifik bir antiviral tedavi mevcut değildir, ancak enfeksiyonun yönetimini kolaylaştırmak amacıyla çeşitli yaklaşımlar bulunmaktadır. Tedavi genellikle semptomatik yönetim ile başlar; burada ateş ve ağrı kontrolü için ağrı kesiciler ve ateş düşürücüler (örneğin, parasetamol veya ibuprofen) kullanılmaktadır. Ciltteki döküntüler ve lezyonlar için topikal tedaviler uygulanabilir; gerekirse, lezyonların enfekte olmasını önlemek amacıyla antiseptik kremler kullanılabilir. Enfekte bireylerin izole edilmesi, hastalığın yayılmasını önlemek için kritik bir öneme sahiptir. Bu süreçte, hastaların sağlıklarını korumak amacıyla destekleyici bakım verilmesi faydalı olur. Ayrıca, hidrasyon sağlamak, hastaların genel durumlarını desteklemek için önemlidir.
Sert vakalarda, cidofovir, tecovirimat ve brincidofovir gibi antiviral ilaçlar kullanılabilir; ancak bu tedavilerin etkinliği genellikle sınırlıdır ve sağlık otoritelerinin önerileri doğrultusunda uygulanır. Çiçek hastalığı için geliştirilen aşılar da maymun çiçeği virüsüne karşı koruma sağlayabilir ve enfekte olmayan bireyler için önerilmektedir. Enfekte bireylerin sağlık durumu düzenli olarak izlenmeli ve semptomların şiddetinde bir artış olması durumunda tıbbi müdahale gerektirebilir. Sonuç olarak, belirtiler ortaya çıktığında, bir sağlık uzmanına danışmak ve uygun tedavi sürecini başlatmak önemlidir.
Maymun Çiçeği (MPOX) Virüsü ile korunmak için bir dizi önlem almak önemlidir. Sürveyans, yani virüs hakkında sistematik gözlemler ve yeni vakaların hızlı tanımlanması, salgının kontrol altına alınmasında kritik bir rol oynamaktadır. Enfekte kişilerle yakın temas, maymun çiçeği virüsü enfeksiyonu için en önemli risk faktörlerinden biridir.
Yakın Temas ve cilt teması, virüsün bulaşma şekilleri olduğundan, kalabalık ortamlarda dikkatli olunmalıdır. Özellikle toplu taşıma araçlarında, konserler ve spor salonları gibi alanlarda kişilerle doğrudan temas etmekten kaçınmak gerekmektedir. Ayrıca, deniz ve havuz gibi alanlarda dikkatli olmak önemlidir. Maymun çiçeği virüsünün sudan bulaşabileceği konusunda kesin bir bağlantı gösteren bir çalışma bulunmamakla birlikte, genel hijyen ve temizlik önlemleri almak faydalıdır.
Korunma tedbirleri olarak şunlar önerilmektedir:
Bu önlemler, bireylerin maymun çiçeği virüsüne karşı korunmasına yardımcı olacaktır.
Maymun çiçeği virüsü (MPOX) için aşılar bulunmaktadır. Çiçek hastalığı için geliştirilen aşıların, maymun çiçeği virüsüne karşı koruma sağladığı düşünülmektedir. Bu aşılar, özellikle çiçek hastalığını önlemek amacıyla kullanılmıştır ve maymun çiçeği virüsü enfeksiyonu riski altında olan bireyler için de etkili olabilir.
Aşılar, enfekte olmuş veya enfekte olma riski taşıyan bireylere uygulanarak hastalığın yayılmasını önlemeye yardımcı olabilir. Özellikle son zamanlarda maymun çiçeği vakalarının artış göstermesiyle, aşı uygulamaları sağlık otoriteleri tarafından teşvik edilmektedir. Eğer maymun çiçeği virüsü riski taşıyan bir gruptaysanız, aşı olmayı düşünmenizde fayda vardır. Aşılama ile ilgili en güncel bilgiler ve öneriler için sağlık uzmanlarına danışmak önemlidir.
Çiçek aşısı, maymun çiçeğine karşı da belirli oranda koruma sağlamaktadır. Çiçek hastalığına karşı kullanılan aşıların, çiçek aşısıyla aşılanan bireylerde maymun çiçeği hastalığını önlemede yaklaşık %85 oranında etkili olduğu gözlemlenmiştir. Bu bulgu, çiçek aşısının, çiçek hastalığı aşısının rutin uygulandığı dönemde yapılan gözlemsel çalışmalarla ortaya konmuştur. Dolayısıyla, daha önce çiçek aşısı olmuş kişiler, maymun çiçeği hastalığını daha hafif geçirebilir ya da bu hastalıktan korunabilir.
Çiçek aşısı yaptırdığını gösteren bir iz, genellikle ön kolun üst kısmında yer alır. Aşı olduğunu hatırlamayan kişiler, kollarında bu izi kontrol edebilirler. Ayrıca, çiçek hastalığının tedavisi için geliştirilen antiviral ajanlar, maymun çiçeği tedavisinde de kullanılabilmektedir. Bu nedenle, çiçek aşısının hem koruma hem de tedavi sürecindeki rolü, maymun çiçeği virüsü ile mücadelede önemli bir faktördür.
Maymun çiçeği virüsü olarak bilinen ve daha sonra maymunlarla direkt ilişkilendirmek mümkün olmadığı için mpox adıyla anılmaya başlanan virüs, ilk olarak 1958 yılında Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nden deney hayvanı olarak Kopenhag'a getirilen maymunlarda lezyon olarak görülmüştür. Virüse ait semptomlar ilk kez maymunda tespit edilmiş olmasına rağmen, maymunlar virüsün doğal konakçıları değildir. Günümüzde özellikle Demokratik Kongo Cumhuriyeti ile Orta ve Batı Afrika'da vakalar giderek artmaktadır.
Maymun çiçeğinin tipik belirtisi, içi sıvı dolu kırmızı kabarcıklar halinde döküntülerdir. Ateş, lenf düğümlerinde şişme, baş ağrısı, sırt ağrısı, kas ağrıları ve halsizlik ilk belirtiler olarak ortaya çıkmaktadır. Döküntüler kaşıntılı olup, özellikle yüzde başlamakta ve yüz, avuç ve ayak tabanlarına yayılmaktadır.
Maymun çiçeği genellikle ilaç tedavileri ile birkaç hafta içinde kendiliğinden geçen bir hastalıktır. Ancak, özellikle kronik hastalıkları olan kişilerde hastalık daha ağır seyreder ve ölüme neden olabilir. Bu nedenle, maymun çiçeği ölümcül müdür sorusuna, nadir de olsa bazı vakaların ölümcül olabileceği şeklinde cevap verilebilir.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), eldeki bilgilere dayanarak virüsün neden olduğu hastalığın belirtilerini gösteren insanlarla yakın temas kurulmaması ve bu hastaların izole edilmesi gerektiğini belirtmektedir.
Genellikle 2-4 hafta süren belirtileri olan ve kendi kendini sınırlayan bir hastalıktır.
Maymun çiçeği için özel olarak geliştirilmiş bir tedavi bulunmamaktadır. Ancak, virüsler arasındaki genetik benzerlikler nedeniyle, çiçek hastalığını tedavi etmek için kullanılan antiviral ilaçlar maymun çiçeği tedavisinde kullanılabilse de etkinliği tam olarak kanıtlanmamıştır. ABD’de çiçek hastalığı aşı virüsü kullanılarak hazırlanan maymun çiçeği virüsü aşısı bazı seçilmiş gruplarda kullanılmaktadır.
Maymun çiçeği virüsünden korunmak için hasta hayvanlarla ve dokularıyla temas edilmemeli, bu tür temas durumunda eldiven ve diğer koruyucu kıyafetler giyilmelidir. Mümkün olduğunca, insanların enfekte olan hayvanlardan uzak durması önemlidir.
Virüsün neden olduğu hastalık yeni değildir. Maymunlarda 1958 yılında görülen virüs kaynaklı hastalık, insanlarda ilk kez 1970 yılında Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde ortaya çıkmıştır.
Son dönemlerde 75 ülkede görülen vaka sayısının artışı, hastalığın daha fazla yayılma potansiyelini ortaya çıkardığından maymun çiçeği virüsünü önemli hale getirmiştir. Afrika dışında görülen vaka sayısındaki hızlı artış, Dünya Sağlık Örgütü tarafından da dikkate alınmaktadır. Türkiye’de ise bugüne kadar sadece bir maymun çiçeği vakası bildirilmiştir.
Mpox olarak da ifade edilen maymun çiçeği hastalığı, bir ortopoks virüsü iken, suçiçeği bir uçuk virüsüdür. Diğer yandan, suçiçeği hastalığı maymun çiçeğine göre çok daha bulaşıcıdır. İyileşme süresi olarak suçiçeği genellikle 2 hafta içinde iyileşirken, maymun çiçeğinin iyileşme süresi 2-4 hafta olarak değerlendirilir.
İsminde "maymun" kelimesinin olması, virüsün sadece maymunlardan geçtiği algısına neden olmamalıdır. Hastalık, genellikle maymunlardan daha çok fare ve sıçan gibi kemirgenlerden ve sincaplardan bulaşabilmektedir.
Maymun çiçeği virüsü, damlacıkların "yakın temas" ile bulaşması sonucu kişiyi enfekte etmektedir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından yapılan açıklamada, maymun çiçeği virüsünün cinsel ilişki ile de yayıldığı belirtilmiştir. Bununla birlikte, bu hastalığın sadece cinsel yolla bulaşan bir hastalık olduğu düşünülmemelidir. Korunmasız cinsel ilişkiden kaçınılması önerilmektedir.
Maymun çiçeğinden korunmanın en temel yolu el hijyenini korumaktır. Ellerin sık sık sabun ve suyla yıkanması veya alkol bazlı bir el antiseptiği kullanılması önerilmektedir. Özellikle hastanın kullandığı yüzeylere temas sonrası el hijyeninin sağlanması önemlidir.
Maymun çiçeği virüsü, insanların topluca ve kalabalık halde gidebileceği kapalı mekanlarda; toplu kullanılan kapalı havuzlar, sauna, buhar odaları, hamam ve jakuziler gibi yerlerden bulaşma ihtimali bulunmaktadır. Bu tür alanlara, hastalık şüphesi taşıyan bireylerin gitmemesi önerilmektedir. Özellikle hamamlarda hastalık şüphesi olan kişilerle yakın temas edilmemeli, köpük masajı ve kese gibi uygulamalardan kaçınılmalıdır.
Maymun çiçeğinde görülen ateş, baş ağrısı ve titreme gibi belirtiler, COVID-19 ile benzerlik gösterebilir. Ancak, maymun çiçeği virüsü (mpox) hastalığında ağrılı ve kaşıntılı döküntüler ile lenf düğümlerinde şişme (lenfadenopati) COVID-19’a göre farklılaşan özelliklerdir.
Yapılan incelemelerde maymun çiçeği virüsünün, anneden bebeğe gerek doğum öncesi gerek doğumda geçebildiği gösterilmiştir.
Maymun çiçeği için özel olarak geliştirilmiş bir tedavi şu an için mevcut değildir. Ancak, virüsler arasındaki genetik benzerlikler nedeniyle, çiçek hastalığını tedavi etmek için kullanılan antiviral ilaçlar, maymun çiçeği tedavisinde de kullanılabilse de etkinliği tam olarak kanıtlanmamıştır. ABD’de çiçek hastalığı aşı virüsü kullanılarak hazırlanan maymun çiçeği virüsü aşısı, bazı seçilmiş gruplarda uygulanmaktadır.
Maymun çiçeğinin insandan insana bulaşması söz konusu olduğunda, uzun süreli yakın ten tene temas önem taşımaktadır. Enfekte kişinin sekresyonları (cinsel çıktılar dahil) ile direkt temas edilmesiyle (lezyonlarla temasa geçerek sarılma, masaj, cinsel temas gibi), cilt lezyonları ile bütünlüğü bozulmuş deri veya mukozalarla (göz, burun, ağız mukozaları gibi) doğrudan temas ya da yakın zamanda cilt lezyonlarından kontamine olmuş nesnelerle (yatak çarşafı, havlu vb.) yakın temas, önemli bulaş yolları arasında yer almaktadır. Bu tür temas genellikle aynı evi paylaşan kişilerde, kapalı ortamlarda çok uzun süre yakın mesafede vakit geçirenlerde ve enfekte kişiyle kişisel koruyucu ekipman kullanmadan temas eden sağlık çalışanlarında risk oluşturur.
Maymun çiçeği döküntüleri, 1980 yılında Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından dünya çapında eradike edildiği ilan edilen çiçek hastalığının döküntüleri ile benzerlik gösterir. Ancak, maymun çiçeği, çiçek hastalığından daha az bulaşıcıdır ve daha hafif seyirli bir tabloya neden olur.
Maymun çiçeği virüsü, Afrika’da fare, sincap ve maymun gibi hayvanlardan insana bulaşarak başlamaktadır. İnsanlarda bulaşın sürdürülmesinin en sık sebebi yakın ev içi temaslar olmaktadır. Lezyonlara temas edilmesi, hasta kişiye ait havlu veya yatak çarşafının kullanılması, cinsel ilişki ve 1 metreden yakın uzun süreli temasla bulaş gerçekleşmektedir. Bunun dışında anneden bebeğe, gerek doğum öncesi gerek doğumda virüs geçebildiği gösterilmiştir. Lezyonlar başladıktan ve hastalık tespit edildikten sonra hasta kişinin kendini izolasyona alması, odasını ve mümkünse banyosunu ayırması önerilmektedir. Aynı ortamı paylaşmada lezyonların kapatılması, maske takılması önemlidir. Hasta kişinin havlusunun, yatak çarşafları veya giydiği kıyafetlerin 60 derece ve üzerinde yıkanması gerekmektedir.
Maymun çiçeği virüsünün kuluçka dönemi 1-21 gün olarak bilinmekte olup, genellikle 1-2 hafta sürmektedir. Bu dönemde belirti vermeyen hastalık, kuluçka döneminin ardından ateş, kas ağrısı, aşırı halsizlik, lenf bezlerinde büyüme ve baş ağrısı gibi öncül belirti ve bulgularla ortaya çıkmaktadır. Genellikle yüzde, kol ve bacaklarda, el içi, ayak tabanında ve genital bölgede döküntüler görülmektedir. Hastalık, öncül bulgular ve döküntü döneminde bulaştırıcıdır. Vücutta siğil gibi başlayan bu döküntüler zamanla iltihap dolup kabuklanmaktadır. El ve ayak içinde lezyonların bulunması ve lenf bezlerinde büyüme, MPOX için ayırt edici olmaktadır. Lezyonlardaki kabuklar döküldüğünde (2-4 hafta) bulaştırıcılık ve hastalık sona ermektedir.
Maymun çiçeği virüsü (MPOX), orthopox virüs ailesindendir. Endemik ülkelerde maymun çiçeği salgınları, enfekte hayvanlarla ve hayvan ürünleriyle doğrudan temas sonucu ortaya çıkmakta ve kişiden kişiye bulaşma aile içi yakın temasla sınırlı kalmaktadır. 2022 yılında endemik ülkeler dışında görülen ve çok sayıda ülkeyi etkileyen salgında ise cinsel ilişki ile bulaş ön planda olmuştur.
Maymun çiçeği ile enfekte olunduğunda ortaya çıkan belirtiler genellikle 2-4 hafta sürer, bu sürenin ardından hastalık çoğunlukla kendiliğinden geçer. Hastane ortamında bakılmayan ve hastalığı evde atlatmaya çalışan kişilerin, vücudu susuz bırakmamaları, iyi beslenmeleri ve iyi dinlenmeleri önerilmektedir.
Bu iki hastalığın bazı temel farklılıkları bulunmaktadır:
Henüz doğal konakları ve virüsün nasıl dolaştığı netlik kazanmamış olsa da, mpox virüsüne duyarlı hayvanlar arasında sincap, keseli sıçanlar, fındık fareleri ve primatlar gibi kemirgenlerin olduğu düşünülmektedir.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC) verilerine göre, hastalığa yakalanıp iyileşen bireylerde ikinci kez hastalığa yakalanan vakalar bulunmaktadır. Bu durum, insanların bağışıklık sisteminin farklı tepkimelerine bağlı olarak değişiklik gösterebilir.
Maymun çiçeği olduğundan şüphelenilen bir cilt döküntüsüne sahip kişilerle yakın temasından kaçınmak önemlidir. Ellerin sık sık sabun ve suyla yıkanması veya alkol bazlı bir el antiseptiği kullanılması gerekmektedir. Özellikle hastanın kullandığı yüzeylere temas sonrası el hijyeninin sağlanması büyük önem taşır.
Hastalığın neden olduğu cilt üzerindeki döküntüleri kaşımaktan kaçınmalı ve ortaya çıkan lezyonlara dokunulmamalıdır. Döküntülerin olduğu yerler, sterilize su veya antiseptik ile temizlenmeye çalışılmalıdır. Ağız içinde mukoza zarlarında çıkan yaralar için tuzlu su, karbonat ve epsom tuzları ile gargara yapmak doğru bir yaklaşım olacaktır.
Evet, bağışıklık sistemi zayıf olan bireylerde maymun çiçeği virüsü daha tehlikeli hale gelebilir. Tüm enfeksiyon türlerinde, bağışıklığın baskılanması hastalığın daha şiddetli yaşanmasına neden olur.
Resmi açıklamalara göre maymun çiçeği virüsü, 2022 yılında Türkiye'de bir kişide görülmüştü. Ancak şu an için Türkiye'de bildirilmiş başka bir maymun çiçeği vakası bulunmamaktadır. Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, maymun çiçeği virüsü ile ilgili yaptığı açıklamada Türkiye için herhangi bir alarm durumunun söz konusu olmadığını ifade etmiştir.
Çiğ ve az pişmiş enfekte hayvanların etleri ve enfekte hayvanların diğer ürünlerini yemek, hastalığın bulaşması için önemli bir risk faktörüdür. Enfekte hayvan tarafından ısırılma veya cilt bütünlüğünün bozulduğu yaralanmalar da bulaş açısından risklidir. Enfeksiyonun daha yoğun olduğu Batı ve Orta Afrika'da ormanlık alanlarda veya yakınında yaşayan insanlar, enfekte hayvanlara dolaylı olarak maruz kalabilirler. Bu bölgelerde çiğ et tüketimi daha yaygın olduğundan, bulaşma riski de açıktır.
Lütfen size ulaşabilmek için aşağıdaki alanları doldurunuz
7/24 tüm soru ve sorunlarınız için buradayız.