Lütfen size ulaşabilmek için aşağıdaki alanları doldurunuz
Kaygı, hepimizin yaşadığı normal bir duygudur. Önemli bir sınav öncesi, iş görüşmesinde veya yeni bir ortama girdiğimizde kaygı hissetmemiz doğaldır. Ancak, kaygı duyguları yoğun, sürekli ve kontrol edilemez hale geldiğinde kaygı bozukluğundan söz edebiliriz. Kaygı bozuklukları, kişinin günlük yaşamını, ilişkilerini ve iş performansını olumsuz etkileyen ciddi ruh sağlığı problemleridir.
A Life Sağlık Grubu olarak, kaygı bozuklukları ile mücadele eden bireylere ve ailelerine destek olmak, doğru bilgi ve etkili tedavi yöntemlerine ulaşmalarını sağlamak için bu kapsamlı rehberi hazırladık.
Kaygı bozukluğu, aşırı ve sürekli endişe, korku ve gerginlik hissi ile karakterize bir grup ruh sağlığı bozukluğudur. Bu duygular, kişinin günlük yaşamını, ilişkilerini, iş ve okul performansını olumsuz etkileyebilir. Kaygı bozuklukları, en sık görülen ruh sağlığı problemlerinden biridir ve her yaştan insanı etkileyebilir.
Kaygı bozukluğunun belirtileri kişiden kişiye ve bozukluğun tipine göre değişebilir. Ancak, genel olarak aşağıdaki belirtiler görülebilir:
Kaygı bozuklukları, farklı türlerde ortaya çıkabilir:
Kaygı bozukluklarının nedenleri tam olarak anlaşılamamıştır, ancak genetik, biyolojik, psikolojik ve çevresel faktörlerin bir araya gelmesi sonucu ortaya çıktığı düşünülmektedir. Bazı risk faktörleri şunlardır:
Kaygı bozukluğu tanısı için bir ruh sağlığı uzmanına (psikiyatrist veya psikolog) başvurmanız gerekir. Tanı, aşağıdaki yöntemlerle konulur:
Kaygı bozukluğu tedavisi, kişinin belirtilerine, bozukluğun tipine ve şiddetine göre değişir. Tedavi seçenekleri şunlardır:
GAB, sürekli ve aşırı endişe ve kaygı hissi ile karakterizedir. Bu endişe ve kaygı, kişinin günlük yaşam aktivitelerine, ilişkilerine ve iş performansına olumsuz etkiler yapar. GAB olan kişiler, gelecek hakkında endişelenir, kötü şeyler olacağından korkar ve küçük şeyleri bile büyütme eğilimindedirler.
Panik bozukluk, tekrarlayan ve beklenmedik panik atakları ile karakterizedir. Panik atakları, yoğun bir korku ve felaket hissi ile birlikte çarpıntı, terleme, titreme, nefes darlığı, göğüs ağrısı gibi fiziksel belirtilerle seyreder. Panik bozukluğu olan kişiler, bir sonraki panik atağının ne zaman geleceği endişesiyle yaşarlar ve bu endişe onların yaşamlarını kısıtlayabilir.
Sosyal anksiyete bozukluğu, sosyal durumlarda aşırı endişe ve korku hissi ile karakterizedir. Bu kişiler, başkaları tarafından yargılanmaktan, eleştirilmekten veya reddedilmekten korkarlar. Sosyal fobisi olan kişiler, sosyal durumlardan kaçınma eğilimindedirler ve bu durum onların sosyal ve iş hayatlarını olumsuz etkileyebilir.
Fobi, belirli bir nesneye veya duruma karşı aşırı ve irrasyonel bir korku duyma durumudur. Örümcek fobisi (araknofobi), yükseklik fobisi (akrofobi), kapalı alan fobisi (klostrofobi) ve uçma fobisi (aerofobi) yaygın fobi türleridir. Fobi olan kişiler, korku duydukları nesne veya durumla karşılaşmaktan kaçınmak için büyük çaba sarf ederler ve bu durum onların yaşamlarını kısıtlayabilir.
OKB, tekrarlayan ve istenmeyen düşünceler (obsesyonlar) ve bu düşünceleri azaltmak veya önlemek için yapılan tekrarlayan davranışlar (kompulsiyonlar) ile karakterizedir. OKB olan kişiler, obsesyonlarının mantıksız olduğunun farkında olmalarına rağmen onları kontrol edemezler ve kompulsiyonlarını yapmak zorunda hissederler. Bu durum, kişinin günlük yaşamını ve işlevselliğini olumsuz etkileyebilir.
TSSB, travmatik bir olay yaşandıktan sonra gelişen bir kaygı bozukluğudur. Travmatik olay, kişinin fiziksel veya duygusal güvenliğini tehdit eden bir olaydır (savaş, doğal afet, kaza, cinsel saldırı gibi). TSSB olan kişiler, travmatik olayı tekrar tekrar yaşar (flashbackler), travmatik olayla ilgili şeylerden kaçınır, olumsuz düşünce ve duygulara sahip olur ve aşırı tetikte olma gibi belirtiler gösterir.
Kaygı bozukluğu ve depresyon sık sık birlikte görülen ruh sağlığı bozukluklarıdır. Her iki bozukluk da benzer belirtilere sahip olabilir ve birbirini tetikleyebilir. Kaygı bozukluğu ve depresyon birlikte yaşandığında, tedavi daha karmaşık hale gelebilir ve her iki bozukluğu da hedef alan bir tedavi planı gereklidir.
Sağlıklı bir yaşam tarzı, kaygı belirtilerini azaltmaya ve kaygı bozukluklarının yönetimine yardımcı olabilir. Düzenli egzersiz, sağlıklı beslenme, yeterli uyku, stres yönetimi teknikleri ve kafein ve alkol tüketiminden kaçınma önemlidir.
Bazı ilaçlar, kaygı belirtilerini tetikleyebilir veya kötüleştirebilir. Bu ilaçlar arasında bazı soğuk algınlığı ilaçları, astım ilaçları ve tiroid ilaçları yer alır. Kullanılan ilaçlar hakkında doktorunuzla görüşmeniz önemlidir.
A Life Sağlık Grubu Ruh Sağlığı Merkezi olarak, kaygı bozukluğu teşhisi ve tedavisi konusunda uzmanlaşmış bir merkeziz. Deneyimli psikiyatristlerimiz, psikologlarımız ve diğer sağlık profesyonellerimiz, size en iyi hizmeti sunmak için birlikte çalışmaktadır. Kaygı bozukluğu hakkında daha fazla bilgi almak ve randevu oluşturmak için lütfen bizimle iletişime geçin.
Not: Bu makalede sunulan bilgiler genel bilgilendirme amaçlıdır ve tıbbi tavsiye yerine geçmez. Herhangi bir sağlık sorununuz varsa, lütfen bir doktora danışın.
Lütfen size ulaşabilmek için aşağıdaki alanları doldurunuz
7/24 tüm soru ve sorunlarınız için buradayız.