Yeni Bir Semte Taşınmanın Cilde Etkileri

İçindekiler

yeni bir semte tasinmanin cilde etkileri

Yeni bir semte veya şehre mi taşınıyorsunuz? Eşyalarınızı yerleştirmekle ve duvar renkleriyle takıntılı bir şekilde uğraşırken bu taşınmanın cildinizi nasıl etkileyeceğinin farkına bile varmayabilirsiniz.

Taşındıktan sonra döküntü, kuruluk, anormal hassasiyet veya yağlanma gibi etkileri görebilirsiniz. Su, iklim, gıda, stress ve kirlilik bu değişikliklerin ana sorumlularıdır. Bu yazıda cildinizi yeni hayatınıza adapte edecek tavsiyeler ve deneyimleyeceğiniz problemler için çözümlere ulaşacaksınız.

Su:

Bu durumda bahsedilen içtiğiniz su değil, vücudunuza ve yüzünüze uyguladığınız sudur. Bu kullanılan suyun kalitesi yüzünüzü yıkarken veya duş alırken cildinizi etkileyebilir. Eğer suyu sert olan bir bölgeden yumuşak olan bir bölgeye taşındıysanız cildinizi temizlerken bazı değişikliklerle karşılaşabilirsiniz. Sert olmayan su temizleyicileri yüzünüzden gerektiği kadar çıkarmayabilir, bu yüzden de bu maddenin kalıntıları cildinizde kalabilir. Tam tersi durumda da sert olan su cildi kuru olanlar için daha da zararlı olabilir. Eğer temizleme işleminden sonra alkolsüz tonik kullanırsanız cildinizde kalan kuruyan kimyasallardan, tuzlardan ve klordan büyük ölçüde cildinizi arındırabilirsiniz. Bu sayede de  cildiniz büyük ölçüde beslenmiş ve nemlendirilmiş olur.

İklim:

Mevsimler değiştikçe cildin olumlu veya olumsuz olarak etkilendiği bir gerçektir. Fakat havanın yavaşca değişimi cildin de yavaş yavaş adapte olmasına imkan verir.  Yeni bir bölgeye, şehre veya ülkeye taşınmanın bu durumdan farklı yanı direk olarak farkli bir iklime, farklı nem seviyelerine cildin de hızlı bir şekilde adapte olmakta zorlanacağıdır. Eğer hava kuruysa cilt aradığı nemi alt tabakalarındaki suyu çekerek elde etmeye çalışır. Susuz kalmış hücreler ise altlarındaki yağı hapsederek ciltteki kuruluğun artmasına sebep olur.

Eğer nemli bir alandan daha düşük nem seviyesine sahip bir yere taşınıyorsanız cildinizin nem dengesinin bozulmaması için rutin nemlendiricilerinizden vazgeçip daha güçlü nemlendirici ürünler tercih etmelisiniz.  Öte yandan daha nemli bir iklime taşınıyorsanız da daha hafif nemlendiricilere geçiş yapmalısınız. Sıcaklık ayrıca cildinizi kızarıklıklar ve kılcal damarların daha görünür hale gelmesi şekillerinde etkileyebilir. Beyaz çay, sarı papatya ve bisabolol içerikli ürünler kullanmak cildinizi yumuşatıp hassasiyeti gidermeye yardımcı olacaktır. Aynı zamanda daha sıcak iklimler yağ seviyesini arttırıp kapanmış gözeneklere ve lekelere sebep olacaktır.

Gıda:

Bazı bölgelerde önceden alışkın olmadığınız çeşitli besinlere maruz kalabilirsiniz. Mesela önceden daha çok peynir ve ekşi krema yiyen bir insanın yaşadığı yeri değiştirince bu alışıkanlıkları da değişmek durumunda kalabilir.  Süt ürünleri tüketimi ineklere verilen hormonlar yüzünden deri altında kistik oluşumlar meydana gelmesine ve bunların haftalarca sürmesine sebep olabilir. Eğer taşınma sonrasiı cildinizde değişiklikler meydana gelmeye başladıysa yeme alışkanlığınızın nasıl değiştiğini gözden geçirmeniz gerekebilir. Bu sadece taşınanlar için geçerli bir kural olmamakla beraber yeme alışkanlığı değişen insanların ciltlerinde de değişiklikler meydana gelebileceği unutulmamalıdır. Semt pazarınızın bile değişeceğini düşünürsek tüketilen gıda da büyük oranda değişecektir.

Ne kadar büyük veya küçük olursa olsun taşınma işlemi, yolculuk yaptığınız otobus güzergahı değişince bile bir miktar stresli olabilir. Yüksek strese maruz kalmak cilt üzerinde hasara yol açar ve akne oluşumu, egzama veya sedef hastalığı gibi rahatsızlıklara sebep olabilir. Ayrıca aşırı stres kortizol seviyesini arttırarak vücuttaki yağ üretiminin artarak ciltte değişimler meydana gelmesine sebep olabilir. Stresli zamanlarınızda daha çok değişim geçirdiğinizi farkederseniz bu değişimleri minimum indirmek ve rutininize dönebilmek için içeriğinde salisilik asit bulunan ürünler kullanmayı tercih edin. Ayrıca eğer mümkünse rahatlamak için gün içerisinde mutlaka açık havaya çıkın. Bu gerçekten cildinize çok yardımcı olacaktır.

Kirlilik:

İstanbul, Ankara, İzmir gibi yüksek derecede hava kirliliği ve sisin bulunduğu bir şehre taşınmak zararlı oksijen bazlı serbest radikalleri arttırmak suretiyle cildin kalojen yapısında sıkıntı yaratabilir ve geride donuk ve durgun bir cilt bırakabilir. Bu radikaller hücrelerinizin bütün bölgelerine saldırıp DNA’yı deforme ederek cildin nem bariyerini yıkacak ve akne oluşumu, kızarıklık gibi sıkıntılar çıkartabilecektir. Cildinizi ferah ve parlak tutarak havanın ona zarar vermesinden korunmak istiyorsanız her gün düzenli olarak güneş koruyucu kreminizin altına yüksek seviyede C vitamin barındıran iyi formüle edilmiş anti oksidan serum uygulayabilirsiniz. Cildin hasarlı bölgesine C vitamin uygulaması yapmak da çevresel olarak meydana gelen hasarların yavaşlayıp durmasına fayda sağlar.

Taşınmak başlı başına güç bir deneyimdir, bu yüzden bu süreçte bir de hasarlı bir ciltle uğraşmak istemezsiniz. Eğer cildinizin rutininden farklı tepkiler verdiğinin farkındaysanız yeni yaşam ortamınızı iyi analiz ederek yeni durumunuza uygun bir cilt bakımı uygulamaya başlayın. En iyi çözüm de yeni bölgenizde bir dermatolog veya başka bir cilt bakım uzmanına görünerek profesyonel yardım sayesinde cildinizin değişen ihtiyaçlarıyla yeni yaşam alanınıza daha kolay adapte etmektir.

Siz de taşınmayla ilgili cildinizdeki değişimleri gözlemleyebildiniz mi?

Hızlı Başvuru Formu
Benzer Makaleler