Mide kanseri, mide hücrelerinde kanserli bir büyümenin oluştuğu bir kanser türüdür. Mide kanseri, dünya genelinde en sık görülen kanser türlerinden biridir.
Mide kanserinin erken belirtileri arasında hazımsızlık, şişkinlik, bulantı, kusma, mide ağrısı, iştah kaybı ve kilo kaybı bulunur. Ancak, bu belirtiler diğer sağlık sorunlarına da işaret edebilir, bu nedenle tanı ve tedavi için doktorunuza danışmanız önemlidir.
Mide kanseri teşhisi genellikle endoskopi ve biyopsi ile konulur. Tedavi, kanserin yaygınlığına ve yayılma derecesine bağlı olarak değişebilir. Tedavi seçenekleri arasında cerrahi müdahale, kemoterapi ve radyoterapi bulunur. Tedaviye erken aşamada başlamak, başarı şansını artırabilir.
Önleyici önlemler arasında sağlıklı bir diyet, düzenli egzersiz, sigara içmemek ve aşırı alkol tüketiminden kaçınmak sayılabilir. Ayrıca, aile öyküsünde mide kanseri olan kişilerin düzenli olarak tarama testleri yaptırmaları önerilir.
Mide Kanseri Belirtileri Nedir ?
Mide kanseri belirtileri, kanserin evresine ve yayılım derecesine bağlı olarak değişebilir. Bazı insanlar hiçbir belirti göstermezken, diğerleri belirtilerle mücadele edebilirler. Mide kanserinin erken belirtileri şunları içerebilir:
- Hazımsızlık, şişkinlik, karın ağrısı ve bulantı hissi
- Midede doluluk hissi
- İştah kaybı, kilo kaybı ve halsizlik
- Yutma güçlüğü
- Kanlı kusma veya dışkılama
- Geçici olarak iyi hissetme ve ardından tekrar kötüleşme
Bu belirtiler mide kanseri olmayan diğer sağlık sorunlarına da işaret edebilir, ancak bu belirtilerden herhangi biri varsa, mutlaka doktorunuza danışmalısınız. Mide kanseri teşhisi, bir doktorun fizik muayene, kan testleri, endoskopi, biyopsi ve görüntüleme testleri gibi çeşitli testler yaparak konulabilir.
Mide Kanseri Tanısı Nasıl Konulur ?
Mide kanseri tanısı, farklı testler kullanılarak konulabilir. Tanı süreci, doktorunuzun belirtileri değerlendirmesi ve fizik muayenesiyle başlar. Tanıya yardımcı olmak için şunlar yapılabilir:
- Endoskopi: Bu test, ince bir endoskop adı verilen esnek bir tüpün mideye ve bağırsağa yerleştirilmesiyle gerçekleştirilir. Endoskop, bir kamera ve bir ışık kaynağı içerir ve doktorunuzun mideye ve bağırsağa bakmasına, biyopsi yapmasına veya tümöre yakın bir bölgenin görüntülenmesine olanak tanır.
- Biyopsi: Bu test, doktorunuzun endoskopi sırasında küçük bir doku örneği almasını içerir. Doku örneği, mikroskop altında incelenerek kanser hücreleri varsa teşhis edilebilir.
- Görüntüleme testleri: Bilgisayarlı tomografi (BT) taraması, manyetik rezonans görüntüleme (MRI) taraması veya pozitron emisyon tomografisi (PET) taraması gibi görüntüleme testleri, kanserin yayılımını ve diğer organlara yayılıp yayılmadığını belirlemek için kullanılabilir.
- Kan testleri: Bazı kan testleri, kanserin belirtilerini veya yayılımını belirleyebilir.
Mide kanseri tanısı konulduktan sonra, doktorunuzun kanserin evresini belirlemesi gerekecektir. Bu, kanserin ne kadar yayıldığını ve ne kadar ciddi olduğunu gösteren bir derecelendirme sistemidir. Tedavi planı, kanserin evresine ve genel sağlık durumunuza bağlı olarak belirlenecektir.
Mide Kanserinde Biyopsi Nedir ?
Mide kanserinde biyopsi, tanıyı kesinleştirmek ve kanserin evresini belirlemek için önemlidir. Biyopsi, kanser hücrelerinin varlığını doğrulamak ve diğer mide problemleri ile karıştırmamak için yapılır. Bu, doktorunuzun doğru tedaviyi seçmesini ve kanserin yayılımını belirlemesini sağlar.
Endoskopi sırasında, doktorunuz küçük bir doku parçası alabilir ve daha sonra mikroskop altında incelenmek üzere bir patoloji laboratuvarına gönderilir. Bu inceleme, kanser hücrelerinin varlığını ve türünü doğrular. Biyopsi sonuçlarına dayanarak, doktorunuz kanserin evresini belirleyebilir. Bu, kanserin yayılım derecesi hakkında bilgi verir ve tedavi planını belirlemeye yardımcı olur.
Biyopsi, mide kanserinde erken tanı için de önemlidir. Erken teşhis edilen mide kanseri, tedavisi daha kolay ve başarılıdır. Bu nedenle, endoskopi sırasında biyopsi yapılması, mide kanserinin erken teşhisi için kritik bir adımdır.
CA 19-9 Testinin Mide Kanserindeki Önemi Nedir ?
CA 19-9 testi, mide kanseri gibi bazı kanserlerde kullanılan bir tümör belirtecidir. Bu test, tümörün büyüklüğü ve yayılımı hakkında bilgi sağlar ve tedaviye yanıtı izlemek için kullanılabilir.
CA 19-9 testi, kanda bulunan bir protein olan CA 19-9 seviyelerinin ölçülmesini içerir. Normalde, bu proteinler düşük seviyelerde olurken, bazı kanserlerde yükselir. Ancak, CA 19-9 seviyelerinin yüksek olması, kanser varlığını göstermez ve diğer nedenlere de bağlı olabilir. Bu nedenle, CA 19-9 testi, tanı koymak için kullanılmaz ve sadece tümör büyüklüğü ve yayılımı hakkında bilgi sağlamak için kullanılır.
Mide kanseri gibi bazı kanserlerde, CA 19-9 testi ile birlikte diğer testler de kullanılır. Bu testler arasında endoskopi, biyopsi, görüntüleme testleri ve kan testleri yer alabilir. CA 19-9 testi, kanser tedavisinin etkinliğini izlemek için de kullanılabilir. Tedavinin başarısı ile CA 19-9 seviyelerinde düşüş görülürken, tedavinin başarısızlığı veya kanserin geri dönmesi durumunda seviyeler yükselebilir. Bu nedenle, CA 19-9 testi, mide kanseri tedavisi için bir izleme aracı olarak kullanılabilir.
Mide Kanserinde Pet Çekiminin Önemi Nedir ?
PET (Positron Emisyon Tomografisi) çekimi, mide kanseri gibi kanserlerin teşhisi, yayılımının belirlenmesi ve tedavi sonrası takibi için kullanılan bir görüntüleme testidir. Bu test, kanser hücrelerinin vücuttaki yayılımını ve kanserli dokunun büyüklüğünü belirlemek için kullanılır.
PET çekimi sırasında, vücuda radyoaktif bir madde enjekte edilir. Bu madde kanser hücreleri tarafından emilir ve PET tarayıcısı tarafından algılanır. Bu sayede, kanserli hücrelerin yayılımı hakkında ayrıntılı bilgi elde edilebilir.
Mide kanseri için PET çekimi, kanserin diğer organlara yayılıp yayılmadığını belirlemek için kullanılır. PET çekimi, diğer görüntüleme testleri gibi, kanserin evresini belirlemek için önemlidir. Bu, doğru tedavi planlaması yapılmasını sağlar. PET çekimi ayrıca, kanserin tedavi sonrası takibi için de kullanılabilir. Tedavinin başarısını izlemek ve kanserin geri dönüp dönmediğini kontrol etmek için PET çekimi tekrarlanabilir.
Ancak, PET çekimi bir tanı aracı değildir ve kanserin varlığı için tek başına yeterli değildir. PET çekimi sonuçları, diğer görüntüleme testleri, biyopsi sonuçları ve fizik muayene bulguları ile birlikte değerlendirilmelidir.
Mide Kanserinde Radyoterapi ve Kemoterapi ?
Mide kanseri tedavisinde, cerrahi müdahale, radyoterapi ve kemoterapi gibi tedavi yöntemleri kullanılabilir. Genellikle tedavi, kanserin evresine, tümörün büyüklüğüne, yayılımına ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak belirlenir.
Radyoterapi, kanser hücrelerinin yok edilmesi veya büyümesinin kontrol altına alınması için yüksek enerjili ışınlar kullanılarak uygulanan bir tedavi yöntemidir. Mide kanserinde radyoterapi, cerrahi müdahale öncesinde veya sonrasında kullanılabilir. Radyoterapi, tümörü küçültmek ve çevredeki kanser hücrelerini yok etmek için kullanılabilir. Ayrıca, kanserin diğer organlara yayılmasını önlemek için de uygulanabilir.
Kemoterapi, kanser hücrelerinin büyümesini ve yayılmasını önlemek veya yavaşlatmak için kullanılan ilaç tedavisidir. Mide kanserinde kemoterapi, cerrahi öncesi veya sonrasında kullanılabilir. Kemoterapi, kanserin evresine, büyüklüğüne ve yayılımına bağlı olarak tek başına veya radyoterapi ile birlikte kullanılabilir. Kemoterapi, kanser hücrelerini yok ederken, sağlıklı hücrelerde de zararlı etkilere neden olabilir.
Mide kanseri tedavisinde, radyoterapi ve kemoterapi genellikle cerrahi müdahale öncesinde kullanılır. Bu, tümörü küçültmek ve cerrahi müdahaleyi daha etkili hale getirmek için kullanılır. Cerrahi müdahale sonrasında, radyoterapi ve kemoterapi, kalan kanser hücrelerini yok etmek için kullanılabilir. Bu tedaviler, kanserin geri dönmesini önlemeye yardımcı olabilir.
Mide Kanseri Ameliyatı Olan Hastanın Dikkat Etmesi Hususlar !
Mide kanseri ameliyatı geçiren hastaların ameliyat sonrası dönemde dikkat etmeleri gereken birçok husus vardır. Bu hususlar şunlardır:
- Beslenme: Ameliyat sonrası dönemde hastaların yemek yeme alışkanlıkları değişebilir. Doktorlar, hastalara genellikle küçük öğünlerle sık sık yemek yemelerini önerir. Yemekler hafif ve kolay sindirilebilir olmalıdır. Yavaş yemek yenmeli, iyice çiğnenmeli ve bol sıvı tüketilmelidir.
- Fiziksel aktivite: Ameliyat sonrası dönemde hastalar, doktorları tarafından önerilen fiziksel aktiviteleri yapmalıdırlar. Bu aktiviteler, hastanın iyileşmesine yardımcı olur ve vücudun normal fonksiyonlarına geri dönmesine yardımcı olur. Ancak, aşırı fiziksel aktivite ve ağır yük kaldırmaktan kaçınmak gerekir.
- İlaçlar: Doktorun önerdiği ilaçlar düzenli olarak kullanılmalıdır. Ağrı kesici ilaçlar, antibiyotikler, anti-asitler ve diğer ilaçlar, hastaların ameliyat sonrası dönemde rahatlamasına ve iyileşmesine yardımcı olabilir.
- Sigara ve alkol: Mide kanseri ameliyatı geçiren hastaların sigara ve alkol tüketiminden kaçınmaları önerilir. Bu, iyileşme sürecini hızlandırır ve hastanın vücudunun daha hızlı iyileşmesine yardımcı olur.
- Takip ve kontrol: Ameliyat sonrası dönemde hastaların doktorları tarafından takip edilmesi ve düzenli kontroller yapılması önemlidir. Bu kontroller, hastanın iyileşme sürecinin izlenmesine yardımcı olur ve kanserin tekrarlamasını önlemeye yardımcı olabilir.
- Psikolojik destek: Ameliyat sonrası dönemde hastaların psikolojik destek alması önemlidir. Kanser teşhisi ve ameliyat gibi zorlu süreçler, hastanın psikolojik sağlığını etkileyebilir. Psikolojik destek almak, hastanın iyileşme sürecine yardımcı olabilir.
