Anevrizma Nedir?

İçindekiler

Anevrizma Nedir

Bir anevrizma, arter veya damar duvarlarının anormal bir şekilde genişlemesi veya şişmesi durumunu ifade eden tıbbi bir terimdir. Genellikle arterlerde bulunurlar, ancak venlerde de nadiren görülebilirler. Anevrizmaların en yaygın olduğu yerler beyin, aorta (büyük vücut arteri), karın bölgesi ve bacaklardaki arterlerdir.

Anevrizmaların en ciddi türlerinden biri intrakraniyal anevrizmalardır. Bunlar beyin arterlerinin anormal bir şekilde genişlediği veya şiştiği durumlardır ve potansiyel olarak kanamaya yol açabilirler, bu da ciddi nörolojik problemlere neden olabilir.

Aorta anevrizmaları, vücudun en büyük arteri olan aortanın anormal bir şekilde genişlemesini ifade eder. Bu tür anevrizmalar, genellikle karın veya göğüs bölgesinde bulunurlar ve zamanla büyüyebilirler. Büyüdükçe, aorta duvarı zayıflar ve anevrizma patlayabilir, bu da hayati tehlike oluşturur.

Anevrizmaların tedavisi, türüne ve yerine bağlı olarak değişebilir. Küçük anevrizmalar genellikle izlenir ve cerrahi müdahale gerektirmez. Ancak büyük veya tehlikeli anevrizmalar, cerrahi müdahale gerektirebilir. Tedavi seçenekleri arasında anevrizmanın kapatılması, stent yerleştirilmesi veya cerrahi olarak çıkarılması bulunabilir.

Anevrizma Neden Olur?

Anevrizmaların nedenleri karmaşıktır ve tam olarak anlaşılamamıştır, ancak bazı faktörler anevrizmaların oluşumunda etkili olabilir. Anevrizmaların oluşumuna katkıda bulunan olası nedenler şunlar olabilir:

  1. Genetik Faktörler: Aile öyküsü, anevrizma riskini artırabilir. Aile üyelerinde anevrizma öyküsü olan kişilerde, genetik yatkınlık anevrizma gelişme riskini artırabilir.
  2. Yüksek Tansiyon (Hipertansiyon): Yüksek tansiyon, arterlerin zayıflamasına ve duvarlarının hasar görmesine neden olabilir. Bu da anevrizma oluşumunu kolaylaştırabilir.
  3. Ateroskleroz: Ateroskleroz, arter duvarlarında plak birikimine yol açar ve arterlerin daralmasına veya zayıflamasına neden olabilir. Bu, anevrizma riskini artırabilir.
  4. Sigara İçme: Sigara içmek, arterlerin duvarlarını hasar verebilir ve kan damarlarını daraltabilir, bu da anevrizma oluşumunu kolaylaştırabilir.
  5. Yaş: Yaşlanma, arterlerin elastikiyetini kaybetmesine ve anevrizma oluşum riskini artırmasına neden olabilir.
  6. Cinsiyet: Bazı türlerde anevrizmalar cinsiyete bağlı olarak daha yaygın olabilir. Örneğin, karın aortasının anevrizması erkeklerde daha yaygındır.
  7. Travma: Travmatik yaralanmalar, arterlerdeki zayıf bölgelerin yırtılmasına veya genişlemesine yol açabilir ve bu da anevrizma oluşumuna neden olabilir.
  8. Marfan Sendromu ve Polikistik Böbrek Hastalığı Gibi Genetik Hastalıklar: Bu tür genetik hastalıklar, arterlerin zayıf olmasına ve anevrizma riskini artırmasına neden olabilir.

Anevrizma oluşumunun nedenleri hala tam olarak anlaşılamamış olsa da, yukarıda belirtilen risk faktörlerine dikkat etmek, anevrizma riskini azaltmaya yardımcı olabilir. Risk faktörlerini kontrol etmek, düzenli tıbbi muayeneleri takip etmek ve sağlıklı yaşam tarzı seçimleri yapmak, anevrizma gelişme riskini azaltabilir veya erken teşhis edilmesine yardımcı olabilir.

Anevrizma Belirtileri Nelerdir?

Anevrizma belirtileri, anevrizmanın türüne, büyüklüğüne ve yerine bağlı olarak değişebilir. Bazı anevrizmalar hiç belirti vermez ve tesadüfen tıbbi tetkikler sırasında keşfedilirken, diğerleri belirtiler gösterebilir. Aşağıda yaygın anevrizma türlerine göre belirtiler verilmiştir:

  1. Beyin Anevrizmaları:
  • Ani ve şiddetli baş ağrısı (bu genellikle “baş ağrısının patlaması” olarak adlandırılır).
    • Bulantı ve kusma.
    • Işığa veya sese duyarlılık.
    • Göz kararması veya çift görme.
    • Yüz ve göz kaslarında zayıflık.
    • Bilinç kaybı veya bayılma.
  • Karın Aort Anevrizmaları:
  • Karın bölgesinde ağrı veya hassasiyet.
    • Karında şişlik veya yumuşak kitle hissi.
    • Mide bulantısı veya kusma.
    • Sırt veya bel ağrısı.
    • Nabız hissi.
  • Göğüs Aort Anevrizmaları:
  • Göğüs ağrısı veya rahatsızlık.
    • Sol omuz veya sırt ağrısı.
    • Nefes darlığı.
    • Boğazda tıkanma hissi.
    • Ses kısıklığı.
  • Periferik Anevrizmalar (Bacaklar veya Kol Arterlerinde):
  • Bacak veya kol bölgesinde şişlik veya kitle hissi.
    • Ağrı veya hassasiyet.
    • Cilt renginde değişiklikler (morarma veya kızarıklık).
    • Nabız hissi.
    • Ekstremitelerde soğuma veya uyuşma.

Belirtiler, anevrizmanın büyüklüğüne, yerine ve potansiyel olarak çevresindeki dokulara olan etkisine bağlı olarak değişebilir.

Anevrizma Türleri Nelerdir?

Anevrizmalar farklı arterler veya damarlar üzerinde farklı yerlerde ve türlerde olabilirler. Anevrizma türleri aşağıdaki gibi sınıflandırılabilir:

  1. Sakküler Anevrizma (Berry Anevrizma): Sakküler anevrizmalar genellikle beyin arterlerinde bulunurlar. Bu tür anevrizmalar, arter duvarının zayıf bir noktasında şişer ve kesesi benzeri bir şekle sahiptirler. Sakküler anevrizmalar, en yaygın beyin anevrizma türlerindendir.
  2. Yan Duvar Anevrizma (Fusiform Anevrizma): Yan duvar anevrizmaları, arter duvarının tüm çevresinde genişlemiş bir bölgeyi temsil eder ve bu nedenle daha silindirik bir şekle sahiptirler. Bu tür anevrizmalar daha az yaygın olsa da büyük damarları etkileyebilirler.
  3. Abdominal Aort Anevrizma: Abdominal aort anevrizması, karın bölgesinde bulunan büyük vücut arteri olan aortanın anormal bir şekilde genişlemesi durumudur. Bu tür anevrizmalar genellikle belirti vermezler ve sıklıkla tesadüfen tıbbi incelemeler sırasında keşfedilirler.
  4. Torasik Aort Anevrizma: Torasik aort anevrizması, göğüs bölgesindeki aortanın genişlemesi durumunu ifade eder. Bu tür anevrizmalar genellikle göğüs ağrısı veya sol omuz ağrısı gibi belirtilere yol açabilirler.
  5. Periferik Anevrizmalar: Periferik anevrizmalar, vücudun dış bölgelerindeki arterlerde oluşan anevrizmalardır. En sık bacaklarda görülürler, ancak kollarda da nadir olarak ortaya çıkabilirler.
  6. Disseke Anevrizma: Disseke anevrizmaları, arter duvarının iç tabakalarının birbirinden ayrılması sonucu oluşur. Bu tür anevrizmalar, kanın bu ayrılmış tabakalara girmesi ve arter duvarını genişletmesi nedeniyle çok tehlikeli olabilir.
  7. Miks Anevrizma: Miks anevrizma, birden fazla anevrizma türünün bir arada bulunduğu nadir bir durumu ifade eder. Bu tür anevrizmalar, farklı arter veya damarların aynı anda etkilendiği karmaşık vakalardır.

Anevrizma Cerrahi Yöntemler Nelerdir?

Anevrizma cerrahisi, anevrizmanın türüne, boyutuna, konumuna ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak farklı yöntemlerle gerçekleştirilebilir. İşte anevrizma cerrahisi için kullanılan bazı ana yöntemler:

  1. Açık Cerrahi (Vasküler Cerrahi): Açık cerrahi, anevrizmanın doğrudan erişilip onarılması veya değiştirilmesi gerektiğinde kullanılan geleneksel bir cerrahi yöntemdir. Bu işlem sırasında bir kesiyolu açılır, anevrizmanın bulunduğu bölgeye erişilir ve anevrizma çıkarılır veya onarılır. Bu prosedür, büyük anevrizmalar veya karmaşık anevrizma türleri için sıklıkla tercih edilir.
  2. Endovasküler Anevrizma Onarımı (EVAR veya TEVAR): Endovasküler anevrizma onarımı, anevrizmanın içine stent veya stent graft (damar içi protez) yerleştirilerek gerçekleştirilen minimal invaziv bir cerrahi yöntemdir. Bu prosedür, bir artere küçük bir kesi yaparak veya kateterler aracılığıyla anevrizmanın içine ulaşarak yapılır. Stent veya stent graft, anevrizmanın basınç altında kalmasını engelleyerek onarılmış veya izole edilmiş damarın gücünü artırır. Endovasküler yöntemler, açık cerrahiye göre daha az invazif ve iyileşme süreci daha hızlıdır.
  3. Stent ve Balon Dilationu: Bu prosedür, damarın daralmış veya tıkanmış olduğu arter hastalığı gibi durumlarda kullanılır. Bir kateter aracılığıyla damarın içine bir stent veya balon yerleştirilir. Balon, damarı genişletmek ve tıkanıklığı açmak için şişirilir, ardından stent damarın genişlemiş halini korumak için yerleştirilir.
  4. Laparoskopik Cerrahi: Laparoskopik cerrahi, karın bölgesindeki anevrizmaların tedavisinde kullanılabilir. Bu minimal invaziv yöntemde küçük kesiler yapılır ve laparoskop adı verilen ince tüpler ve kamera aracılığıyla anevrizma bölgesine erişilir. Laparoskopik cerrahi, daha az komplikasyon ve daha hızlı iyileşme süreci sağlayabilir.

Hangi cerrahi yöntemin kullanılacağı, hastanın durumuna, anevrizma türüne ve büyüklüğüne bağlı olarak belirlenir. Cerrahi öncesi ve sonrası bakım, bir vasküler cerrah veya kardiyovasküler cerrah tarafından yönlendirilmelidir. Herhangi bir anevrizma şüphesi durumunda, bir sağlık profesyoneli ile danışmak ve uygun tedavi seçeneklerini değerlendirmek önemlidir.

Hızlı Başvuru Formu
Benzer Makaleler

İlgili Hekimler

Op Dr irşadi Demirci
Beyin ve Sinir Cerrahisi
Op. Dr. İrşadi Demirci
prof dr selim kayaci
Beyin ve Sinir Cerrahisi
Prof. Dr. Selim Kayacı

İlgili Birimler