Hidradenitis Suppurativa (HS), genellikle koltuk altı, kasık, kalça ve meme altı gibi bölgelerde tekrarlayan, ağrılı nodüller (şişlikler), apse oluşumu ve iz bırakan lezyonlarla karakterize olan kronik, iltihaplı bir deri hastalığıdır. Kıl foliküllerinin tıkanması ve iltihaplanması sonucu ortaya çıkan bu hastalık, cilt altında ağrılı ve bazen irin dolu lezyonlara neden olur. Zamanla ciltte iz bırakabilir, hatta şiddetli vakalarda cilt altında tünel benzeri kanallar (sinüs traktları) gelişebilir.
Hidradenitis Suppurativa'nın kesin nedeni tam olarak bilinmese de, genetik yatkınlık, hormonal değişimler, bağışıklık sistemi düzensizlikleri ve yaşam tarzı faktörleri hastalığın gelişiminde rol oynayabilir.
Bu yazıda HS hastalığının belirtileri, evreleri, nedenleri, risk faktörleri, tedavi yöntemleri ve yaşam tarzı önerileri hakkında kapsamlı bilgiler sunacağız.
HS’nin en yaygın belirtisi, ciltte ağrılı nodüllerin ve apselerin oluşmasıdır. Bu nodüller genellikle kırmızı, şiş ve serttir ve sıklıkla iltihaplanır ve akıntı yapar. Ayrıca, bu nodüllerin etrafında ciltte koyu renkli lekeler ve yaralar da görülebilir. HS ayrıca ciltte kaşıntı, yanma ve ağrıya da neden olabilir.
Hidradenitis Suppurativa'nın belirtileri kişiden kişiye değişebilir. Hastalığın erken evrelerinde hafif şişlik ve hassasiyet görülürken, ilerleyen dönemlerde ağrılı apseler ve iz bırakan yara izleri oluşabilir.
Başlıca belirtiler şunlardır:
✔ Ağrılı, bezelye büyüklüğünde cilt altı şişlikler
✔ İrin dolu apseler ve iltihaplı lezyonlar
✔ Zamanla iyileşmeyen veya tekrar eden şişlikler
✔ Apse sonrası oluşan kötü kokulu akıntı
✔ Ciltte sertleşmiş, kabuklu veya çukurlaşmış izler
✔ İleri evrelerde cilt altında tünel benzeri oluşumlar
Belirtiler genellikle koltuk altı, kasık, kalça, göğüs altı ve anüs çevresinde görülür. Bunun nedeni, bu bölgelerde daha fazla ter bezi ve kıl folikülü bulunmasıdır.
HS hastalığı, cilt lezyonlarının şiddetine göre Hurma Klasifikasyonu adı verilen bir sisteme göre üç evrede incelenir:
HS hastalığı erken dönemde kontrol altına alınmazsa şiddetli ağrıya, hareket kısıtlılığına ve yaşam kalitesinde ciddi düşüşe neden olabilir.
Hastalığın kesin nedeni tam olarak bilinmese de, HS gelişiminde rol oynayan bazı faktörler bulunmaktadır:
HS’nin kesin nedeni bilinmemektedir, ancak genetik faktörler, hormonal değişiklikler ve sigara içmek gibi çevresel faktörlerin rol oynadığı düşünülmektedir. Ayrıca, HS’nin obezite, diyabet ve bağışıklık sistemi bozuklukları gibi diğer sağlık sorunları ile ilişkili olabileceği de gözlemlenmiştir.
HS teşhisi dermatolog veya genel cerrahi uzmanı tarafından konulabilir. Teşhis sırasında:
Fiziksel Muayene: Lezyonların tipi, yaygınlığı ve evresi değerlendirilir.
Hasta Hikayesi: Aile öyküsü, semptom süresi ve önceki ataklar sorgulanır.
Biyopsi: Şüpheli vakalarda doku örneği alınarak patolojik inceleme yapılabilir.
Kültür Testleri: İltihaplı bölgelerde enfeksiyon olup olmadığı belirlenir.
Erken teşhis, tedainin başarısını artırır ve hastalığın ilerlemesini önleyebilir.
HS tedavisinde amaç iltihabı azaltmak, semptomları hafifletmek ve hastalığın ilerlemesini önlemektir. Tedavi seçenekleri şunlardır:
Antibiyotikler: Enfeksiyonun önlenmesi veya tedavi edilmesi için kullanılır.
Ağrı Kesiciler: HS kaynaklı ağrıyı hafifletmek için reçete edilebilir.
Bağışıklık Baskılayıcılar: Ağır vakalarda bağışıklık sisteminin aşırı tepkisini kontrol altına almak için kullanılır.
Retinoidler: Derinin yenilenmesini destekleyerek semptomları hafifletebilir.
Drenaj: Büyük apseler cerrahi olarak boşaltılabilir.
Sinüs Traktı Eksizyonu: Cilt altındaki tünel oluşumları cerrahi olarak temizlenebilir.
Cilt Nakli: Şiddetli vakalarda, hasarlı deri çıkarılarak sağlıklı deri nakledilebilir.
Sağlıklı Beslenme: Şeker ve işlenmiş gıdalardan kaçınılmalı, anti-inflamatuar beslenme tercih edilmelidir.
Sigara ve Alkol Bırakılmalı: Sigara, HS’yi tetikleyebilir.
Stres Yönetimi: Meditasyon ve hafif egzersizler hastalığın kontrolünü kolaylaştırabilir.
Gevşek Kıyafetler Giyilmeli: Sürtünmeyi önlemek için pamuklu ve bol kıyafetler tercih edilmelidir.
HS tedavisi, hastalığın şiddetine ve semptomların ciddiyetine göre değişebilir. Hafif vakalarda, doktorunuz muhtemelen antibiyotikler ve anti-enflamatuar ilaçlar reçete edecektir. Ayrıca, ciltteki apseleri ve nodülleri temizlemek için sıcak kompresler kullanılabilir.
Daha şiddetli vakalarda, doktorunuz muhtemelen cerrahi müdahale önerecektir. Bu müdahaleler, apselerin ve nodüllerin drenajını sağlamak için yapılabileceği gibi, ciltteki etkilenen bölgelerin tamamen çıkarılması da gerekebilir. Cerrahi müdahale sonrası, ciltte iyileşme süreci için yara bakımı ve pansuman gerekebilir.
by Olga Kononenko (https://unsplash.com/@olga_kononenko)
Cerrahi müdahale öncesi ve sonrası fotoğraflar, HS tedavisinin etkisini göstermek için kullanılabilir. Bu fotoğraflar, hastalığın şiddetli olduğu durumlarda bile, cerrahi müdahale sonrası ciltte büyük bir iyileşme olduğunu göstermektedir. Bu nedenle, cerrahi müdahale öncesi ve sonrası fotoğraflar, HS tedavisinin etkili olduğunu göstermek için kullanılabilir.
HS, ciltte ağrılı nodüller ve apselerin oluştuğu kronik bir cilt hastalığıdır. Bu hastalık, tedavi edilmediği takdirde ciltte kalıcı yaralar ve izler bırakabilir. Ancak, doğru tedavi seçenekleri ile HS kontrol altına alınabilir ve semptomlar hafifletilebilir. Eğer HS semptomları yaşıyorsanız, bir dermatoloğa danışarak uygun tedavi seçeneklerini öğrenebilirsiniz. Unutmayın, HS ile mücadele etmek için yalnız değilsiniz ve tedavi seçenekleri mevcuttur.
Lütfen size ulaşabilmek için aşağıdaki alanları doldurunuz
7/24 tüm soru ve sorunlarınız için buradayız.