Roza Hastalığı Nedir? Belirti ve Tedavileri Nelerdir?

Roza Hastalığı (Gül Hastalığı)

Roza hastalığı (rozasea), özellikle yüz bölgesinde kızarıklık, küçük kırmızı sivilceler ve gözle görülür kan damarlarının belirginleşmesi ile karakterize yaygın ve kronik bir cilt rahatsızlığıdır. Bu rahatsızlık, yüzde, burun ve göz-kirpik dipleri gibi yağ bezlerinin yoğun olduğu bölgelerde kızarıklık ve küçük cilt lezyonları şeklinde de gözlemlenebilir. Roza hastalığı, kolayca kızaran veya kızaran açık tenli kişilerde daha sık görülür. Ortaya çıkan bu semptomlar haftalarca veya aylarca sürebilir ve belirli zamanlarda şiddetini artırarak alevlenebilir. Hastalığın belirtileri başta yüzün orta kısmı olmak üzere özellikle burun, yanaklar, alın ve çene bölgesinde görülür. Genellikle 30 yaş üstü yetişkinlerde görülür ve kadınlarda daha sık teşhis edilir, ancak erkeklerde daha şiddetli seyredebilir. Roza hastalığı bulaşıcı değildir. Cilt hassasiyeti ile yakından ilişkilidir ve estetik kaygılar yaratmanın yanı sıra sosyal yaşamı olumsuz etkileyebilir. Roza hastalığı ile yağlı karaciğer hastalığı gibi bazı problemler arasında birtakım mekanizmalar yoluyla bağlantılar bulunduğu bildirilmektedir. Ayrıca rozasea ile bazı gastrointestinal hastalıklar arasında da ilişki olduğu bilinmektedir. Roza hastalığı doğrudan karaciğer hastalıkları ile ilişkili olmasa da, göz, mide ve bazı nörolojik hastalıklarla alakalı olabileceği saptanmıştır. Roza hastalığı genellikle kalıcıdır, ancak uygun tedavi ve yaşam tarzı değişiklikleri ile semptomlar kontrol altına alınabilir ve yaşam kalitesi artırılabilir.

Roza_Hastal_______bd3fe0d8.webp

Roza Hastalığının Nedenleri

Roza hastalığının kesin nedeni henüz tam olarak bilinmemektedir. Ancak araştırmalar, genetik yatkınlık, çevresel faktörler ve bağışıklık sistemi reaksiyonlarının hastalığın gelişiminde rol oynadığını göstermektedir. Rozasea oluşumunda, birtakım mikroorganizmaların da etkili olduğu öngörülmekle birlikte temelde inflamatuvar faktörlerin rol oynadığı belirtilmektedir. Gül hastalığı kötü hijyen sonucunda oluşmamaktadır. Bazı durumlarda ise, stresin de rozasea gelişiminde etkili olduğu ve bunun altında psikolojik nedenlerin olabileceği düşünülmektedir.

Roza Hastalığının Olası Nedenleri ve Tetikleyici Faktörleri

Roza hastalığına neden olan faktörlerin yanı sıra, hastalığı tetikleyen veya semptomlarını kötüleştiren bir dizi faktör de vardır. Aşağıdaki tabloda olası nedenler ve tetikleyici faktörler özetlenmiştir:

Neden/Tetikleyici Örnekler
Olası Nedenler  
Kan damarlarındaki anormallikler Yüzdeki kan damarlarının yapısındaki farklılıklar, kızarıklık ve telenjiektazi (örümcek damarları) gibi lezyonların oluşumuna katkıda bulunabilir.
Demodex (deri akarları) Herkesin cildinde bulunan bu mikroskobik akarlar, roza hastalığı olan kişilerde daha fazla sayıda bulunur ve ciltte iltihaplanmaya neden olabilir.
Helicobacter pylori Midede ülser oluşumuna neden olan bu bakteri, kan damarlarının genişlemesine ve bazı kişilerde roza hastalığının gelişmesine yol açabilir.
Katelisidin proteini Cildi enfeksiyonlardan koruyan bu proteinin işlev bozukluğu, roza semptomlarını tetikleyebilir.
Genetik faktörler Roza hastalığı olan kişilerin ailelerinde genellikle bu hastalığa sahip bireyler bulunur.
Bağışıklık sistemi bozuklukları Bağışıklık sisteminin aşırı aktif olması, ciltte iltihaplanma ve roza semptomlarına yol açabilir.
Tetikleyici Faktörler  
Sıcak içecekler Çay, kahve
Baharatlı yiyecekler Acı soslar, biber türleri
Alkol Kırmızı şarap, alkollü içecekler
Sıcaklık Aşırı sıcak veya soğuk hava
Güneş ışığı UV ışınları
Rüzgar  
Stres  
Egzersiz  
Kozmetik ürünler  
Toz akarları  
İlaçlar Bazı tansiyon ilaçları
Gıdalar Sinnamaldehit içeren gıdalar (domates, narenciye, tarçın, çikolata) , Histamin, niasin ve kapsaisin içeren gıdalar (fermente/tütsülenmiş/hazır gıdalar, olgun peynir, ciğer, hindi, ton balığı, somon balığı, yer fıstığı)

Roza Hastalığının Belirtileri

Roza hastalığının belirtileri kişiden kişiye değişebilir ve hastalığın farklı türlerine göre farklılık gösterebilir. Ayrıca, ciltteki döküntülere herkeste farklı şekillerde rastlanabileceğinden kimi zaman hastalığın teşhisinde güçlük yaşanabilir. Roza hastalığı açık tenli kişilerde çok daha sık rastlanır bir durumdur ve bu cilt tonlarında fark edilmesi ve teşhis konulması daha kolaydır. Roza hastalığında hastalığında genellikle ilk olarak yüzde kızarıklık atakları ortaya çıkar. Bu ataklar başlangıçta gelip geçicidir, ancak yıllar içinde kızarıklık kalıcı hale gelmektedir. Başlangıçta kısa sürede geçen kızarıklıklar ilerleyen süreçte kalıcı hale gelebilir. Roza hastalığı zaman zaman alevlenerek kendisini gösterir. En yaygın belirtiler şunlardır:

  • Yüzde kızarıklık ve kızarma: Yanaklar, burun, alın ve çene bölgesinde kalıcı veya geçici kızarıklıklar görülür. Bu kızarıklıklar, güneş yanığına benzeyebilir ve zamanla daha belirgin hale gelebilir.
  • Görünür kan damarları: Yüzdeki küçük kan damarları genişler ve cilt yüzeyinde örümcek ağı gibi bir görünüm oluşturabilir.
  • Şişlikler ve sivilceler: Yüzde, özellikle yanaklarda, burunda ve alında, akneye benzeyen sivilceler ve iltihaplı şişlikler ortaya çıkabilir. Bu şişlikler bazen irin içerebilir.
  • Yanma ve batma hissi: Ciltte hassasiyet artışı ve yanma, batma gibi rahatsız edici hisler oluşabilir.
  • Göz problemleri: Gözlerde kuruluk, kızarıklık, sulanma, kaşıntı ve ışık hassasiyeti görülebilir. Göz kapaklarında şişlik ve arpacık oluşumu da görülebilir.
  • Ciltte kalınlaşma: Özellikle burun derisinde kalınlaşma ve sertleşme görülebilir. Bu durum, rinofima olarak adlandırılır ve genellikle erkeklerde daha sık görülür.
  • Ciltte kuruluk ve pullanma: Ciltte kuruluk, pullanma ve pürüzlü bir görünüm oluşabilir.
  • Diğer Belirtiler:
    • Ciltte değişiklikler
    • Yüzde şişlik (ödem)
    • Kafa derisi, kulak, göğüs ve boyunda döküntüler
    • Burnun şekil değiştirmesi
    • Kepeklenme ve yeni leke oluşumu
    • Gözlerde yanma ve sulanma
    • Acı ve batma hissi
    • Kuruluk hissi
    • Roza atağı (yüzün orta bölgesinde yanma ve kızarıklık, sivilceler, kılcal damarlarda artış, ciltte ödem ve doku şişliği)
    • Kızarıklıkların geç iyileşmesi
Roza_Hastal_______Belirtileri_e33ec605.webp

Roza Hastalığının Türleri

Roza hastalığı, farklı belirtilerle kendini gösteren dört ana türe ayrılır:

  • Eritematotelanjiektazik rozasea: Yüzde kalıcı kızarıklık ve ince damarların görünmesi ile karakterizedir. Kırmızı renkteki damar çatlaklarına sebep olan en yaygın türdür.
  • Papülopüstüler rozasea: Sivilce benzeri kabarcıklar ve püstüller ile kendini gösterir. Sıklıkla akne ile karıştırılır.
  • Fimatöz rozasea: Ciltte kalınlaşma, özellikle burunda büyüme ile karakterizedir. Burundaki yağlanmayı arttırarak büyümesine sebep olan nadir görülen bir türdür. Genellikle erkeklerde rastlanır. Burunun haricinde fazla görülmese de alın, kulak ve çene bölgesinde de genişlemeye sebep olabilir.
  • Oftalmik rozasea: Göz çevresini etkileyen bu rozasea türünde, kirpik diplerinde iltihaplanma, kaşıntı ve konjonktivit gibi bulgularla beraber ortaya çıkar. Gözlerde kızarıklık, sulanma ve tahriş ile kendini gösterir. Hastaların bir kısmında deri bulgusu göz bulgusuna eşlik eder. Sadece göz tutulumu çok nadirdir. Göz ve deri bulgusunun şiddeti birbirinden bağımsızdır. Yani deri çok şiddetliyken göz etkilenmeyebilir veya deri çok hafifken gözler çok şiddetli tutulabilir.
  • Granülomatöz rozasea: Çokça ufak ve sert kabartılar ile görülen oldukça az rastlanır bir türdür.

Roza Hastalığının Teşhisi

Roza hastalığının teşhisi için özel bir test yoktur. Doktor, genellikle hastanın cilt belirtilerini inceleyerek ve tıbbi geçmişini değerlendirerek tanı koyar. Fiziksel muayene sırasında, yüzde kızarıklık, kılcal damar genişlemesi, sivilce benzeri kabarcıklar ve cilt hassasiyeti gibi tipik belirtiler aranır.

Roza hastalığı, akne, egzama, sedef veya lupus gibi benzer belirtilere sahip diğer cilt hastalıkları ile karıştırılabilir. Bu nedenle, doktor bu hastalıkları elemek için bazı testler isteyebilir. Granülomatöz rozasea ise, diğer hastalıklarla karışabildiğinden, saptanması için birtakım biyopsi incelemeleri gerekebilir.

Roza Hastalığının Tedavisi

Roza hastalığının tamamen iyileştirilmesi genellikle mümkün değildir, ancak uygun tedavi yöntemleri ile semptomlar kontrol altına alınabilir ve yaşam kalitesi artırılabilir. Tedavi planı, hastalığın türüne, şiddetine ve hastanın bireysel ihtiyaçlarına göre belirlenir. Tedavinizin süresi, belirtilerinizin tipine ve şiddetine bağlı olacaktır. Hastalıkta tekrar etme riski yüksektir. Roza hastalığı için en etkili tedavi, hastalığı tetikleyebilecek etkenlerden uzak durmaktır. Hastalığın gözlemlendiği bölgenin temiz kalmasını sağlamak, alkolden uzak durmak ve cilt besleyici kremler kullanmak kabarcıkların ağrısını ve hassasiyetini azaltır. Hastalık boyutuna göre haftalar sürebilir. İlerleyen aşamalarda ağrılara ve iltihaplanmanın çoğalmasına neden olan roza hastalığında ağrı kesici veya oral antibiyotikler uzman kontrolünde kullanılabilir. Hastalığın etkilerinin azalmasıyla oral antibiyotik tedavisine son verilir ve krem tedavisine devam edilir. Alerjinin ortaya çıkmaya başlamasından itibaren kan tahlilleri yapılabilir, alerji testleri uygulanabilir ve kan değerleri dengede tutularak hastalığın ortaya çıkmasına mani olunabilir. Yaygın olmamakla birlikte son aşamalarda kullanılabilecek cerrahi yöntemler de mevcuttur. 13-cis-retinoic acid adı verilen bu tedavi pek önerilmemektedir. Önerilmemesinin başlıca sebepleri yan etkilerinin oldukça fazla ve tehlikeli olmasıdır. Topikal tedavide baskın olan cilt lezyonuna göre tedavi planlaması yapılmaktadır.

Tedavi seçenekleri şunları içerir:

  • İlaçlar:
    • Topikal ilaçlar: Kızarıklığı azaltmak ve iltihabı kontrol altına almak için kremler, jeller ve losyonlar kullanılır. Metronidazol, azelaik asit ve ivermektin gibi etken maddeler içeren kremler sıklıkla reçete edilir. Hafif ila orta derecede gül hastalığı için cildin etkilenen bölgesine uygulanabilir. Bu ilaçlardan bazıları kan damarlarını daraltarak kızarıklığı azaltır. İlaçların etkisi kullanımdan sonra 12 saat içinde görülmeye başlar. İlaçların kan damarları üzerindeki etkisi geçicidir, bu nedenle ilacın düzenli olarak uygulanması gerekir. Diğer topikal ürünler ise kızarıklık üzerinde daha az etkiye sahiptir ancak hafif gül hastalığı sivilcelerini kontrol altında tutmaya yardımcı olur. Azelaik asit ve metronidazol kullanımında, genellikle iki ila altı hafta boyunca gözle görülür iyileşmeler görülmez. Ivermektinin cildi iyileştirmesi daha uzun sürebilir, ancak ivermektin metronidazole göre daha uzun süre boyunca hastalığın tekrar etmemesini sağlar.
    • Oral antibiyotikler: Orta ila şiddetli roza vakalarında, özellikle sivilce benzeri lezyonlar varsa, doksisiklin gibi oral antibiyotikler kullanılabilir. Şişlikler ve sivilceler ile kendini gösteren orta ila şiddetli gül hastalığı tedavisinde kullanılabilir.
    • Oral akne ilaçları: Diğer tedavilere yanıt vermeyen şiddetli roza vakalarında, izotretinoin gibi oral akne ilaçları kullanılabilir. Ancak bu ilaçların ciddi yan etkileri olabilir ve hamilelik döneminde kullanılmamalıdır. Gül hastalığının akne benzeri lezyonlarını temizlemeye yardımcı olan güçlü bir oral akne ilacıdır.
  • Lazer tedavisi: Genişlemiş kan damarlarının görünümünü azaltmak ve kızarıklığı gidermek için lazer tedavisi uygulanabilir. IPL, Nd:YAG lazer ve PDL gibi farklı lazer türleri kullanılabilir. Tüm rozase alt tiplerinde lazer ve ışık sistemleri kullanılabilir. Lazer hem eritemin azaltılmasında hem de zeminde bulunan damar çatlamalarının tedavisinde oldukça yararlıdır. En etkili lazer ve ışık sistemi tipleri IPL (intense pulsed light-yoğunlaştırılmış atışlı ışık), Nd:YAG lazer ve PDL (pulsed dye lazer) dir. Cildinizin iyileşmiş görünümünü korumak için periyodik olarak tedavinin tekrarlanmasına ihtiyaç duyulabilir.
  • Cerrahi prosedürler: Şiddetli rinofima vakalarında, burundaki şekil bozukluğunu düzeltmek için cerrahi müdahale gerekebilir. Rinofima tedavisinde uygulanan cerrahi işlemler, dermabrazyon ve koterizasyondur.
  • Yaşam tarzı değişiklikleri: Roza semptomlarını tetikleyen faktörlerden kaçınmak, tedavi başarısı için önemlidir. Bunun yanı sıra, güneş koruyucu kullanmak, cildi nazikçe temizlemek ve nemlendirmek, stresten uzak durmak ve sağlıklı beslenmek de semptomların kontrol altına alınmasına yardımcı olabilir.
  • Oküler rozasea tedavisi: Oküler rozasenin hafif formlarında lokal tedavi yeterli olup sıcak pamuklu bir kompresle ve tea tree oil içeren göz şampuanlarıyla günlük kapak temizliği yapılmalıdır. Rozaseye bağlı blefarite göz kuruluğu sıklıkla eklendiği için lipit bazlı suni gözyaşı kullanılmalıdır.
  • Mikrodermabrazyon: Deri kalınlaşmasını azaltmak için mikrodermabrazyon tedavisi uygulanabilir.
  • Diğer Tedavi Yöntemleri:
    • Antioksidan içeren bitkisel tedavi yöntemleri
    • Botoks

Roza hastalığı tedavisinde dikkat edilmesi gerekenler:

  • Güneş koruyucular: Roza hastalığı olan kişiler, güneşin zararlı etkilerinden korunmak için düzenli olarak güneş koruyucu kullanmalıdır. Titanyum dioksit veya çinko içeren mineral bazlı güneş koruyucular tercih edilebilir.
  • Cilt temizliği: Cildi tahriş etmeyen, sabunsuz ve alkol içermeyen temizleyiciler kullanılmalıdır. Yüzü ılık su ile yıkamak ve sertçe ovalamaktan kaçınmak önemlidir. Lipit ve sindetler içeren temizleyiciler kullanılmalı ve nane yağı, kamfor, formaldehit, karanfil yağı, mentol içeren ürünlerden kaçınılmalıdır.
  • Nemlendiriciler: Cildi nemlendirmek için, roza hastalığına uygun, yağsız ve non-komedojenik (gözenekleri tıkamayan) nemlendiriciler kullanılmalıdır. Derinin nemlendirilmesi, temizlenmesi ve güneşten korunması için rozaseli ciltler için özel olarak geliştirilmiş, hassas ciltlere uygun dermokozmetik ürünler tedavinin önemli parçasıdır.
  • Kozmetik ürünler: Cildi tahriş edebilecek kozmetik ürünlerden kaçınılmalıdır. Makyaj yaparken, yeşil tonlu kapatıcılar kızarıklığı gidermeye yardımcı olabilir.
  • Tetikleyici faktörlerden kaçınma: Sıcak içecekler, baharatlı yiyecekler, alkol, stres, aşırı sıcak veya soğuk hava gibi roza semptomlarını tetikleyen faktörlerden kaçınılmalıdır.
  • Stres yönetimi: Stres, roza semptomlarını kötüleştirebilir. Bu nedenle, stres yönetimi teknikleri (derin nefes alma, meditasyon gibi) uygulamak faydalı olabilir.
  • Düzenli doktor kontrolü: Tedavi sürecinde, düzenli olarak doktora kontrole gitmek ve tedavi planını doktorla birlikte değerlendirmek önemlidir.
  • Kişisel Bakım Uygulamaları: Bazı kişisel bakım uygulamaları, gül hastalığının belirtilerini kontrol altında tutmanıza ve hastalığın alevlenmelerini önlemenize yardımcı olabilir.
    • Hastalığı oluşturan tetikleyicileri tanımlayın ve bunlardan kaçının.
    • Günlük güneş koruyucu uygulayın. Hem ultraviyole A hem de ultraviyole B ışınlarını engelleyen SPF 30 veya daha yüksek geniş spektrumlu bir güneş kremi kullanın. Yüzünüz için kullandığınız herhangi bir topikal ilacı uyguladıktan sonra ve herhangi bir kozmetik ürünü uygulamadan önce güneş kreminizi sürün.
    • Cildinizi korumak için şapka takın ve öğle güneşinden kaçının. Soğuk, rüzgarlı havalarda bir eşarp veya kar maskesi kullanın.
    • Yüzünüzü çok fazla ovalamayın ve mümkün olduğunca yüzünüze dokunmayın.
    • Yüzünüzü sık sık nemlendirin. Alkol veya diğer cilt tahriş edici maddeler içeren ürünleri kullanmaktan kaçının.
    • Göz kapaklarınızı gün içerisinde düzenli olarak temizleyin.

Roza Hastalığının Psikolojik Etkileri

Roza hastalığı, sadece fiziksel belirtilerle sınırlı kalmayıp, kişinin ruh sağlığını da etkileyebilir. Yüzdeki kızarıklık, sivilceler ve gözle görülür kan damarları, kişide özgüven eksikliği, utanç ve sosyal kaygıya neden olabilir. Bu durum, kişinin sosyal yaşamdan çekilmesine, depresyon ve anksiyete gibi sorunlar yaşamasına yol açabilir. Roza hastalığının psikolojik etkileri ile başa çıkmak için, hastaların bir dermatolog ve gerekirse bir psikologdan destek alması önemlidir.

Roza hastalığı, yaşam kalitesini etkileyebilen kronik bir cilt rahatsızlığıdır. Hastalığın nedenleri tam olarak anlaşılamamış olsa da, genetik yatkınlık, çevresel faktörler, bağışıklık sistemi reaksiyonları ve bazen de stresin rol oynadığı düşünülmektedir. Roza hastalığının belirtileri kişiden kişiye değişebilir ve farklı türleri vardır. Teşhis genellikle fiziksel muayene ile konulur ve benzer belirtilere sahip diğer cilt hastalıkları elenir. Roza hastalığının kesin bir tedavisi olmamakla birlikte, ilaçlar, lazer tedavisi, cerrahi prosedürler ve yaşam tarzı değişiklikleri ile semptomlar kontrol altına alınabilir ve hastalığın ilerlemesi yavaşlatılabilir. Tedavi sürecinde, doktorun önerilerine uymak ve tetikleyici faktörlerden kaçınmak önemlidir. Eğer rozasea hastasıysanız veya rozasea olduğunuzdan şüpheleniyorsanız, doğru tanı ve kişiselleştirilmiş bir tedavi planı için bir dermatoloğa danışmanız önemlidir. Bu sayede hastalığı etkili bir şekilde yönetebilir ve yaşam kalitenizi artırabilirsiniz.

A life'ta Roza Hastalığı Tedavisi

Roza hastalığı, ciltte kızarıklık, kılcal damar genişlemesi, sivilce benzeri kabarcıklar ve gözlerde irritasyon gibi belirtilere neden olan kronik bir cilt rahatsızlığıdır. Genellikle yüzde görülür, ancak bazen boyun, göğüs ve sırtta da görülebilir. Roza hastalığının nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, genetik yatkınlık, çevresel faktörler ve bağışıklık sistemi sorunları rol oynayabilir. A life Sağlık Grubu olarak, roza hastalığının tanı ve tedavisinde uzman kadromuz ve modern tıbbi yöntemlerimizle yanınızdayız.

A life Sağlık Grubu'nda, roza hastalığının belirtilerini kontrol altına almak ve yaşam kalitesini artırmak için çeşitli tedavi yöntemleri uygulamaktayız:

  • Topikal ilaçlar: Kızarıklığı azaltan, iltihabı önleyen ve cilt bariyerini güçlendiren kremler ve jeller kullanmaktayız.
  • Sistemik ilaçlar: Şiddetli vakalarda veya göz tutulumu olduğunda antibiyotikler veya diğer ilaçlar reçete edebiliriz.
  • Lazer tedavisi: Kılcal damar genişlemelerini azaltmak ve kızarıklığı gidermek için en son teknoloji lazer cihazlarımızı kullanmaktayız.
  • Işık tedavisi: Yoğunlaştırılmış ışık kaynakları kullanarak ciltteki iltihabı azaltmak ve iyileşmeyi hızlandırmak mümkündür.
  • Cilt bakımı: Hassas ciltlere uygun, tahrişi önleyen ve nemlendiren ürünler önererek, cilt bariyerinin güçlenmesine yardımcı olmaktayız.
  • Yaşam tarzı değişiklikleri: Tetikleyici faktörlerden kaçınmak, güneşten korunmak, stresten uzak durmak ve sağlıklı beslenmek konusunda danışmanlık hizmeti sunmaktayız.

Roza hastalığı tanısı için öncelikle dermatoloji uzmanımız tarafından detaylı bir fiziksel muayene yapılır. Gerekli görülürse, ek testler ve incelemelerle tanı kesinleştirilir. Tanı sürecinde hastanın tıbbi öyküsü, belirtileri ve yaşam tarzı alışkanlıkları da dikkate alınır.

  • Uzman kadro: Roza hastalığı konusunda uzman ve deneyimli dermatologlarımızla hizmetinizdeyiz.
  • Modern teknoloji: En son teknoloji lazer cihazları ve tedavi yöntemlerini kullanarak etkili sonuçlar elde etmekteyiz.
  • Bireysel tedavi: Her hastanın durumu farklı olduğu için kişiye özel tedavi planları uygulamaktayız.
  • Hasta odaklı yaklaşım: Hastalarımızın konforu ve memnuniyeti bizim için ön plandadır.

A life Sağlık Grubu olarak, roza hastalığı ile mücadelede yanınızdayız. Sağlıklı ve güzel bir cilde sahip olmak için bizimle iletişime geçin.

Not: Bu tanıtım yazısı, genel bilgiler içermektedir ve doktor tavsiyesi yerine geçmez. Roza hastalığı teşhisi ve tedavisi için mutlaka bir dermatoloğa başvurmanız önemlidir.

Roza Hastalığı Nedir? Belirti ve Tedavileri Nelerdir?

Hızlı Başvuru Formu

Lütfen size ulaşabilmek için aşağıdaki alanları doldurunuz

İlgili Birimler
İlgili Hekimler
Fehmi Cihan Dikiş
Uzm. Dr. Fehmi Cihan Dikiş

Dermatoloji

Mustafa Naci Çelikkan
Uzm. Dr. Mustafa Naci Çelikkan

Dermatoloji

Sevgi Sönmezer
Uzm. Dr. Sevgi Sönmezer

Dermatoloji

Benzer İçerikler

Yardıma mı ihtiyacınız var ?

7/24 tüm soru ve sorunlarınız için buradayız.