İshal (diyare), bağırsak hareketlerinin bozulması sonucu dışkının normalden daha sık (günde üç veya daha fazla) ve sulu hale gelmesi durumudur. Bu rahatsızlık, sindirim sisteminin çeşitli nedenlerle tahriş olması veya enfeksiyon kapması sonucu ortaya çıkar. İshal, kısa süreli (akut) veya uzun süreli (kronik) olabilir. Akut ishal genellikle birkaç gün içinde kendiliğinden geçerken, kronik ishal birkaç hafta veya daha uzun sürer ve altta yatan daha ciddi bir sağlık sorununun işareti olabilir. İshalin yaygın belirtileri arasında sık ve sulu dışkılama, karın krampları, şişkinlik, bulantı, kusma ve acil tuvalet ihtiyacı bulunur. Özellikle çocuklarda, yaşlılarda ve kronik hastalığı olanlarda dehidrasyon (sıvı kaybı) riski yüksek olduğundan, tedavi sürecinde kaybedilen sıvının yerine konması büyük önem taşır. İshalin nedenleri arasında virüsler, bakteriler, parazitler, gıda zehirlenmesi, bazı ilaçlar ve sindirim sistemi hastalıkları yer alır. Tedavisi, altta yatan nedene ve semptomların şiddetine bağlı olarak değişir. Hafif vakalarda, bol sıvı tüketimi ve dinlenme yeterli olabilirken, daha ciddi vakalarda ilaç tedavisi ve hatta hastanede yatış gerekebilir.
"Zehirli ishal" olarak adlandırılan durum, aslında ishalin çok daha şiddetli ve tehlikeli bir formunu ifade eder ve genellikle kontamine olmuş yiyecek veya içeceklerin tüketimi sonucu ortaya çıkar. Bu durum, bağırsaklarda zararlı mikroorganizmaların ve toksinlerin aşırı çoğalmasıyla karakterizedir ve ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. "Zehirli ishalin" başlıca nedenleri arasında salmonella, E. coli, shigella gibi bakteriyel enfeksiyonlar, norovirüs ve rotavirüs gibi viral enfeksiyonlar, giardia lamblia gibi parazitler ve staphylococcus aureus gibi bakterilerin ürettiği toksinler yer alır. Belirtileri arasında sık ve sulu dışkılama, şiddetli karın krampları, bulantı ve kusma, yüksek ateş, kanlı dışkılama, şiddetli dehidrasyon (sıvı kaybı), baş dönmesi ve bilinç bulanıklığı bulunur. Özellikle küçük çocuklar, yaşlılar ve kronik hastalığı olanlar için şiddetli dehidrasyon hayati tehlike oluşturabilir. Kanlı ishal, bağırsaklarda ciddi hasar olduğunu gösterirken, yüksek ateş ve şiddetli karın ağrısı ciddi bir enfeksiyonun işareti olabilir. İshalin birkaç günden uzun sürmesi, dışkıda kan veya mukus bulunması, şiddetli karın ağrısı, yüksek ateş, dehidrasyon belirtileri veya bilinç bulanıklığı gibi durumlarda derhal tıbbi yardım almak ve doktor tavsiyelerine uymak hayati önem taşır.
İshal, temelde süresine ve nedenine göre farklı türlere ayrılır. Süresine göre sınıflandırıldığında, akut, persistan ve kronik ishal olmak üzere üç ana tür bulunur.
Akut ishal, genellikle 1-2 gün süren ve kendiliğinden iyileşen en yaygın ishal türüdür. Genellikle enfeksiyonlar, gıda zehirlenmeleri veya ilaç yan etkileri gibi ani gelişen nedenlerden kaynaklanır.
Persistan ishal, 2 ila 4 hafta arasında süren ve akut ishalden daha uzun süren bir türdür. Bu tür, altta yatan bir sağlık sorununun işareti olabilir ve tıbbi değerlendirme gerektirebilir.
Kronik ishal, 4 haftadan uzun süren ve sürekli veya tekrarlayan bir durumdur. Kronik ishal, irritabl bağırsak sendromu (IBS), inflamatuar bağırsak hastalıkları (IBD) veya çölyak hastalığı gibi kronik hastalıkların bir belirtisi olabilir.
Nedenine göre ishal türleri ise enfeksiyon kaynaklı (viral, bakteriyel, paraziter), gıda intoleransları veya alerjileri, ilaç yan etkileri ve bazı tıbbi durumlar olarak sıralanabilir. Her ishal türü, farklı semptomlar ve tedavi yaklaşımları gerektirebilir, bu nedenle doğru teşhis ve uygun tedavi için bir sağlık profesyoneline danışmak önemlidir.
İshal, sindirim sisteminin çeşitli nedenlerle tahriş olması veya enfeksiyon kapması sonucu ortaya çıkan yaygın bir rahatsızlıktır. İshalin en sık görülen nedenleri arasında viral, bakteriyel ve paraziter enfeksiyonlar bulunur.
Özellikle rotavirüs, norovirüs ve adenovirüs gibi virüsler, bağırsaklarda enfeksiyona yol açarak ishale neden olabilir. Salmonella, E. coli ve Campylobacter gibi bakteriler de kontamine olmuş yiyecek ve sular aracılığıyla bulaşarak ishal yapabilir. Giardia lamblia ve Cryptosporidium gibi parazitler ise özellikle hijyen koşullarının yetersiz olduğu bölgelerde ishale yol açar.
Gıda zehirlenmeleri de ishalin yaygın nedenlerinden biridir. Bozulmuş veya toksin içeren gıdaların tüketilmesi, sindirim sistemini tahriş ederek ishale sebep olur. Bazı ilaçlar, özellikle antibiyotikler, bağırsak florasını bozarak ishale neden olabilir. Laktoz intoleransı veya çölyak hastalığı gibi gıda intoleransları ve alerjileri de ishalin diğer nedenleri arasında yer alır. Ayrıca, irritabl bağırsak sendromu (IBS) ve inflamatuar bağırsak hastalıkları (IBD) gibi kronik sindirim sistemi hastalıkları da ishal ile kendini gösterebilir.
Nadir durumlarda, bazı endokrin bozuklukları veya kanser türleri de ishalin nedeni olabilir.
İshalin (diyare) yaygın nedenleri şunlardır:
Beslenme alışkanlıklarımız, ishalin en önemli tetikleyicilerinden biridir. İşte ishale neden olabilen yiyeceklerin bazıları:
Bu liste genel bir rehber niteliğindedir. Her bireyin toleransı farklı olabilir. İshaliniz belirli yiyecekleri tükettikten sonra ortaya çıkıyorsa, bu yiyecekleri takip etmeniz ve doktorunuza danışmanız önemlidir.
İshalin ortaya çıkışında bakteriyel enfeksiyonlar, virüsler ve mikroplar önemli rol oynar. Bu mikroorganizmalar, sindirim sistemine girdikten sonra çeşitli şekillerde ishale neden olabilirler.
Bakteriyel enfeksiyonlar, sıklıkla kontamine olmuş gıda veya su yoluyla bulaşır. Escherichia coli, Salmonella, Campylobacter ve Shigella gibi bakteriler, bağırsaklarda enfeksiyona yol açarak iltihaplanmaya neden olabilir. Bu durum, ishal, karın ağrısı, kramplar, ateş ve hatta kanlı dışkılama gibi belirtilere yol açabilir. Besin zehirlenmesi vakalarının çoğu bakteriyel kaynaklıdır.
Virüsler, ishalin en yaygın nedenlerinden biridir. Norovirüs, rotavirüs, adenovirüs ve astrovirüs gibi virüsler, bağırsak hücrelerine zarar vererek sindirim sürecini bozabilir ve ishale neden olabilir. Viral gastroenterit, "mide gribi" olarak da bilinir ve genellikle bulaşıcıdır.
Mikroplar, genel olarak parazitler ve diğer tek hücreli organizmaları ifade eder. Giardia lamblia ve Cryptosporidium gibi parazitler, kontamine su veya gıda yoluyla bulaşarak ishal yapabilirler. Bu tür enfeksiyonlar, özellikle hijyen koşullarının yetersiz olduğu bölgelerde daha yaygındır.
Bu mikroorganizmaların neden olduğu ishal, vücudun enfeksiyonla savaşma şeklidir. Ancak, aşırı sıvı kaybı (dehidrasyon) ve elektrolit dengesizlikleri gibi ciddi sorunlara yol açabileceği için dikkatli olunması gerekir.
İshalin en yaygın nedenlerinden biri, kirli, kontamine olmuş veya az pişmiş yiyecek ve içeceklerin tüketilmesidir. Bu tür gıdalar, çeşitli zararlı mikroorganizmaları (bakteriler, virüsler, parazitler) barındırabilir ve bu mikroorganizmalar, sindirim sistemine girdiğinde enfeksiyonlara ve iltihaplanmaya neden olabilir. Bu durum, ishal, karın ağrısı, kusma ve diğer sindirim sorunlarına yol açar. Özellikle az pişmiş etler, bozulmuş süt ürünleri, kontamine sular ve iyi yıkanmamış meyve ve sebzeler, ishal riskini artıran başlıca kaynaklardır. Bu tür gıdaların tüketimi, gıda zehirlenmesine de yol açarak, daha şiddetli ishal vakalarına ve beraberinde ateş, halsizlik gibi diğer belirtilere de neden olabilir. Gıda güvenliğine dikkat etmek, hijyen kurallarına uymak ve yiyecekleri uygun sıcaklıklarda pişirmek, bu tür ishal vakalarının önlenmesinde büyük önem taşır.
Gıda intoleransları ve alerjileri, sindirim sisteminin belirli yiyeceklere karşı verdiği anormal tepkilerdir ve ishalin yaygın nedenleri arasında yer alır. Bu durumlar, bağışıklık sisteminin veya sindirim enzimlerinin yetersizliği nedeniyle ortaya çıkar.
Gıda intoleransları, sindirim sisteminin belirli bir gıdayı sindirmekte zorlanmasıdır. En bilinen örneği, süt ve süt ürünlerinde bulunan laktozu sindirememe durumudur. Laktoz intoleransı olan kişilerde, laktoz içeren gıdalar tüketildiğinde karın ağrısı, şişkinlik, gaz ve ishal gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Benzer şekilde, bazı insanlar gluten intoleransı yaşayabilir ve buğday, arpa, çavdar gibi gluten içeren tahılları tükettiklerinde sindirim sorunları yaşayabilirler.
Gıda alerjileri, bağışıklık sisteminin belirli bir gıdaya karşı aşırı tepki vermesiyle ortaya çıkar. Alerjik reaksiyonlar, hafif sindirim sorunlarından hayatı tehdit eden anafilaksiye kadar değişebilir. İshal, gıda alerjilerinin yaygın bir belirtisidir. Özellikle çocuklarda, süt, yumurta, fıstık, soya, buğday gibi gıdalara karşı alerjiler sık görülür.
Gıda intoleransları ve alerjileri, ishalin yanı sıra karın ağrısı, şişkinlik, gaz, bulantı, kusma ve cilt döküntüleri gibi diğer sindirim sorunlarına da neden olabilir.
Bağırsak hastalıkları, sindirim sisteminin düzenli işleyişini bozarak ishale neden olabilir. Bu hastalıklar, bağırsakların yapısını ve fonksiyonlarını etkileyerek ishal, karın ağrısı, şişkinlik ve diğer sindirim sorunlarına yol açabilir.
İnflamatuvar Bağırsak Hastalıkları (IBD): Crohn hastalığı ve ülseratif kolit gibi IBD türleri, bağırsak duvarının kronik iltihaplanmasına neden olur. Bu durum, sık ve sulu dışkılama, kanlı ishal, karın ağrısı ve kilo kaybı gibi belirtilerle kendini gösterir.
İrritabl Bağırsak Sendromu (IBS): IBS, bağırsak hareketlerinin düzensizleştiği ve hassasiyetin arttığı bir durumdur. İshal, kabızlık veya her ikisinin bir arada görüldüğü IBS, karın ağrısı, şişkinlik ve gaz gibi belirtilerle de kendini gösterir.
Çölyak Hastalığı: Gluten intoleransı olarak da bilinen çölyak hastalığı, gluten içeren gıdaların tüketilmesiyle bağırsaklarda iltihaplanmaya neden olur. Bu durum, ishal, karın ağrısı, şişkinlik ve kilo kaybı gibi belirtilerle kendini gösterir.
Mikroskobik Kolit: Bu hastalık, kalın bağırsak duvarının mikroskobik düzeyde iltihaplanmasıdır. Sık ve sulu ishal, karın ağrısı ve kilo kaybı gibi belirtilere yol açabilir.
Bağırsak Enfeksiyonları: Bakteriyel, viral veya paraziter enfeksiyonlar da bağırsaklarda iltihaplanmaya neden olarak ishale yol açabilir. Bu tür enfeksiyonlar, genellikle akut ishal, karın ağrısı, ateş ve kusma gibi belirtilerle kendini gösterir.
Antibiyotik kullanımı, ishalin yaygın nedenlerinden biridir. Antibiyotikler, vücuttaki zararlı bakterileri yok etmek için tasarlanmış ilaçlardır. Ancak, bu süreçte bağırsaklarda yaşayan yararlı bakterileri de etkileyebilirler. Bağırsak florası olarak adlandırılan bu yararlı bakteriler, sindirim sisteminin sağlıklı işleyişinde önemli bir rol oynar. Antibiyotiklerin bu dengeyi bozması, ishalin ortaya çıkmasına zemin hazırlar.
Antibiyotik kullanımıyla ilişkili ishalin birkaç nedeni vardır. İlk olarak, antibiyotikler, zararlı bakterilerin yanı sıra bağırsaklardaki yararlı bakterileri de yok eder. Bu durum, bağırsak florasının dengesizleşmesine ve zararlı bakterilerin çoğalmasına yol açar. İkinci olarak, bazı antibiyotikler, bağırsak hareketlerini hızlandırarak ishale neden olabilir. Üçüncü olarak, antibiyotikler, Clostridium difficile gibi bazı zararlı bakterilerin aşırı çoğalmasına neden olabilir. Bu bakteri, toksinler üreterek şiddetli ishale ve diğer sindirim sorunlarına yol açabilir.
Tiroid bezinin işlev bozuklukları, sindirim sistemi üzerinde önemli etkilere sahip olabilir ve ishal, bu etkilerden biri olarak karşımıza çıkar. Özellikle tiroid bezinin aşırı çalıştığı hipertiroidizm durumunda, bağırsak hareketleri hızlanarak ishale yol açabilir.
Hipertiroidizm ve İshal İlişkisi:
Diğer Tiroid Sorunları ve İshal:
Gıda zehirlenmeleri, ishalin en yaygın ve hızlı tetikleyicilerinden biridir. Bozulmuş, bakteri, virüs veya toksinlerle kontamine olmuş yiyeceklerin tüketimi, sindirim sisteminin hızla tepki vermesine ve ishalin ortaya çıkmasına neden olur. Zehirli maddeler, bağırsak mukozasını tahriş ederek su ve elektrolit dengesini bozar, bu da sık ve sulu dışkılamaya yol açar. Gıda zehirlenmesinin şiddeti, tüketilen zehirli maddenin türüne ve miktarına, bireyin bağışıklık sistemine ve genel sağlık durumuna bağlı olarak değişebilir. İshal, vücudun zararlı maddelerden kurtulma mekanizması olarak ortaya çıkar, ancak aşırı sıvı ve mineral kaybı (dehidrasyon) gibi ciddi komplikasyonlara da yol açabilir.
Stres ve kaygı, modern yaşamın kaçınılmaz bir parçası olarak sindirim sistemi üzerinde önemli etkilere sahip olabilir ve ishal, bu etkilerin en yaygınlarından biridir. Beyin ve bağırsaklar arasındaki karmaşık iletişim ağı, stres ve kaygının sindirim sistemini doğrudan etkilemesine yol açar. Stres anında salgılanan hormonlar, bağırsak hareketlerini hızlandırarak ishalin ortaya çıkmasına neden olabilir. Özellikle irritabl bağırsak sendromu (IBS) gibi sindirim sistemi hassasiyeti olan kişilerde, stres ve kaygı ishal ataklarını tetikleyebilir veya şiddetlendirebilir. Kronik stres, bağırsak florasının dengesini bozarak sindirim sisteminin düzenli işleyişini olumsuz etkileyebilir ve uzun süreli ishal sorunlarına yol açabilir. Ayrıca, stres ve kaygı, yeme alışkanlıklarını değiştirerek (örneğin, sağlıksız ve hızlı yemek yeme) veya sindirimi zorlaştıran yiyecekleri tercih etmeye yol açarak da dolaylı olarak ishale neden olabilir.
Bağırsak hareketlerinin hızlanması ve dışkının sıvı kıvamda olması durumu, tıbbi literatürde diyare olarak da bilinen ishaldir. Günde üç defadan fazla sulu dışkılama, bu durumun en belirgin işaretidir. İshal, yalnızca dışkının kıvamındaki değişiklikle sınırlı kalmaz; acil ve sık tuvalet ihtiyacı, dışkı kontrolünün zorlaşması, dehidrasyon (susuzluk), bulantı, kusma, halsizlik ve karın bölgesinde gaz gibi rahatsızlık verici semptomlara da yol açar.
İshalin klinik tablosu, geniş bir semptom yelpazesini kapsar. Dışkının sıvı ve gevşek yapıda olması, mide bulantısı ve kusma atakları, yükselen vücut sıcaklığı (ateş), ani ve kontrol edilemeyen dışkılama isteği, vücudun sıvı dengesinin bozulması (dehidrasyon), genel bir bitkinlik hali (halsizlik), dışkıda kan veya mukus görülmesi ve bağırsak kontrolünün kaybı gibi belirtiler, ishal vakalarında sıklıkla rastlanan semptomlardır. İshalin şiddeti arttıkça, bu belirtiler de daha belirgin hale gelir. Hafif sıvı kaybında susuzluk hissi ön plandayken, orta dereceli kayıplarda ağız kuruluğu, huzursuzluk ve idrar miktarında azalma gibi belirtiler ortaya çıkar. Vücut ağırlığının %10'unu aşan sıvı kayıplarında ise durum daha da ciddileşir ve acil tıbbi müdahale gerektirebilir.
Özellikle iki günden uzun süren ishal vakalarında, şiddetli karın veya rektal ağrı, kanlı veya siyah dışkı ve 39°C'nin üzerindeki ateş gibi belirtiler görüldüğünde, vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurulması hayati önem taşır. Bu tür belirtiler, altta yatan ciddi bir sağlık sorununun habercisi olabilir ve erken teşhis, doğru tedavi için kritik öneme sahiptir.
Gebelikte yaşanan ishal, anne adaylarının karşılaştığı yaygın bir durum olmakla birlikte, hormonal dalgalanmalar ve fizyolojik adaptasyon süreçlerinin bir yansımasıdır. Esasen, gebelikteki ishal belirtileri, hamile olmayan bireylerdeki ishal belirtilerinden temelde ayrılmaz; ancak, anne adaylarının bu dönemde daha hassas olması ve potansiyel riskleri göz önünde bulundurması önemlidir.
Gebelikte ishal, şu belirtilerle kendini gösterebilir:
Gebelikte ishal genellikle geçici bir durum olsa da, özellikle şiddetli veya sürekli ishal vakalarında, anne adaylarının doktorlarına danışmaları önemlidir. Dehidrasyon riskini minimize etmek için bol sıvı tüketmek ve hafif, kolay sindirilebilir gıdalarla beslenmek önerilir.
İshal tanısı, genellikle hastanın şikayetleri, fiziksel muayenesi ve bazı durumlarda yapılan laboratuvar testleri ile konulur. İşte ishal tanısının nasıl koyulduğu:
İshalin nedeni her zaman kolayca tespit edilemeyebilir. Özellikle akut ishal vakalarının çoğu kendiliğinden geçtiği için, ileri tetkiklere gerek duyulmayabilir. Ancak, uzun süreli ishal, şiddetli belirtiler veya komplikasyonlar varsa, doğru teşhis ve tedavi için doktorunuza başvurmanız önemlidir.
İshal, sindirim sisteminin dengesinin bozulmasıyla ortaya çıkan ve günlük yaşamı olumsuz etkileyen yaygın bir sorundur. Neyse ki, evde uygulanabilecek doğal ve etkili yöntemlerle bu rahatsızlığı hafifletmek mümkündür. İshalde, vücudun kaybettiği sıvı ve elektrolitleri yerine koymak ve bağırsakları yatıştıracak besinler tüketmek büyük önem taşır.
Beslenme Düzeni:
Evde uygulayabileceğiniz bazı beslenme düzenlemeleriyle bu rahatsızlığı hafifletebilirsiniz. Özellikle nişastalı ve düşük lifli gıdalar, bağırsak hareketlerini düzenleyerek ishali kontrol altına almada önemli bir rol oynar.
Muz: İçerdiği yüksek nişasta sayesinde, muz bağırsaklardaki fazla suyu emerek dışkının kıvamını artırır ve daha katı hale getirir. Aynı zamanda, ishal nedeniyle kaybedilen önemli bir elektrolit olan potasyum açısından da zengindir, bu da vücudun elektrolit dengesini yeniden kurmasına yardımcı olur.
Elma Püresi: Pektin içeriği yüksek olan elma püresi, bağırsaklarda bir jel oluşturarak dışkıyı sıkılaştırır ve ishalin şiddetini azaltır. Ayrıca, sindirimi kolay olduğu için mideyi rahatlatır ve ishal sırasında ihtiyaç duyulan enerjiyi sağlar.
Pirinç ve Tost: Pirinç ve tost gibi diğer nişastalı ve düşük lifli gıdalar da bağırsaklardaki suyu emerek dışkıyı kalınlaştırır ve ishalin kontrol altına alınmasına yardımcı olur. Bu gıdalar, sindirimi kolay olduğu için mideyi yormaz ve ishal sırasında ihtiyaç duyulan enerjiyi sağlar.
Bu besinler, sindirim sistemini yatıştırarak ishalin süresini kısaltmaya ve rahatsızlığı hafifletmeye yardımcı olur.
Potasyum, ishal nedeniyle en çok kaybedilen minerallerden biridir ve vücudun su dengesini korumada, kas fonksiyonlarında ve sinir iletiminde önemli bir rol oynar. Bu nedenle, potasyumdan zengin yiyecekler tüketmek, ishalin iyileşme sürecinde hayati önem taşır.
İshal sırasında vücut, su ve tuz gibi önemli elektrolitleri kaybeder, bu da su-tuz dengesinin bozulmasına yol açar. Bu dengesizliği gidermek için bazı beslenme ve içecek seçenekleri şunlardır:
Gün boyunca mümkünse en az 8-10 bardak su içmek, vücudun sıvı dengesini korumak için idealdir. Su, vücuttaki toksinlerin atılmasına yardımcı olurken, aynı zamanda bağırsak hareketlerinin düzenlenmesine de katkıda bulunur. İshal sırasında sadece su değil, aynı zamanda elektrolit içeren içecekler de tüketmek faydalı olabilir. Oral rehidrasyon solüsyonları (ORS), vücudun kaybettiği elektrolitleri yerine koyarak dehidrasyonu önlemeye yardımcı olur. Bu solüsyonlar, eczanelerden kolayca temin edilebilir veya evde de hazırlanabilir.
Sindirimi kolay, lif oranı düşük ve bağırsakları yatıştırıcı özelliklere sahip besinler tercih edilmelidir.
Bağlayıcı ve Sindirimi Kolay Besinler:
İshal, ani başlangıçlı vakalardan, uzun süreli ve kronik sorunlara kadar farklı şekillerde kendini gösterebilen yaygın bir sindirim sistemi rahatsızlığıdır. Ani gelişen ishal vakalarında genellikle tedaviye gerek kalmadan iyileşme görülürken, uzun süreli ve tekrarlayan ishal durumlarında altta yatan nedenin belirlenmesi ve uygun tedavinin başlatılması önem taşır.
İshal tedavisinde, bakteriyel, viral veya paraziter enfeksiyonlardan kaynaklanan ishal vakalarında antibiyotik ve antiparazit ilaçları kullanılır. Bunun yanı sıra, ishalin neden olduğu sıvı kaybının telafi edilmesi için probiyotik takviyeleri ve beslenme düzeninde değişiklikler önerilir. İshalin şiddetine ve nedenine bağlı olarak tedavi yöntemleri farklılık gösterir.
Hafif İshalde Tedavi Yaklaşımı:
Hafif ishal vakalarında, inatçı kusma ve ateşin eşlik etmediği durumlarda bol bol su içmek genellikle yeterli olur. Bebeklerde ise anne sütü alımına özen gösterilmeli ve susuzluk bulguları kontrollü bir şekilde takip edilmelidir.
Orta İshalde Tedavi Yaklaşımı:
Orta derecedeki ishal vakalarında, huzursuzluk ve susuzluk gibi belirtiler daha belirgin hale gelir. Özellikle 6 aylıktan büyük çocuklarda, eczanelerden temin edilebilen ishal kitlerinden faydalanılabilir.
İleri İshalde Tedavi Yaklaşımı:
İnatçı ve kronik ishal durumlarında, mutlaka bir doktora başvurulmalı ve gerekli tetkikler yapılmalıdır. Uzun süreli devam eden ishal vakalarında uzman doktora görünmek önem taşır.
İshalde şeker ve tuz içeren sıvılarla evde ilk müdahale yapılabilir. Eczanelerde ve sağlık ocaklarında bulunan "ishal için şeker-tuz paketi" bu amaç için kullanılabilir. Bu paketlerden bir tanesi 1 litre temiz suya eklenerek karıştırılır ve ishal sonucu kaybedilen sıvıların yerine konulması sağlanır. Genel olarak sıvı kaybı olmayan ishalli çocuklara her dışkı başına 10 ml/kg bu sıvıdan verilebilir. Hafif derecede sıvı kaybı olan çocuklara ise 50 ml/kg sıvı 4 saatte verilmelidir. Evde ishal tedavisi için sıvı hazırlanırken hazır paketlerin kullanılmasına dikkat edilmelidir. Hazır paketlerin bulunmadığı durumlarda ise 1 litre suya 1 çay kaşığı tuz ve 6 tatlı kaşığı şeker karıştırılarak hazırlanabilir.
Sık kusan çocuklara her 1-2 dakikada 1 çay kaşığı (5 ml) olacak şekilde sıvı verilebilir. Genellikle sıvı ve tuz ihtiyacı karşılanan çocukların kusması bir süre sonra düzelir. Ancak gözlerde çöküklük, ağız kuruluğu olan orta derecede sıvı kaybı olan çocukların tedavi planının bir sağlık merkezinde yapılması daha uygundur.
Lütfen size ulaşabilmek için aşağıdaki alanları doldurunuz
7/24 tüm soru ve sorunlarınız için buradayız.