Kulak ağrısı, birçok insanın karşılaştığı yaygın bir sağlık sorunudur ve farklı nedenlerden kaynaklanabilir. Genellikle, kulak enfeksiyonları, sinüzit, alerjiler, kulak kiri birikimi veya diş problemleri gibi durumlar bu rahatsızlığı tetikler. Bakteriyel veya viral enfeksiyonlar, kulakta iltihaplanmaya yol açarak ağrıya sebep olabilir. Ayrıca, hava basıncı değişiklikleri veya sert bir şekilde kulak temizleme işlemleri de rahatsızlık hissini artırabilir.
Kulak ağrısına karşı alınabilecek çeşitli önlemler bulunmaktadır. Sıcak kompres, ağrıyı hafifletmek için etkili bir yöntem olabilirken, bazı durumlarda anti-inflamatuar ilaçlar kullanılabilir. Ayrıca, bol sıvı tüketimi ve gerekli durumlarda bir uzmana danışmak, kulak sağlığını korumada önemli adımlardır. Kulak ağrısının belirtilerini hafifletmek ve tedavi sürecini desteklemek için yapılacak doğru uygulamalar, kişinin genel yaşam kalitesini artırabilir.
Kulak ağrısı, genellikle orta veya dış kulakta meydana gelen enfeksiyonlar, kulak kiri, kulağa kaçan yabancı cisimler, basınç değişiklikleri ve kulak zarındaki delikler nedeniyle oluşan ağrı hissidir. Orta kulak, ince yapılı kulak zarının hemen arkasında yer alan küçük, hava dolu bir boşluktur. Normal şartlarda, hava östaki borusu aracılığıyla orta kulağa girer ve burada dış kulak ile orta kulak arasındaki basıncı eşitler. Ayrıca, östaki borusu, ortadan sıvıyı dışarı atarak sağlıklı bir kulak işlevi sürdürmeye yardımcı olur. Ancak, bu tüpün tıkanması durumunda kulakta basınç oluşarak ağrı hissedilir.
Orta kulak ile boğaz arasındaki geçiş yolu tıkandığında kulak ağrısının en yaygın sebebi meydana gelir. Bu tıkanıklığa yol açan faktörler arasında kulak enfeksiyonları, kulağa yabancı cisimlerin girmesi veya uçak yolculuklarında yaşanan basınç değişiklikleri bulunmaktadır. Ağrı, bir veya her iki kulakta da keskin şekilde hissedilebilir ve bu duruma işitme kaybı, kulakta akıntı, kulak kaşıntısı, çene ve boğaz ağrısı gibi belirtiler eşlik edebilir. Kızarıklık ve şişlik gibi fiziksel değişiklikler de kulak ağrısıyla birlikte ortaya çıkan yaygın semptomlardır.
Kulak ağrısı genel itibarıyla iki ana grupta sınıflandırılmaktadır: primer (birincil) ve sekonder (ikincil) kulak ağrısı. Birincil kulak ağrısı, kulak kepçesi, dış kulak yolu, kulak zarı, orta kulak ve iç kulakla ilgili hastalıklar nedeniyle ortaya çıkar. Kulak kepçesinde kan toplanması, kıkırdak iltihaplanması, tümörler, dış kulak yolunda bulunan zona, yabancı cisimler, orta kulaktaki enfeksiyonlar, kulak zarının yırtılması veya kulakta sıvı birikimi gibi durumlar primer kulak ağrısına sebep olabilir.
Öte yandan, ikincil kulak ağrısı ise, çoğunlukla diğer organlardaki hastalıklarla ilişkilidir ve bu tür ağrılara neden olan bazı sağlık sorunları arasında diş kökenli rahatsızlıklar, ağız içi ve boğaz enfeksiyonları, tümörler ve diğer organlarda meydana gelen enfeksiyonlar bulunmaktadır. Sekonder kulak ağrısının kaynağı olan bazı durumlar hayati önem taşıyabileceğinden, bu tür belirtilerle karşılaşan kişilerin sağlık kuruluşuna başvurması büyük bir önem arz etmektedir. Bu, olası ciddi hastalıkların erken teşhis ve tedavi açısından kritik bir adımdır.
Kulak ağrısı, genellikle orta kulak iltihabı veya kulak enfeksiyonlarının bir sonucu olarak ortaya çıkar. Bu durum, boğaz ağrısı, kulağa sıvı veya cisim kaçması, kulak kiri, basınç değişiklikleri, travma, kulak zarının yırtılması ve diş çürükleri gibi yaygın faktörlerden kaynaklanabilir. Kulak ağrısına yol açan durumlar genel olarak aşağıdaki gibidir:
Bu faktörlerden bazıları, özellikle şiddetli vakalarda tümör gibi ciddi sağlık sorunları içerebileceğinden, kulak ağrısı yaşayan bireylerin bir sağlık uzmanına başvurması önemlidir.
Östaki borusunun tıkanması, kulak ağrısının yaygın nedenlerinden biridir ve genellikle orta kulak ile boğaz arasında hava akışını engelleyen durumlardan kaynaklanır. Normalde, östaki borusu basıncı dengelemeye yardımcı olur ve orta kulaktaki sıvının dışarı atılmasını sağlar. Ancak, enfeksiyonlar, alerjiler veya soğuk algınlığı gibi durumlar bu borunun tıkanmasına yol açabilir. Tıkanma sonucu, kulakta basınç birikir ve bu durum ağrıya sebep olabilir. Ayrıca, kulak çınlaması veya işitme kaybı gibi belirtiler de gelişebilir.
Akut veya kronik kulak enfeksiyonları, kulak ağrısının en yaygın nedenlerinden biridir. Akut enfeksiyonlar genellikle hızlı bir şekilde başlar ve kulak zarının arkasındaki orta kulağı etkileyerek şiddetli ağrı, işitme kaybı ve kulaktan akıntı gibi belirtilerle kendini gösterir. Kronik enfeksiyonlar ise daha uzun süreli ve tekrar eden durumlar olup, sürekli rahatsızlık hissi ve kulakta sıvı birikimi ile karakterizedir. Akut kulak enfeksiyonları çoğunlukla virüsler veya bakteriler tarafından tetiklenirken, kronik enfeksiyonlar genellikle östaki borusundaki tıkanıklık veya alerjiler gibi daha derin problemlere işaret edebilir.
Kulak kiri, kulağın doğal savunma mekanizmalarından biri olup, kulak kanalında oluşan yağlı birikintilerdir. Ancak, zamanla fazla biriken kulak kiri, kulak kanalını tıkayarak kulak ağrısı ve işitme kaybına neden olabilir. Bu tıkanma durumu, kulağın içindeki basıncı artırarak rahatsızlık hissine yol açar. Ayrıca, kulak kiri birikimi enfeksiyon riskini de artırabilir, çünkü fazla kir, bakterilerin üremesi için elverişli bir ortam sağlar. Kulak kirinin temizlenmesi gerektiğinde dikkatli olunmalı; kulak çubuğu gibi nesnelerle zorlama yapılmamalıdır, çünkü bu yöntemler kulak zarına zarar verebilir veya kulağa daha fazla kir itebilir.
Kulağa yabancı cisim kaçması ve su girmesi, kulak ağrısının sık karşılaşılan nedenlerindendir. Özellikle çocuklar, oyun oynarken veya yüzme sırasında bu tür durumlarla sıkça karşılaşabilirler. Yabancı cisimler, kulak kanalında tıkanmaya neden olarak basınç hissi oluşturur ve bu da ağrıya yol açabilir. Su kaçması da benzer bir etki yaratır; özellikle yüzme veya duş alma sırasında kulak kanalı suyla dolduğunda, kulak zarında basınç artışı meydana gelir. Bu durum, kulakta rahatsızlık, işitme kaybı ve bazen enfeksiyon riski gibi sorunlara yol açabilir.
Kulak travmaları, kulak ağrısının önemli bir nedeni olup, çeşitli durumlar sonucunda meydana gelebilir. Bu tür travmalar, doğrudan darbe, sarsma veya ani basınç değişiklikleri ile oluşabilir. Özellikle spor aktiviteleri, düşme veya kaza gibi olaylar sırasında kulaklara zarar veren travmalar sık görülmektedir. Travma sonrası, kulakta keskin ağrı, kanama, işitme kaybı ve bazen kulak zarında yırtılma gibi belirtiler ortaya çıkabilir
Aşırı basınç değişimi, kulak ağrısının yaygın nedenlerinden biridir ve genellikle uçakla seyahat, derin dalış veya hızlı yükseklik değişimleri sırasında gerçekleşir. Bu durum, kulağın orta kısmına uygulanan basınç dengesizliğinden kaynaklanır ve öğretici borusunun bu değişikliklere yanıt verememesiyle ortaya çıkar. Basınç değişimi, kulak zarında rahatsızlık hissi, kulak tıkanıklığı ve ağrıya yol açabilir. Bazı insanlar bu durumu daha yoğun bir şekilde hissederken, bazıları ise daha az etkilenebilir. Aşırı basınca maruz kalındığında, kulakta sıvı birikimi veya zar yırtılması gibi ciddi sorunlar da meydana gelebilir.
Kulak çubuğu kullanımı, kulağın tahriş olmasına yol açan yaygın bir durumdur. Çoğu insan, kulak kanallarındaki kulak kirini temizlemek amacıyla kulak çubuğu kullanır; ancak yanlış ve aşırı kullanım, kulak zarında zarar ve enfeksiyona neden olabilir. Kulak çubuğunun derinlemesine itilmesi durumunda, kir, kulak kanalına daha fazla itilir ve bu da tıkanıklık ve rahatsızlık hissi oluşturur. Ayrıca, aşırı baskı veya yanlış uygulama, kulağın iç yüzeyini tahriş ederek ağrı ve iltihaplanma gibi sorunlara yol açabilir.
Uzun süre kulaklık kullanımı, kulak ağrısının ve diğer kulak problemlerinin yaygın bir nedeni haline gelmiştir. Özellikle ses seviyesinin yüksek olması, kulak zarına zarar verebilir ve rahatsızlık hissine yol açabilir. Sesin sürekli ve yüksek seviyede maruz kalma durumu, işitme kaybı riski de taşımaktadır. Ayrıca, kulaklıkların uzun süreli kullanımı, kulak kanalında sıvı birikimi veya tahrişe neden olabilir, bu da kulakta ağrı ve enfeksiyon gibi sorunlara yol açabilir.
Meniere hastalığı, iç kulakta meydana gelen bir bozukluk olup, kulak ağrısı ve diğer ciddi semptomlarla kendini gösterebilir. Bu hastalık, iç kulakta sıvı birikimine neden olarak baş dönmesi, işitme kaybı, kulakta dolgunluk hissi ve tinnitus (kulak çınlaması) gibi belirtilerle karakterizedir. Meniere hastalığı, genellikle epizodik olarak ortaya çıkar ve ataklar sırasında belirtiler şiddetli hale gelebilir.
Diş problemleri, kulak ağrısının beklenmedik bir nedeni olabilir ve özellikle diş apsesi, çürükler veya diş eti iltihabı gibi durumlarla ilişkilidir. Dişlerde veya çevresinde meydana gelen enfeksiyonlar, ağrı hissini artırarak çene bölgesine ve oradan da kulağa yayılabilir. Bu, diş kökenli ağrı olarak bilinir ve genellikle iki taraflı olarak hissetme olasılığı yüksektir.
Zona hastalığı, su çiçeği virüsünün neden olduğu bir enfeksiyondur ve genellikle deride döküntüler ile birlikte gelir. Ancak, zona, kulakta da ağrı ve rahatsızlık hissi yaratabilir; bu duruma kulak zona veya zoster oticus denir. Kulakta meydana gelen zona, kulak ağrısı, işitme kaybı ve kulakta çınlama gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Zona hastalığı, bağışıklık sistemi zayıfladığında tekrar aktif hale gelir ve genellikle sinirlerde iltihaplanmaya yol açar, bu da ağrı keskinleşebilir.
Soğuk algınlığı, üst solunum yollarını etkileyen viral bir enfeksiyon olup, kulak ağrısına neden olabilecek birçok belirtilerle birlikte gelir. Bu hastalık sırasında meydana gelen burun tıkanıklığı ve sinüs iltihabı, östaki borusu üzerinde basınç oluşturabilir, bu da kulakta rahatsızlık ve ağrı hissine yol açar. Soğuk algınlığı, genellikle baş ağrısı, boğaz ağrısı, hapşırma ve öksürük gibi semptomlar ile kendini gösterir, ancak bu enfeksiyonun sonucu olarak kulak enfeksiyonları da gelişebilir. Kulakta meydana gelen ağrı, enfeksiyonun sinirlere yayılması ve iltihaplanma ile artabilir.
Yaygın olmasa da tümörler, kulak ağrısının daha nadir ancak ciddi bir nedeni olabilir. Kulakta veya çevresindeki yapılar içinde gelişen tümörler, ağrı, işitme kaybı ve kulakta dolgunluk hissi gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Bu tümörler, iyi huylu veya kötü huylu olabilir ve genellikle büyüdükçe daha fazla rahatsızlık yaratır. Kulak tümörlerinin belirtileri, tıpkı diğer kulak sorunları gibi, kulak zarı üzerindeki basıncı artırarak ağrıya neden olabilir. Ayrıca, bu tümörler sinirlere baskı yaparak baş dönmesi veya denge sorunları gibi ek belirtiler de yaratabilir. Kulak ağrısı ile birlikte beklenmedik semptomlar yaşayan bireylerin, bir sağlık uzmanına başvurarak uygun test ve muayene yaptırmaları önemlidir.
Sağ kulak ağrısı, genellikle iç veya dış kulakta meydana gelen kulak enfeksiyonlarından kaynaklanır. Bunun yanı sıra, kulak kiri, kulağa yabancı cisim veya su kaçması, kulak tıkanıklığı ve kulak travmaları gibi etkenler de sağ kulak ağrısına yol açabilir. Eğer ağrı şiddetli değilse, evde uygulanabilecek bazı yöntemler ile rahatlama sağlanabilir. Kulak damlaları, reçetesiz ağrı kesiciler ve sıcak veya soğuk kompres uygulamaları, belirtilerin hafiflemesine yardımcı olabilir. Ancak, sağ kulak ağrısının arkasında başka bir hastalık veya ciddi bir durum yatıyorsa, mutlaka tıbbi tedavi gerekebilir. Bu nedenle, ağrının devam etmesi veya diğer semptomlarla birlikte yoğunlaşması durumunda bir sağlık uzmanına başvurmak önemlidir.
Sol kulak ağrısı, genellikle orta kulak veya dış kulaktaki kulak enfeksiyonlarından kaynaklanan en yaygın durumlardan biridir. Enfeksiyon ile birlikte, kulağa su kaçması, uçak yolculuğu, yüksek irtifa ve tüplü dalış sonucu meydana gelen ani basınç değişimleri, dolaylı olarak sol kulak ağrısını tetikleyebilir. Ayrıca, diş problemleri ve çenede meydana gelen sorunlar da bu rahatsızlığı artırabilir. Yoğun rüzgar gibi dış etkenler, kulak üzerinde olumsuz etkiler yaratarak ağrıyı artırabilir. Sol kulak ağrısı yaşayan bireylerin durumunu dikkate alarak gerektiğinde bir sağlık uzmanına başvurmaları önemlidir, özellikle belirtiler şiddetlendiğinde veya uzun süre devam ettiğinde.
Kulak ağrısı, bir veya her iki kulakta keskin veya donuk bir şekilde ortaya çıkabilir. Ağrı, yavaş yavaş ya da aniden başlayabilir ve oldukça şiddetli olabilir. Ayrıca, kulak ağrısıyla birlikte yaşanan diğer belirtiler arasında işitme kaybı, kulak akıntısı, kulak tıkanıklığı, kulakta çınlama, yüksek ateş, boğaz ağrısı ve genel olarak kişinin kendini iyi hissetmemesi de yer alır. Kulak ağrısının belirtileri genel olarak şu şekilde sıralanabilir:
Kulak kanalı iltihaplandığında veya kulak zarı yırtıldığında, kulakta akıntı meydana gelebilir. Orta kulak enfeksiyonu nedeniyle kulak zarı yırtıldığında, basınç azaldığı için hissedilen ağrı genellikle hafifler. Küçük çocuklarda ise kulak enfeksiyonunun başlıca belirtileri ateş, agresiflik ve huysuzluk hali olarak kabul edilmektedir. Bu belirtilerin bir arada görülmesi durumunda, uygun tedavi için bir sağlık uzmanına başvurmak önemlidir.
Bebeklerde ve çok küçük çocuklarda, kulak ağrısını gösteren belirti ve semptomlar şunlardır: Sık sık kulağı ovuşturmak, çekmek veya kulakla oynamak, kulak ağrısının en yaygın işaretlerindendir. Ayrıca, 38°C veya daha yüksek derecede ateş, kulak enfeksiyonlarını gösteren önemli bir belirtilerdir. Mide bulantısı ya da kusma, zaman zaman kulak ağrısı ile ilişkilendirilen diğer semptomlardır.
Bu yaş grubundaki çocuklar, ayrıca baş dönmesi veya vertigo gibi hisler de yaşayabilirler. Kulaktan çıkan sıvı, özellikle enfeksiyon durumlarında gözlemlenebilir. Belirli seslere tepki vermeme, uyumada güçlük çekme, sinirlilik ve huysuzluk hali de yaygın semptomlardır. Normalden daha fazla ağlamak ve iştah azalması gibi davranışsal değişiklikler de kulak ağrısının göstergeleri arasında yer alır. Bu belirtileri gözlemleyen ebeveynlerin, çocuklarının sağlık durumu için bir uzmanla iletişime geçmeleri önemlidir.
Ağrıyan kulağın dışına doğru sıcak veya soğuk kompres yapmak, rahatlama sağlayabilir. Bunun yanı sıra, burun tıkalıysa burnu temizlemek, başı yastıkla yükselterek uyumak, sakız çiğnemek, yutkunmak veya esnemek gibi kulak açma egzersizleri de kulak ağrısını hafifletebilir. Uygulandığında kulak ağrısına iyi gelen yöntemler genel olarak şunlardır:
Bu yöntemler, kulak ağrısını hafifletmede etkili olabilir, ancak belirtiler devam ederse veya kötüleşirse mutlaka bir sağlık uzmanına başvurmak önemlidir.
Kulak ağrıları solunum yolu enfeksiyonundan kaynaklanıyorsa, bol su içmek, kulak zarlarında şişme ve sıvı birikmesi gibi belirtileri hafifletmeye yardımcı olarak ağrı şikayetlerini azaltabilir.
Esneme sırasında orta kulaktaki baskının hafiflemesi, kulak ağrısına iyi gelebilir. Yutkunma ve esneme gibi eylemler, östaki borusunu açarak havanın orta kulağa girmesine veya orta kulaktan çıkmasına izin verir. Bu da kulak zarının her iki tarafındaki basıncın eşitlenmesine yardımcı olur.
Isıtıcı yastıklar, kulaktaki tahrişi ve iltihabı hafifleterek kulak ağrısını azaltabilir. Eğer kulak ağrınız varsa, ısıtıcı yastıklarla kulağınıza destek olabilirsiniz.
Sakız çiğnediğinizde veya balon şişirdiğinizde, östaki borusundaki basıncın azalmasını ve kulak ağrısını hafifletmeyi sağlar.
Başı yastıkla yükselterek uyumak, kulakta sıvı birikimi varsa bunun daha kolay akmasını sağlayabilir ve ayrıca enfeksiyonun muhtemel kaynağı olan orta kulaktaki basıncı ve ağrıyı hafifleten bir yöntemdir.
Antibiyotik kulak damlası kullanın (doktor onaylı). Ağrı geçene kadar parasetamol veya ibuprofen gibi basit ağrı kesici ilaçlar kullanılabilir. Kulak ağrısının nedeni dış kulak enfeksiyonu ise, doktora görünmeli ve tedavi için önerilecek antibiyotik kulak damlası kullanılmalıdır.
Kulak ağrısında yakıcı olmayacak şekilde sıcak bir bezi 20 dakika süreyle ağrıyan kulağın üstüne koymak, kan akışını tetikleyerek kulak ağrısını azaltmaya yardımcı olabilir. Yine, 20 dakika boyunca kulağa soğuk kompres uygulanması da ağrının şiddetini düşürebilir.
Çocuklarda kulak ağrısı oldukça yaygın bir sorundur ve ebeveynler için endişe verici olabilir. Neyse ki çoğu zaman evde uygulayabileceğiniz basit yöntemlerle çocuğunuzun kulak ağrısını hafifletebilirsiniz. Ancak, ağrı şiddetliyse, uzun sürüyorsa veya başka belirtilerle birlikteyse, mutlaka bir doktora danışmanız önemlidir.
İşte çocuklarda kulak ağrısına iyi gelebilecek bazı yöntemler:
Sıcak veya Soğuk Kompres:
Baş Pozisyonu:
Ağrı Kesiciler:
Kulak Damlaları:
Sakız Çiğnemek:
Sıvı Alımını Artırmak:
Tuzlu Su Gargarası:
Distraksiyon:
Yüksek ateş veya işitme kaybı olmayan, hafif kulak ağrısı veya basıncı olan kişiler genellikle bir doktora görünmeye gerek duymayabilir. Ancak, kulak ağrısı şiddetliyse veya kulak ağrısıyla birlikte başka semptomlar da mevcutsa, vakit kaybedilmeden doktora başvurmak önemlidir. Doktor, kulakları, burnu ve boğazı inceler; kulaklarınızın içine bakmak ve kulak zarının arkasında kızarıklık ve sıvı birikimi olup olmadığını kontrol etmek için otoskop (ışıklı bir alet) adlı bir cihaz kullanır. Gerekirse doktor, kişinin işitme duyusunu da test edebilir. Kulak ağrısıyla birlikte baş dönmesi şikayeti olan hastalar ise işitme testlerine tabi tutulabilir.
Rutin kulak enfeksiyonlarının bakımında laboratuvar testleri genellikle gerekmez. Ancak, nadiren enfeksiyona neden olan spesifik bakterileri belirlemek amacıyla kulaktan bir drenaj örneği laboratuvara gönderilebilir. Çoğu durumda, bu örneğin gönderilmesi gerekli değildir. Ayrıca, çoğu kulak ağrısı vakası için röntgen, CT ve diğer görüntüleme testlerine ihtiyaç duyulmaz. Ancak doktor, kulağın içinde veya yakınında tümör veya diğer yapısal problemlerden şüphe ediyorsa, bu tür görüntüleme testlerinin yapılmasını düşünebilir.
Kulak ağrılarında kulağa soğuk veya ılık kompres uygulamak, başı yükselterek uyumak, esnemek, yutkunmak ve sakız çiğnemek gibi yöntemler, kulaktaki basıncı ve kaslardaki gerilmeyi azaltarak ağrıya iyi gelir. Geçmeyen ağrılarda antibiyotik, ağrı kesici ilaç ve damlalar ile kulak ağrısı tedavisi gerekebilir.
Kulak ağrısında uygulanacak ilaç tedavisinde genellikle nonsteroid antiinflamatuar ilaç (NSAID) veya asetaminofen yeterli olmaktadır. Özellikle şiddetli bir dış kulak enfeksiyonunda birkaç gün boyunca oksikodon veya hidrokodon gibi ilaçların alınması gerekebilir. Ayrıca, antipirin ve benzokain kombinasyonları gibi ağrı kesici kulak damlaları da etkili olabilmektedir. Ancak, kulak zarının patladığı durumlarda kulak damlası kullanılmamalıdır.
Kulak ağrısını tedavi etmenin en iyi yolu, kulak ağrısına yol açan etkenleri tedavi etmektir. Kulak ağrısının tedavisi, altında yatan sağlık problemine göre değişkenlik göstermektedir. Bu bağlamda, birincil kulak ağrılarının sebebine göre yapılacak farklı tedavi ve uygulamalar, ikincil yani sekonder kulak ağrılarının altında yatan sağlık problemlerinin tedavisi neticesinde kulak ağrısı şikayetini de çözebilir.
Kulak enfeksiyonlarından dolayı kulak ağrısına eğilimli çocuklar için sıvı birikmesini önlemek amacıyla, kulak zarlarına küçük bir tüpün yerleştirildiği bir cerrahi prosedüre ihtiyaç duyulabilir.
Kulak, ses dalgalarını alarak ve beyne mesajlar göndererek çalışır. Dış kulak, kulak kepçesi ve kulak kanalından oluşan ve kulağın en dış bölümünü oluşturan yapıdır. Ses dalgaları kulak kanalından geçerek kulak zarına çarpar ve titreşmesine neden olur. Kulak zarının titreşimi kulaktaki minik kemiklerin hareket etmesini sağlar ve bu hareket ses dalgalarını iç kulağa gönderir.
Covid geçiren kişilerde de kulak ağrısına rastlanabilir. Ağrı kesiciler, kulak damlaları ve bazı ilaçların yardımıyla Covid kulak ağrısını dindirmek mümkündür.
Kulak ağrısına iyi gelen ilaçsız yöntemler arasında 15-20 dakika arası soğuk ıslak bezle kulağa soğuk kompres uygulamak, esnemek, sakız çiğnemek, tuzlu su ile gargara yapmak, doktor kontrolünde çay ağacı yağı, zeytinyağı gibi bitkisel yağlar kullanmak ve dinlenmek yer alır. Kulak ağrısı şikayetlerinde başvurulabilecek doğal yöntemler arasında, ağrıyan kulağın dışına ılık veya soğuk kompres yapmak, esnemek, yutkunmak, yatarken yastık yardımıyla başı yüksekte tutmak ve kulaktaki basıncı azaltmak için boyun egzersizleri yapmak bulunmaktadır.
Kulak enfeksiyonları ve buna bağlı olarak kulak ağrısı riskini azaltmak için dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır. Bunların başında kulağa su kaçmamasına dikkat etmek, sigara dumanından uzak durmak ve enfeksiyonlardan korunmak için her yıl grip aşısı yaptırmaktır.
Orta kulak enfeksiyonu kaynaklı ağrılar genellikle 2 veya 3 gün içinde kendiliğinden geçer.
Dişler kulaklara çok yakındır ve ana sinir, üst ve alt çeneden başlayarak çene ekleminin etrafından başın içine doğru uzanır ve omurgaya bağlanır. Bu sinir trigeminal olarak bilinir ve aynı sinirden beslendikleri için diş ağrısı kulak ağrısını da tetikleyebilir.
Kulak enfeksiyonları, kulağa alınan darbe, kulağa cisim kaçması ya da kulakta biriken kir, kulak ağrısının sık nedenleridir. Ayrıca, kulak zarında delik, sinüs enfeksiyonu, diş çürükleri, çene eklem iltihapları ve boğaz ağrısı yanı sıra kulak çubuğu kullanımı da kulak ağrısına neden olabilmektedir.
Kulak ağrısı aynı zamanda ateş, boğaz ağrısı ve farklı semptomlara yol açıyorsa acile başvurulabilir.
Kulak ağrısı, farklı tıbbi hastalıklardan kaynaklanmadığı sürece kendi kendine iyileşebilir. Ancak enfeksiyon, orta kulak iltihabı ve daha şiddetli kulak ağrısı vakalarında tıbbi müdahaleye ihtiyaç duyulabilir.
Kulağa zeytinyağı damlatmanın kulak ağrısına iyi geldiğine dair desteklenmiş bilimsel bir kanıt yoktur.
Yetişkinlerde parasetamol veya ibuprofen gibi ağrı kesiciler, kulağa ılık veya soğuk bir bez koymak kulak ağrısını hafifletmeye yardımcı olabilir. Ağrı birkaç günden fazla sürerse, kulak burun boğaz uzmanına görünmek önemlidir.
Kulakta enfeksiyon söz konusu ise, ağrının geceleri daha fazla olmasının nedeni, yatarken basıncın artmasıdır. Yatış pozisyonunda orta kulaktaki drenaj tıkanabilir ve bu durum da basınç ve ağrının artmasına sebep olabilir.
Bebekler ve çocuklarda kulak ağrısı yaşandığında, bu durum bebeğin acı çekmesine neden olabilir. Bebeğin acısını ve ağrısını dindirmek için bol su içirerek yutmasını teşvik etmek ve bunun sonucunda orta kulaktaki basıyı azaltmak amaçlanır. Ayrıca, çok sıcak ve çok soğuk olmayan şekilde soğuk-sıcak kompres uygulamak da kulak ağrısını dindirebilir.
Lütfen size ulaşabilmek için aşağıdaki alanları doldurunuz
7/24 tüm soru ve sorunlarınız için buradayız.