Graves Hastalığı Hakkında Sık Sorulan Sorular

Graves Hastalığı Nedir? (Tiroid Bezi Aşırı Çalışması)

Graves hastalığı, bağışıklık sisteminin tiroid bezine saldırdığı otoimmün bir hastalık olup, hipertiroidi (tiroid bezinin aşırı hormon üretmesi) ile sonuçlanır. Bu durum, metabolizmanın hızlanmasına, sinir sisteminin uyarılmasına ve çok çeşitli sistemik belirtilere yol açar. Tiroid hormonlarının dengesizliği, vücudun neredeyse tüm sistemlerini etkileyebilir.

Graves hastalığı en yaygın hipertiroidi nedenidir ve özellikle 30–50 yaş arası kadınlarda daha sık görülür. Tedavi edilmediğinde ciddi komplikasyonlara yol açabilir.

Graves_Hastal_______1fee2652.webp

Graves Hastalığı Belirtileri Nelerdir?

Graves hastalığı, bağışıklık sisteminin tiroid bezini aşırı çalışmaya zorladığı bir otoimmün tirotoksikoz türüdür. Bu durum sonucunda tiroid hormonları (T3 ve T4) kanda normalin çok üzerine çıkar ve birçok organ sistemini etkileyen belirtiler ortaya çıkar. Aşağıda Graves hastalığının en yaygın belirtileri detaylı olarak açıklanmıştır:

Hızlı Kalp Atımı ve Çarpıntı

Graves hastalığında metabolizma hızı arttığı için kalp sistemi doğrudan etkilenir. Bu da özellikle şu şekillerde kendini gösterir:

  • İstirahat halinde bile kalp atışında hızlanma (taşikardi). Nabız genellikle dakikada 100'ün üzerindedir.

  • Ani ve düzensiz kalp atımları (aritmi) ortaya çıkabilir.

  • Kalp çarpıntısı, uyurken dahi hissedilebilir ve bu durum kişinin uykusunu bölebilir.

  • Zamanla tedavi edilmezse, kalp ritim bozuklukları ya da kalp yetmezliği gibi ciddi kardiyovasküler sorunlara neden olabilir.

Kilo Kaybı

Graves hastalığının en çarpıcı belirtilerinden biri iştah artışına rağmen görülen kilo kaybıdır. Bu durumun nedeni:

  • Tiroid hormonlarının metabolizmayı hızlandırmasıdır.

  • Vücut, gıdalarla alınan enerjiden daha fazlasını tüketmeye başlar.

  • Kişi günde 3-4 öğün yemek yese bile kilo vermeye devam edebilir.

  • İleri olgularda yağ dokusu ve kas kütlesi hızla azalır.

  • Bu nedenle ani zayıflama şikayeti olan bireylerde Graves hastalığı akla gelmelidir.

Sinirlilik ve Anksiyete

Graves hastalığı yalnızca fiziksel değil, psikolojik belirtilerle de kendini gösterebilir.

  • Yoğun sinirlilik, tahammülsüzlük ve huzursuzluk sıklıkla görülür.

  • Hasta, günlük stres faktörlerine karşı aşırı tepkiler verebilir.

  • Anksiyete (kaygı bozukluğu), çarpıntı ve terlemeyle birlikte panik atakları taklit edebilir.

  • Konsantrasyon zorluğu, unutkanlık ve dalgınlık gibi bilişsel semptomlar gelişebilir.

  • Bu semptomlar, tiroid hormonları beyinde sinirsel iletimi etkilediği için oluşur.

Sıcak Basması ve Terleme

Graves hastalığı olan kişilerde ısıya karşı tahammülsüzlük (ısı intoleransı) gelişir. Bu durumun belirtileri şunlardır:

  • Ortam sıcaklığı normal olmasına rağmen kişi kendini çok sıcak hisseder.

  • Ciltte nemlilik, özellikle avuç içleri ve ayak tabanlarında artar.

  • Gece terlemeleri oldukça sık görülür, hasta sabah sırılsıklam uyanabilir.

  • Yaz aylarında belirtiler daha da şiddetlenebilir.

Kas Güçsüzlüğü

Tiroid hormonları kas metabolizmasını da etkiler. Bu da zamanla kaslarda erime (atrofi) ve zayıflık oluşturur. En çok etkilenen kas grupları:

  • Üst bacak kasları (kuadriseps)

  • Kol kasları (deltoid, biseps)

Hasta, oturur pozisyondan kalkarken veya merdiven çıkarken bacaklarında güçsüzlük hisseder. Ağır eşyaları kaldırmakta zorlanabilir. Bu belirtiler hem günlük yaşamı zorlaştırır hem de kas kaybı nedeniyle uzun vadeli risk oluşturabilir.

Göz Bulguları (Graves Oftalmopatisi)

Graves hastalığı, gözleri etkileyen tek tiroid hastalığıdır. Bu duruma “Graves oftalmopatisi” adı verilir ve otoimmün bir reaksiyon sonucu ortaya çıkar. Şu göz bulguları görülebilir:

  • Gözlerin dışa doğru itilmiş gibi görünmesi (egzoftalmi)

  • Göz kapaklarında şişlik, kızarıklık ve tam kapanmama

  • Işığa karşı hassasiyet (fotofobi), göz kuruluğu, batma hissi

  • Çift görme (diplopi), ileri vakalarda görme kaybına kadar ilerleyebilir

  • Gözler genellikle her iki tarafta etkilenir, ancak tek taraflı da olabilir

Göz belirtileri estetik sorunların ötesinde ciddi bir sağlık problemine işaret edebilir ve ayrı bir uzmanlıkla (göz doktoru ve endokrinoloji iş birliğiyle) takip edilmelidir.

Adet Düzensizlikleri

Tiroid hormonları, kadın üreme sistemi üzerinde doğrudan etkili olduğundan, Graves hastalığında aşağıdaki adet problemleri gelişebilir:

  • Adet gecikmeleri veya adet kanamasının tamamen kesilmesi (amenore)

  • Adet süresinin kısalması veya düzensiz aralıklarla görülmesi

  • Adet dönemlerinde yoğun kanama veya azalmış kanama

  • Hormonal dengenin bozulması nedeniyle yumurtlama problemleri ve kısırlık (infertilite) riski

Bu nedenlerle, özellikle doğurganlık çağındaki kadınlarda adet düzensizliği şikayetlerinde tiroid fonksiyon testleri mutlaka yapılmalıdır.

Cilt Belirtileri

Graves hastalığında ciltte görülen en tipik değişiklik, nadir bir durum olan pretibial miksödemdir. Bu durum:

  • Özellikle kaval kemiklerinin (tibia) ön yüzünde görülür,

  • Deride şişlik, kalınlaşma ve kızarıklık şeklinde kendini gösterir,

  • Cilt yüzeyi portakal kabuğu görünümünü alabilir,

  • Ağrısızdır ancak estetik olarak rahatsız edici olabilir.

Pretibial miksödem, Graves hastalığına özgü bir belirtidir ve genellikle hastalık ilerledikçe veya tedavi edilmediğinde ortaya çıkar.

Graves Hastalığı Neden Olur?

Graves hastalığı, bağışıklık sisteminin yanlışlıkla tiroid bezine saldırdığı otoimmün bir hastalık olarak tanımlanır. Bu hastalıkta, vücut kendi hücrelerini yabancı olarak algılar ve onlara karşı antikorlar üretir. En önemli hedef ise TSH (Tiroid Stimülan Hormon) reseptörleri olur. Bağışıklık sisteminin bir hatası sonucunda TSH reseptörlerine karşı antikorlar (TRAb) üretmesiyle ortaya çıkar. Bu antikorlar:

  • Tiroid bezini uyararak hormon üretimini artırır

  • Bez büyür ve guatr oluşur

  • Sonuç: hipertiroidi tablosu gelişir

Bağışıklık Sisteminin Hatalı Yanıtı

Graves hastalığı, bağışıklık sisteminin bir hata sonucu tiroid bezine karşı TSH reseptör antikorları (TRAb) üretmesiyle başlar.

  • Bu antikorlar, TSH hormonunu taklit ederek tiroid bezini uyarır.

  • Sürekli uyarılan tiroid bezi, normalden fazla miktarda T3 ve T4 hormonları üretir.

  • Bu durum tiroid bezinin büyümesine ve guatr oluşumuna yol açar.

  • Sonuç: Vücutta hipertiroidi (tiroid hormonlarının aşırı üretimi) tablosu gelişir.

TRAb antikorları sadece hormon üretimini değil, aynı zamanda göz dokusu ve cilt altı dokularını da etkileyebilir. Bu nedenle Graves oftalmopatisi ve pretibial miksödem gibi ekstra tiroidal belirtiler ortaya çıkabilir.

Genetik Yatkınlık

Genetik faktörler, Graves hastalığı gelişiminde önemli rol oynar.

  • Aile bireylerinde Graves hastalığı veya başka bir otoimmün hastalık öyküsü olan kişilerde risk belirgin şekilde artar.

  • Özellikle birinci derece akrabalarda (anne, baba, kardeş) bu hastalık varsa, kişinin hastalığa yakalanma olasılığı çok daha yüksektir.

  • HLA genleri, tiroid otoimmünitesinde etkili olan bazı genetik varyasyonlardandır.

  • Ayrıca CTLA-4, PTPN22 ve CD40 gibi bağışıklık sistemini düzenleyen genlerdeki değişiklikler de Graves hastalığı riskini artırabilir.

Genetik yatkınlık tek başına hastalığı başlatmasa da, çevresel faktörlerle birleştiğinde bağışıklık sisteminin bozulmasına neden olabilir.

Kadın Cinsiyeti

Graves hastalığı, kadınlarda erkeklere oranla yaklaşık 7-8 kat daha sık görülür.

  • Bu farkın nedeni, kadınların bağışıklık sisteminin daha aktif olması ve hormonal dalgalanmalara daha duyarlı hale gelmesidir.

  • Özellikle ergenlik, hamilelik, doğum sonrası ve menopoz dönemlerinde bağışıklık sistemi dengesiz hale gelebilir.

  • Bu değişimler, otoimmün hastalıkların ortaya çıkmasına zemin hazırlayabilir.

Bu nedenle kadınlar, tiroidle ilişkili şikâyetleri olduğunda daha dikkatli olmalı ve erken tanı için sağlık kontrollerini ihmal etmemelidir.

Sigara Kullanımı

Sigara içmek, Graves hastalığı gelişiminde hem tetikleyici hem de hastalığın seyrini kötüleştirici bir faktördür.

  • Sigara, bağışıklık sisteminde inflamasyon (iltihap) yanıtını artırır.

  • Graves hastalarında görülen göz problemleri (Graves oftalmopatisi) sigara içenlerde daha sık ve daha şiddetli seyreder.

  • Sigara, tiroid bezinde serbest radikal hasarını artırarak hastalığın kontrolünü zorlaştırır.

  • Hastaların büyük bir kısmında tedaviye direnç gelişmesinde sigaranın önemli etkisi olduğu bilinmektedir.

Graves hastalığı teşhisi konulan bireylerin, sigarayı bırakmaları, tedavinin başarısı ve komplikasyon risklerinin azaltılması açısından son derece önemlidir.

Stres

Şiddetli ya da kronik stres, bağışıklık sisteminde ciddi değişimlere yol açabilir.

  • Özellikle travmatik yaşam olayları (kayıplar, boşanma, kazalar, ağır iş stresi) bağışıklık sisteminde dengesizlik yaratır.

  • Bu durum, vücudun kendi dokularını yabancı gibi algılamasına neden olabilir.

  • Graves hastalığı olan birçok kişi, hastalık belirtilerinin yoğun stres dönemlerinden sonra başladığını ifade eder.

Stresin, hastalığı doğrudan başlatmaktan ziyade, genetik yatkınlığı olan bireylerde hastalığı tetikleyici rol oynadığı düşünülmektedir.

Hamilelik ve Doğum Sonrası Dönem

Kadınların bağışıklık sistemi, hamilelik süresince baskılanmış durumdadır. Bu durum, fetüsün bağışıklık sistemi tarafından reddedilmemesi için gelişmiş bir mekanizmadır. Ancak:

  • Doğumdan sonra, baskılanmış bağışıklık sistemi tekrar aktif hale gelir.

  • Bu ani bağışıklık uyarımı, otoimmün hastalıkların tetiklenmesine neden olabilir.

  • Graves hastalığı, özellikle doğum sonrası ilk 6 ay içinde başlayabilir.

Hamilelik sonrası dönemde tiroid hormonlarında ani değişimler fark eden kadınlar mutlaka bir endokrinoloji uzmanına başvurmalıdır.

Otoimmün Hastalıklarla Birlikte Görülme

Graves hastalığı, başka otoimmün hastalıklarla birlikte aynı kişide bulunabilir. Bu durum, bağışıklık sisteminin genel bir disfonksiyon yaşadığını gösterir. Sıklıkla birlikte görülebileceği hastalıklar:

  • Tip 1 Diyabet: Pankreasta insülin üreten hücrelere karşı bağışıklık tepkisi gelişir.

  • Sistemik Lupus Eritematozus (SLE): Tüm vücut dokularına karşı antikor üretimiyle karakterizedir.

  • Romatoid Artrit: Eklemlerde iltihap oluşturan otoimmün hastalıktır.

  • Addison Hastalığı: Böbreküstü bezlerinin otoimmün hasarı sonucu ortaya çıkar.

Bu nedenle Graves hastalığı teşhisi konan bireylerde, diğer otoimmün hastalıkların da taranması önemlidir.

Risk Faktörleri

  • Genetik yatkınlık (ailesinde Graves hastalığı olanlar)

  • Kadın cinsiyeti

  • Sigara kullanımı

  • Stres

  • Hamilelik sonrası dönemde bağışıklık değişiklikleri

  • Otoimmün hastalıklar (Tip 1 diyabet, SLE gibi)

Graves Hastalığı Teşhisi Nasıl Konulur?

Graves hastalığı tanısı, hastanın şikâyetleri, doktor muayenesi ve laboratuvar ile görüntüleme testlerinin bir araya getirilmesiyle konulur. Tiroid hormonlarının fazla çalıştığı hipertiroidi durumu saptanırsa, bu durumun Graves hastalığına mı yoksa başka bir tiroid bozukluğuna mı bağlı olduğu belirlenmelidir. İşte bu süreci oluşturan temel adımlar:

Graves_Hastal_______Te__hisi_Nas__l_Konulur_f79211e1.webp

Fizik Muayene

Doktor tarafından yapılan fiziksel muayene, Graves hastalığına işaret eden pek çok bulgunun tespit edilmesini sağlar.

  • Tiroid Bezi Muayenesi: Boynun ön kısmında yer alan tiroid bezi elle kontrol edilir. Graves hastalığında bez genellikle:

    • Büyümüş (guatr oluşmuş) durumdadır.

    • Yumuşak ve yaygın şekilde büyümüştür.

    • Kanlanması artmış olabilir, stetoskopla üfürüm sesi duyulabilir.

  • Nabız ve Kalp Hızı: Hipertiroidi nedeniyle:

    • İstirahatte bile yüksek kalp hızı (taşikardi) gözlenebilir.

    • Kalp ritminde aritmiler (düzensizlikler) olabilir.

  • El Titremesi ve Refleksler:

    • Ellerde ince hızlı titreme tipiktir.

    • Reflekslerde artış dikkat çekici olabilir.

  • Cilt ve Terleme:

    • Cilt genellikle sıcak, nemli ve terli olur.

    • Isı intoleransı (sıcağa tahammülsüzlük) mevcuttur.

  • Göz Bulguları: Graves hastalığına özel olan:

    • Egzoftalmi (gözlerin ileri fırlaması)

    • Göz kapak çekilmesi (lid retraction)

    • Işığa hassasiyet, göz kuruluğu gibi bulgular fizik muayenede fark edilebilir.

Fizik muayene, Graves hastalığından şüphelenilmesini sağlar ve tanı testlerine yön verir.

Kan Testleri

Laboratuvar testleri, tiroid fonksiyonlarını değerlendirmek ve hastalığın Graves hastalığı olup olmadığını kesinleştirmek için yapılır.

TSH (Tiroid Stimülan Hormon)
  • TSH düzeyi Graves hastalığında genellikle düşüktür.

  • Bu, hipofiz bezinin tiroidin fazla çalıştığını fark edip hormon üretimini durdurmaya çalıştığını gösterir.

Serbest T3 (FT3) ve Serbest T4 (FT4)
  • Graves hastalığında bu hormonların seviyesi yüksek çıkar.

  • Serbest hormonlar, vücutta aktif olan formlarıdır.

  • Özellikle FT3 düzeyinde belirgin bir artış, T3 toksikozunu gösterebilir.

TSH Reseptör Antikoru (TRAb)
  • Graves hastalığını kesin olarak tanımlayan özel bir antikordur.

  • TRAb testi pozitifse, bağışıklık sisteminin tiroid bezini uyardığı anlamına gelir.

  • Tanının netleşmesini sağlar ve ayırıcı tanı için çok değerlidir.

Bu kan testleriyle tiroid fonksiyonları ve otoimmün süreç değerlendirilir.

Tiroid Sintigrafisi

Tiroid sintigrafisi, tiroid bezinin fonksiyonel olarak nasıl çalıştığını gösteren bir nükleer tıp testidir.

  • Radyoaktif iyot (I-123) veya teknesyum (Tc-99m) kullanılarak yapılır.

  • Hastaya radyoaktif madde verilir ve tiroidin bu maddeyi ne kadar ve nasıl tuttuğu görüntülenir.

  • Graves hastalığında:

    • Tüm tiroid bezi yaygın ve homojen şekilde radyoaktif maddeyi tutar.

    • Bu durum, tiroidin tüm dokusunun aşırı aktif olduğunu gösterir.

Ayırıcı Tanı Açısından Önemlidir
  • Graves hastalığında tutulum yaygın ve simetriktir.

  • Toksik nodüler guatr ya da subakut tiroidit gibi diğer hipertiroidi nedenlerinde görüntüleme farklılık gösterir.

  • Bu nedenle tiroid sintigrafisi, Graves hastalığı tanısını kesinleştirmek ve ayırıcı tanı yapmak için önemlidir.

Tiroid Ultrasonografisi

Tiroid ultrasonu, tiroid bezinin yapısal özelliklerini değerlendirmek için kullanılır.

  • Büyüklük: Graves hastalığında tiroid genellikle büyümüş olarak görülür.

  • Ekojenite: Ultrasonografide bezin iç yapısı hipoekoik (karanlık) olabilir; bu, aktif inflamasyon varlığına işaret eder.

  • Kanlanma Artışı: Doppler ultrasonla tiroidin kanlanması değerlendirilir. Graves hastalığında:

    • Bezde yaygın ve belirgin kanlanma artışı mevcuttur.

    • Tiroid fırtınası” olarak bilinen görüntüleme bulgusu sık görülür.

  • Nodüller: Ultrasonografi, Graves hastalığı ile birlikte var olabilecek tiroid nodüllerini saptamada da kullanılır.

Tiroid ultrasonu, yapısal anormalliklerin değerlendirilmesi ve tedavi planlaması açısından kritik öneme sahiptir.

Ek Testler ve Destekleyici Bulgular

Bazı durumlarda, doktorlar aşağıdaki testleri de isteyebilir:

  • Anti-TPO ve Anti-Tg Antikorları:

    • Diğer otoimmün tiroid hastalıklarını ayırmak için kullanılır.

    • Hashimoto tiroiditiyle karışan durumlarda fikir verir.

  • Tam Kan Sayımı, Karaciğer Fonksiyon Testleri:

    • Hastalığın sistemik etkilerini değerlendirmek için istenebilir.

  • Göz muayenesi:

    • Egzoftalmi (göz dışa fırlaması) varsa detaylı göz dibi muayenesi, görme keskinliği ve göz hareketleri değerlendirilmelidir.

Graves Hastalığı Nasıl Tedavi Edilir?

Graves hastalığı tedavisi, hastanın yaşına, hastalığın şiddetine, göz tutulumu gibi özel durumların varlığına, hastanın tedaviye vereceği yanıt tahminine ve tercihine göre bireyselleştirilir. Tiroid hormonlarının aşırı üretimini baskılamak ve hastalığın belirtilerini kontrol altına almak ana hedeftir. Graves hastalığında üç temel tedavi yöntemi bulunur: ilaç tedavisi, radyoaktif iyot tedavisi ve cerrahi müdahale. Ayrıca, semptomları hafifletmeye yönelik destekleyici tedaviler de uygulanır.

Antitiroid İlaçlar

Antitiroid ilaçlar, Graves hastalığının ilk basamak tedavisinde yaygın olarak kullanılır. Bu ilaçlar tiroid bezinde hormon üretimini baskılayarak hipertiroidiyi kontrol altına alır.

Kullanılan İlaçlar:

  • Metimazol (Tiyamazol): En sık tercih edilen ilaçtır.

  • Propiltiyourasil (PTU): Özellikle hamileliğin ilk üç ayında veya metimazole karşı alerjisi olan hastalarda tercih edilir.

Etkileri ve Uygulama Süreci:

  • Tiroid hormonlarının üretimini azaltarak semptomları zamanla hafifletir.

  • Tedaviye yanıt genellikle haftalar içinde başlar.

  • Tam remisyon sağlanması amacıyla ilaçlar genellikle 12 ila 18 ay süreyle kullanılır.

Avantajları:

  • Cerrahi ya da kalıcı hipotiroidi riski olmadan tedavi sağlar.

  • Özellikle hafif veya orta şiddette Graves hastalığı olanlarda tercih edilir.

  • Genç yaştaki hastalar ve gebelik planlayan kadınlar için güvenli bir başlangıç yöntemidir.

Dezavantajları ve Riskleri:

  • Nüks riski vardır. İlaç kesildikten sonra hastalık %50 oranında tekrar edebilir.

  • Nadiren lökopeni, karaciğer toksisitesi, döküntü ve ateş gibi yan etkiler görülebilir.

  • Düzenli kan tahlili ve karaciğer fonksiyon testleri ile takip edilmelidir.

Radyoaktif İyot Tedavisi (RAI)

Radyoaktif iyot tedavisi, tiroid dokusunu yok etmek amacıyla kullanılan kalıcı bir tedavi seçeneğidir. Tiroid bezi radyoaktif iyodu seçici olarak tutar ve bu maddenin yaydığı ışınlarla tiroid hücreleri harap edilir.

Uygulama Şekli:
  • Ağız yoluyla kapsül veya sıvı şeklinde alınır.

  • Genellikle tek doz yeterli olmakla birlikte bazen ikinci doz gerekebilir.

Etkileri:

  • Tedaviden sonraki birkaç hafta içinde tiroid hormon üretimi yavaşlar.

  • Aylar içinde hipotiroidi (yetersiz tiroid çalışması) gelişebilir. Bu durumda ömür boyu levotiroksin adlı tiroid hormonu yerine konur.

Avantajları:

  • Tedavinin ardından nüks riski çok düşüktür.

  • Kalıcı çözüm sunar ve cerrahiye göre daha az invazivdir.

  • Özellikle antitiroid ilaçlarla yan etkiler yaşayan ya da tedaviye yanıt alamayan hastalarda tercih edilir.

Dikkat Edilmesi Gerekenler:

  • Hamilelikte ve emzirme döneminde kesinlikle uygulanmaz.

  • Tedavi sonrası belirli bir süre yakın temas ve hamile kalmaktan kaçınılması gerekir.

  • Göz tutulumu olan hastalarda RAI tedavisi göz şikâyetlerini kötüleştirebilir; bu nedenle kortikosteroidlerle birlikte uygulanabilir.

Cerrahi (Total Tiroidektomi)

Total tiroidektomi, tiroid bezinin tamamının cerrahi olarak çıkarılması işlemidir. Graves hastalığında kesin çözüm sağlayan bir tedavi şeklidir, ancak diğer yöntemlere göre daha invazivdir ve cerrahiye bağlı komplikasyon riski vardır.

Uygulama Alanı:

  • Büyük guatr nedeniyle nefes borusuna baskı yapan hastalar
  • Göz tutulumunun ağır olduğu vakalar
  • Antitiroid ilaçlara direnç gösteren veya yan etki gelişen hastalar
  • Hamilelik planlayan ve diğer tedavilerin uygun olmadığı kadınlar
  • Tiroid nodülü ya da kanser şüphesi olan hastalar

Avantajları:

  • Hızlı sonuç verir. Hipertiroidi hızla düzelir.
  • Kalıcı iyileşme sağlar, tekrar etmez.

Dezavantajları ve Riskleri:

  • Ameliyat sonrası kalıcı hipotiroidi gelişir. Bu durumda ömür boyu tiroid hormonu kullanımı gerekir.
  • Nadiren de olsa cerrahiye bağlı komplikasyonlar gelişebilir:
  • Ses tellerini kontrol eden sinirin zedelenmesi (ses kısıklığı)
  • Paratiroid bezlerinin zarar görmesi (kalsiyum düşüklüğü)

Ameliyat, deneyimli bir endokrin cerrah tarafından yapılmalıdır ve sonrasında yakından takip gerektirir.

Semptomatik Tedavi (Destekleyici Yaklaşım)

Beta Blokerler (örneğin Propranolol, Atenolol):

  • Kalp çarpıntısı, titreme, sinirlilik, anksiyete ve aşırı terleme gibi semptomları azaltır.
  • Tiroid hormon düzeylerini değiştirmez; ancak semptomları hızla hafifletir.
  • Özellikle tiroid hormon seviyeleri normale dönene kadar kullanılır.

Göz Tutulumu Varsa:

  • Hafif olgularda suni gözyaşı, uyurken göz kapaklarını kapatma gibi destekler önerilir.
  • Orta ve ağır olgularda:
  • Kortikosteroidler
  • İmmünsüpresif tedavi
  • Orbital radyoterapi veya cerrahi müdahaleler gerekebilir.

Beslenme ve Yaşam Tarzı Desteği:

  • Kafein, alkol ve sigaradan uzak durulmalıdır.
  • Uyku düzeni sağlanmalı ve stres azaltılmalıdır.
  • Aşırı kilo kaybı olanlarda beslenme desteği gerekebilir.

Tedavi Tercihi Nasıl Belirlenir?

Graves hastalığında en uygun tedavi yöntemi hastaya özel olarak planlanır. Aşağıdaki faktörler karar sürecinde etkilidir:

  • Hastanın yaşı ve genel sağlık durumu

  • Göz bulgularının varlığı ve şiddeti

  • Tiroid bezinin büyüklüğü

  • İlaçlara yanıt ve ilaçlara karşı gelişen yan etkiler

  • Gebelik durumu veya gebelik planı

  • Hastanın tedavi tercihi

Graves Göz Hastalığı (Graves Oftalmopatisi)

Graves hastalığının özgül ve ayırt edici bulgularından biri de gözlerdeki değişikliklerdir. Bu duruma Graves oftalmopatisi denir.

Belirtiler

  • Gözlerin ileri doğru çıkması (ekzoftalmi)

  • Gözlerde kuruluk, yanma, batma hissi

  • Işığa hassasiyet

  • Göz kapağı çekilmesi

  • Çift görme (diplopi)

Tedavi

  • Gözyaşı damlaları

  • Kortikosteroid tedavisi

  • Radyoterapi veya göz cerrahisi (ileri vakalarda)

Graves Hastalığına Ne İyi Gelir?

Graves hastalığı tedavisinde tıbbi yöntemler ön plandadır, ancak bazı destekleyici yaklaşımlar faydalı olabilir:

  • Yeterli ve kaliteli uyku

  • Stres yönetimi (meditasyon, yoga, psikolojik destek)

  • Düşük iyotlu diyet (RAI tedavisi öncesinde)

  • Kafein tüketiminin azaltılması

  • Sigaranın bırakılması (özellikle göz hastalığı açısından önemlidir)

Graves Hastalığı Evreleri

Graves hastalığı, genellikle sinsi bir başlangıçla ortaya çıkan, zamanla belirtileri şiddetlenen ve farklı klinik evrelere ayrılan otoimmün kaynaklı bir hipertiroidi hastalığıdır. Her bireyde hastalığın seyri farklı olabilir, ancak genel olarak şu dört ana evre üzerinden ilerler:

Başlangıç Dönemi (Subklinik Evre)

Bu evre, hastalığın henüz tam olarak fark edilmediği, ancak bazı erken belirtilerin ortaya çıktığı dönemdir. Tiroid hormon düzeyleri genellikle normal sınırlarda olabilir veya TSH hafif baskılanmış olabilir. Hastalar çoğu zaman bu belirtileri günlük yaşam stresiyle karıştırabilir.

Belirtiler:

  • Hafif sinirlilik ve huzursuzluk
  • İştah artışı ile birlikte açıklanamayan kilo kaybı
  • Sıcağa tahammülsüzlük ve artmış terleme
  • Kalp atışında hafif hızlanma
  • Yorgunluk ve hafif uyku problemleri

Bu Dönemdeki Durum:

  • Hastalığın tanısı çoğu zaman bu dönemde konmaz.
  • Erken kan testleri subklinik hipertiroidiyi gösterebilir.
  • Aile öyküsü olanlar bu belirtilere karşı daha dikkatli olmalıdır.

Aktif Hipertiroidi Dönemi

Graves hastalığının klinik olarak tanındığı ve en yoğun belirtilerin yaşandığı evredir. Bu dönemde tiroid hormonları (T3 ve T4) belirgin şekilde artmış, TSH ise baskılanmış durumdadır. Hastaların çoğu bu evrede hekime başvurur.

Belirgin Bulgular:

  • Kalp çarpıntısı, çabuk yorulma
  • Aşırı kilo kaybı ve iştah artışı
  • Sinirlilik, anksiyete, konsantrasyon bozukluğu
  • Ellerde titreme, uykusuzluk
  • Kas güçsüzlüğü, özellikle üst bacaklarda zayıflık
  • Sıcağa hassasiyet, terlemenin artması
  • Adet düzensizlikleri (özellikle gecikme ya da kesilme)
  • Ciltte incelme, saç dökülmesi

Tanı Bu Dönemde Konur:

  • TSH: Belirgin şekilde düşük
  • Serbest T3 ve Serbest T4: Yüksek
  • TRAb (TSH reseptör antikoru): Pozitif
  • Tiroid sintigrafisi ve ultrasonografi ile bezin aktivitesi değerlendirilir

Tedavi Bu Dönemde Başlatılır:

  • Antitiroid ilaçlar
  • Semptomatik tedaviler (örneğin beta blokerler)
  • Gerekirse ileri tedavi yöntemleri (RAI, cerrahi)

Göz Hastalığı Dönemi (Graves Oftalmopatisi)

Graves hastalığına özgü olan bu evre, bazı hastalarda tiroid bezi normale dönse bile göz bulgularının devam etmesi ile karakterizedir. Göz bulguları hastalıkla birlikte ya da ondan bağımsız olarak gelişebilir.

Kimlerde Görülür?

  • Genetik yatkınlığı olanlar
  • Sigara içen hastalar (en önemli risk faktörlerinden biri)
  • Kadınlar, özellikle orta yaş grubundakiler

Göz Belirtileri:

  • Gözlerde belirgin şişlik ve kızarıklık
  • Egzoftalmi (gözlerin dışa fırlaması)
  • Çift görme, bulanık görme
  • Işığa hassasiyet, göz kuruluğu
  • Göz kapaklarında çekilme veya kapanmada zorlanma

Tedavi ve İzlem:

  • Hafif vakalarda suni gözyaşı damlaları ve gözleri korumaya yönelik önlemler yeterli olabilir.
  • Orta-ağır vakalarda:
  • Kortikosteroidler (ağızdan ya da damar yoluyla)
  • İmmünsüpresif tedaviler
  • Orbital radyoterapi
  • Cerrahi olarak göz kaslarının veya yağ dokusunun düzeltilmesi

Not: RAI tedavisi göz bulgularını kötüleştirebilir. Bu nedenle göz bulguları olan hastalarda dikkatli olunmalı ve gerekiyorsa koruyucu steroid tedavisi uygulanmalıdır.

Tedavi ve İzlem Dönemi

Graves hastalığı tedavi edildikten sonra hastalar düzenli izleme alınmalıdır. Tedaviden sonra kalıcı hipotiroidi gelişmesi yaygındır ve ömür boyu tiroid hormon replasmanı gerekebilir. Bu dönemde hastanın takibi ve yaşam kalitesi oldukça önemlidir.

İlaçla Remisyon:

  • Antitiroid ilaçlarla tedavi edilen hastaların yaklaşık %30–50’sinde tam remisyon sağlanabilir.
  • Ancak ilaç kesildikten sonra nüks riski vardır.
  • Remisyon sonrası düzenli kontrol gerekir.

RAI veya Cerrahi Sonrası Durum:

  • Her iki yöntemde de genellikle hipotiroidi gelişir.
  • Hipotiroidi gelişen hastalara levotiroksin başlanır.
  • Bu hormon replasmanı ömür boyu sürebilir.

İzlemde Dikkat Edilmesi Gerekenler:

  • Düzenli TSH, serbest T4 testleri yapılmalıdır.
  • Kalp ritmi, tansiyon ve kemik sağlığı düzenli kontrol edilmelidir.
  • Göz bulguları olan hastalar göz hastalıkları uzmanı ile birlikte takip edilmelidir.
  • Beslenme, egzersiz ve stres yönetimi gibi yaşam tarzı değişiklikleri desteklenmelidir.

Graves Hastalığı Komplikasyonları Nelerdir?

Graves hastalığı, tedavi edilmediğinde veya uzun süre kontrol altına alınamadığında ciddi ve hatta hayati riskler taşıyan komplikasyonlara yol açabilir. Ayrıca tedavi sürecine bağlı olarak gelişen bazı istenmeyen durumlar da Graves hastalığının komplikasyonları arasında yer alır. Bu nedenle erken tanı, doğru tedavi ve düzenli izlem hayati önem taşır.

Aşağıda Graves hastalığına bağlı gelişebilecek başlıca komplikasyonlar detaylı olarak açıklanmıştır:

Atrial Fibrilasyon ve Kalp Ritim Bozuklukları

Graves hastalığına bağlı hipertiroidi, kalbin çalışma düzenini önemli ölçüde etkileyebilir. Tiroid hormonlarının fazlalığı, kalp atış hızını artırarak aritmilere ve özellikle atrial fibrilasyon gelişimine neden olabilir.

Atrial Fibrilasyon Nedir?

  • Kalbin kulakçıklarının düzensiz ve hızlı atmasıdır.
  • Kanın kalp içinde pıhtılaşmasına ve inme (felç) riskinin artmasına neden olabilir.

Belirtiler:

  • Hızlı veya düzensiz kalp atışı (palpitasyon)
  • Göğüs ağrısı, çarpıntı
  • Baş dönmesi ve bayılma hissi
  • Yorgunluk ve nefes darlığı

Önemi:

  • Graves hastalığı olan bireylerde kalp sağlığı mutlaka yakından takip edilmelidir.
  • Özellikle yaşlı bireylerde bu komplikasyon hayati tehlike oluşturabilir.

Osteoporoz (Kemik Erimesi)

Uzun süreli hipertiroidi, kemik dokusunun yapısını bozar ve kemik yoğunluğunu azaltır. Bu durum zamanla osteoporoza (kemik erimesi) yol açarak kemiklerin daha kolay kırılmasına neden olabilir.

Nasıl Gelişir?

  • Tiroid hormonlarının fazlalığı kemik yapım-yıkım dengesini bozar.
  • Kemik yıkımı artar, yeni kemik yapımı ise yetersiz kalır.
  • Sonuç: kemiklerde incelme, kırık riski

Belirtiler:

  • Sırt ve bel ağrıları
  • Boyda kısalma
  • Kol, kalça veya omurga kırıkları

Korunma Yolları:

  • Hipertiroidinin etkin tedavisi
  • D vitamini ve kalsiyum desteği
  • Düzenli egzersiz ve sigaradan uzak durmak

Tiroid Krizi (Thyrotoxic Crisis / Tiroid Fırtınası)

Tiroid fırtınası, Graves hastalığının nadir ancak hayatı tehdit eden bir komplikasyonudur. Kontrolsüz hipertiroidi olan bireylerde, enfeksiyon, cerrahi girişim, doğum, travma veya stres gibi durumlar bu krizi tetikleyebilir.

Belirtiler:

Acil Müdahale Gerektirir:

  • Yoğun bakım şartlarında tedavi gerektirir.
  • Beta blokerler, antitiroid ilaçlar ve sıvı-elektrolit desteği verilir.
  • Erken müdahale hayat kurtarıcıdır.

Hipotiroidi (Tedaviye Bağlı)

Graves hastalığının tedavisinde kullanılan radyoaktif iyot (RAI) veya cerrahi tiroidektomi sonrasında tiroid hormon üretimi azalabilir ve hastada hipotiroidi gelişebilir.

Hipotiroidi Nedir?

Tiroid bezinin yetersiz çalışması sonucu vücutta tiroid hormonlarının azalmasıdır.

Belirtiler:

  • Yorgunluk, halsizlik, soğuğa tahammülsüzlük
  • Kilo alma, kabızlık
  • Depresyon, hafıza sorunları
  • Adet düzensizlikleri, cilt kuruluğu

Tedavi:

  • Ömür boyu levotiroksin kullanımı gerektirir.
  • Doz hastaya özel olarak ayarlanmalı, düzenli kan testleriyle takip edilmelidir.

Not:

  • Hipotiroidi, Graves hastalığının bir komplikasyonu değil; tedaviye bağlı bir sonuç olarak kabul edilir.
  • Uygun hormon replasmanıyla kişi tamamen sağlıklı bir yaşam sürdürebilir.

Doğurganlık Sorunları ve Gebelikle İlgili Riskler

Graves hastalığı, özellikle kadınlarda üreme sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir. Yüksek tiroid hormonları hem yumurtlama düzenini bozar hem de gebeliğin sağlıklı ilerlemesini engelleyebilir.

Etkileri:

  • Adet düzensizlikleri: Adet gecikmesi veya kesilmesi
  • Anovülasyon: Yumurtlama bozuklukları
  • Kısırlık riski: Uzun süreli hipertiroidide gebe kalmak zorlaşır

Gebelikte Riskler:

  • Erken doğum, düşük riski
  • Gebelik hipertansiyonu
  • Fetal tirotoksikoz (bebeğin de Graves etkilenimi)
  • Doğum sonrası tiroid hastalıkları (postpartum tiroidit)

Öneriler:

  • Gebelik planlayan hastalar önce tiroid hastalığını tedavi ettirmelidir.
  • Gebelik sırasında ilaç dozları çok dikkatli ayarlanmalı, kadın doğum uzmanı ve endokrinolog birlikte çalışmalıdır.

Graves Hastalığı Komplikasyonlarından Korunmak İçin Ne Yapmalı?

Graves hastalığı ile ilişkili komplikasyonlar ciddi sonuçlar doğurabilir. Bu riskleri azaltmak için şunlara dikkat edilmelidir:

  • Erken tanı ve düzenli doktor takibi

  • Tiroid hormon düzeylerinin kontrol altında tutulması

  • Kalp, kemik ve göz sağlığının izlenmesi

  • Sigara kullanmamak (özellikle göz tutulumu riskini artırır)

  • İlaçların doktor önerisi dışında kesilmemesi

  • Gerekirse beslenme ve yaşam tarzı değişiklikleri

Graves Hastalığı Sık Sorulan Sorular

Graves_Hastal_______Belirtileri_Nelerdir_c7d28b2f.webp

Graves Hastalığı Bulaşıcı mıdır?

Hayır, Graves hastalığı bulaşıcı değildir. Bu hastalık bir otoimmün hastalık olup, bağışıklık sisteminin kendi dokularına saldırması sonucunda gelişir. Her ne kadar çevresel faktörler etkili olsa da, kişiden kişiye temas yoluyla veya solunum, kan gibi yollarla bulaşması söz konusu değildir. Genetik yatkınlık, sigara, stres gibi faktörler hastalığın gelişiminde rol oynayabilir. Bu nedenle hastayla aynı ortamda bulunmak ya da temas etmek, hastalığın bulaşmasına neden olmaz.

Graves Hastalığı Tamamen İyileşir mi?

Graves hastalığı bazı hastalarda tamamen iyileşebilir, ancak bu her birey için geçerli olmayabilir. Hastalığın seyrine ve bireysel özelliklere bağlı olarak iyileşme değişkenlik gösterir:

  • İlaç tedavisi ile hastaların %30–40’ında remisyon (hastalık bulgularının kaybolması) sağlanabilir.

  • Ancak birçok hastada zamanla nüks (tekrar etme) görülebilir.

  • Remisyon sağlanamayan vakalarda radyoaktif iyot tedavisi veya cerrahi tiroidektomi gibi kalıcı çözümler uygulanabilir.

İyileşme süreci kişiseldir. Bu nedenle uzun dönem izlem ve düzenli kontroller büyük önem taşır.

Graves Hastalığı Hamileliği Etkiler mi?

Evet, Graves hastalığı gebelik sürecini etkileyebilir ve bazı riskler yaratabilir. Yüksek tiroid hormon seviyeleri gebelikte komplikasyonlara neden olabilir:

  • Düşük, erken doğum, preeklampsi (gebelik zehirlenmesi) ve doğumda düşük kilo riski artar.

  • Anne adayının Graves hastalığı iyi kontrol altında değilse, fetal tirotoksikoz (bebeğin tiroid bezinin fazla çalışması) görülebilir.

  • Tedavi edilmemiş hipertiroidi, gebelik sürecinde hem anne hem bebek için hayati risk oluşturabilir.

Gebelik planlayan Graves hastaları mutlaka endokrinolog kontrolünden geçmelidir. Gebelik sırasında antitiroid ilaçların kullanımı titizlikle planlanmalı ve risk-fayda analizi yapılmalıdır. Uygun tedaviyle sağlıklı bir gebelik mümkündür.

Gözlerdeki Şişlikler Geçer mi?

Graves hastalığına bağlı olarak gelişen göz şişliği, gözlerde dışa doğru fırlama (egzoftalmi), çift görme ve ışığa hassasiyet gibi bulgular gösterebilir. Bu duruma Graves oftalmopatisi adı verilir.

Göz şişliği geçer mi?
  • Hafif olgularda tedaviye yanıtla birlikte şikâyetler gerileyebilir veya tamamen ortadan kalkabilir.

  • Orta ve ileri derecede göz tutulumu olan hastalarda ise özel tedaviler gerekebilir:

Sigara içen hastalarda Graves göz tutulumu daha ağır seyreder. Bu nedenle sigara mutlaka bırakılmalıdır.

Tiroid Ameliyatı Sonrası Hormon Kullanmak Gerekir mi?

Evet. Eğer Graves hastalığı nedeniyle tiroid bezi cerrahi olarak tamamen (total tiroidektomi) çıkarılmışsa, hasta hayatı boyunca tiroid hormon ilacı (levotiroksin) kullanmak zorundadır.

Tiroid bezi vücuttaki metabolizmayı düzenleyen tiroksin (T4) ve triiyodotironin (T3) hormonlarını üretir. Bu bez çıkarıldığında, bu hormonların doğal yolla üretimi durur. Eksikliği ise ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Bu nedenle:

  • Levotiroksin içeren ilaçlar günlük olarak düzenli dozda alınmalıdır.

  • Kan tahlilleri ile hormon düzeyleri izlenmeli, doz ayarlamaları yapılmalıdır.

Bu tedavi, yaşam kalitesini yükseltir ve normal bir yaşam sürülmesini sağlar.

Graves Hastalığı Kilo Alımına Neden Olur mu?

Graves hastalığının aktif döneminde (hipertiroidi döneminde) metabolizma hızı artar ve bu nedenle hasta genellikle:

  • Artan iştahına rağmen kilo kaybı yaşar.
  • Kas kaybı ve yağ dokusunun erimesi görülebilir.

Ancak tedavi sonrası, özellikle hormon düzeyleri normale döndüğünde:

  • Metabolizma hızı yavaşladığı için hasta hızla kilo alabilir.
  • Bu durum genellikle hipotiroidiye geçiş durumlarında daha belirgindir.

Kilo yönetimi için öneriler:

  • Dengeli beslenme alışkanlıkları geliştirilmelidir.
  • Tedaviye paralel olarak düzenli fiziksel aktivite yapılmalıdır.
  • Hormon düzeyleri takip edilerek ilaç dozu titizlikle ayarlanmalıdır.

Graves Hastalığı Gözlük Kullanımını Etkiler mi?

Graves hastalığına bağlı çift görme ve odaklanma problemleri, özellikle göz kaslarını etkilediği için gözlük numaralarının değişmesine neden olabilir.

  • Gözlerdeki ödem ve kas şişmesi, geçici ya da kalıcı görme bozuklukları oluşturabilir.

  • Bu nedenle gözlük reçetesi, hastalığın stabil olduğu dönemde yeniden değerlendirilmelidir.

Görme sorunu yaşayan Graves hastaları mutlaka göz hastalıkları uzmanına ve endokrinologa birlikte muayene olmalıdır.

Graves Hastalığı Genetik midir?

Graves hastalığında genetik yatkınlık önemli bir rol oynar. Ailesinde tiroid hastalığı (özellikle otoimmün tiroid hastalıkları) bulunan bireylerde bu hastalığın gelişme riski daha yüksektir.

  • Ancak genetik faktörler tek başına yeterli değildir.

  • Çevresel faktörler (sigara, stres, enfeksiyonlar, doğum sonrası bağışıklık değişimi) de hastalığın ortaya çıkmasında etkilidir.

Bu nedenle ailesinde Graves hastalığı olan bireyler belirtiler konusunda bilinçli olmalı ve düzenli tiroid kontrollerini ihmal etmemelidir.

A Life Sağlık Grubu Olarak Yaklaşımımız

A Life Sağlık Grubu olarak, Graves hastalığı tanı ve tedavisinde multidisipliner bir yaklaşım benimsemekteyiz:

A Life Sağlık Grubu, hastalarına bireyselleştirilmiş, güvenilir ve çağdaş tedavi yaklaşımları sunar.

Graves Hastalığı Hakkında Sık Sorulan Sorular

Hızlı Başvuru Formu

Lütfen size ulaşabilmek için aşağıdaki alanları doldurunuz

İlgili Birimler
İlgili Hekimler
Benzer İçerikler

Yardıma mı ihtiyacınız var ?

7/24 tüm soru ve sorunlarınız için buradayız.