Trombosit, kanın pıhtılaşmasında kritik rol oynayan, renksiz kan hücreleridir. Trombositler, bir yaralanma veya kan damarı hasarı durumunda, hasar gören bölgeye giderek kümeleşir ve pıhtı oluşturarak kanamayı durdururlar. Bu nedenle, trombositler, kan kaybını önlemek ve yara iyileşmesini sağlamak için vücudun vazgeçilmez bir parçasıdır.
Normal bir insanda kandaki trombosit sayısı belirli bir aralıkta seyreder. Bu aralığın dışına çıkılması, çeşitli sağlık sorunlarına işaret edebilir.
Trombosit düşüklüğü, tıbbi adıyla trombositopeni, kandaki trombosit sayısının normalden daha az olması durumudur. Trombositler, kanın pıhtılaşmasına yardımcı olan kan hücreleridir. Bu nedenle trombosit düşüklüğü, vücudun kanamayı durdurma yeteneğini etkileyebilir.
Trombosit düşüklüğüne birçok faktör neden olabilir:
Trombositopeni belirtileri, trombosit sayısının ne kadar düşük olduğuna bağlı olarak değişir. Bazı kişilerde hiç belirti görülmezken, diğerlerinde şunlar görülebilir:
Trombosit düşüklüğü (trombositopeni) tedavisi, altta yatan nedenine ve şiddetine bağlı olarak değişir. Bazı hafif vakalar tedavi gerektirmezken, diğerleri ilaç, kan nakli veya cerrahi müdahale gibi daha agresif tedaviler gerektirebilir.
Trombositopeni tedavisinde kullanılan yaygın yöntemler:
Altta Yatan Nedenin Tedavisi:
İlaç Tedavisi:
Kan Nakli:
Splenektomi (Dalağın Alınması):
Diğer Tedaviler:
Trombosit yüksekliği, tıbbi adıyla trombositoz, kandaki trombosit sayısının normalden yüksek olması durumudur. Trombositler, kanın pıhtılaşmasına yardımcı olan hücrelerdir. Normalde, yetişkinlerde trombosit sayısı mikrolitre kan başına 150.000 ila 450.000 arasındadır. Trombosit sayısının 450.000'in üzerine çıkması trombositoz olarak kabul edilir.
Trombositozun iki ana türü vardır:
Çoğu zaman, trombositoz olan kişilerde hiçbir belirti görülmez. Ancak, bazı kişilerde şu belirtiler ortaya çıkabilir:
Trombositoz, özellikle yüksek trombosit sayıları, istenmeyen kan pıhtılarının oluşma riskini artırabilir. Bu pıhtılar, damarları tıkayarak ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir:
Trombosit yüksekliğinin (trombositoz) tedavisi, altta yatan nedenine, hastanın risk faktörlerine ve semptomlarının şiddetine bağlı olarak değişir. Esansiyel (primer) ve reaktif (sekonder) trombositoz durumlarında farklı tedavi yaklaşımları benimsenir.
Reaktif trombositoz, genellikle başka bir sağlık sorunundan kaynaklandığı için, asıl tedavi bu altta yatan nedeni ortadan kaldırmaya yöneliktir.
Esansiyel trombositoz, kemik iliğinin aşırı trombosit üretmesinden kaynaklanır.
Tedavi seçenekleri şunlardır:
Lütfen size ulaşabilmek için aşağıdaki alanları doldurunuz
7/24 tüm soru ve sorunlarınız için buradayız.