Genetik kökenli, nadir görülen ancak oldukça ciddi seyreden bir metabolik hastalıktır. Bu sendrom, peroksizom adı verilen hücresel yapıların düzgün çalışamamasıyla ortaya çıkar. Zellweger sendromunun nedenleri, mutasyona uğramış PEX genlerine dayanır. Peroksizomlar, vücutta yağ moleküllerinin ve belirli maddelerin parçalanmasında görev alır.
Bu yapıların bozulması, çeşitli organ sistemlerinde kalıcı ve ilerleyici hasarlara neden olur. Zellweger sendromu nedir sorusunu şu şekilde açıklayabiliriz: Bu sendrom, doğuştan gelen bir hastalıktır. Çoklu organ sistemlerini etkiler.
Genetik testler ile tespit edilebilen ve otozomal resesif kalıtım yoluyla geçen bir bozukluktur. Yani hastalığın ortaya çıkabilmesi için hem annenin hem de babanın mutasyona uğramış geni taşıyor olması gerekir. Ebeveynin de mutasyona uğramış geni taşıdığı durumlarda bebekte Zellweger sendromu gelişme riski doğar.
Zellweger sendromunun temelinde, mutasyona uğramış PEX1 başta olmak üzere birçok PEX geninde meydana gelen bozulmalar yer alır. Bu genler, peroksizomların oluşumundan sorumludur. Genetik mutasyon nedeniyle peroksizomlar görevlerini yapamaz. Bu durum, beyin, karaciğer ve böbrek gibi önemli organlarda toksik maddelerin birikmesine yol açar.
Zellweger sendromu neden olur sorusu, bu bağlamda mutasyona uğramış genin organizmadaki temel hücresel işlevleri bozmasıyla açıklanır.
Belirtileri doğumdan hemen sonra ortaya çıkar ve genellikle hızla ilerler. En yaygın semptomlar şunlardır:
Zellweger sendromu, sinir sistemini etkiler. Bu sendrom, kemik, beyin, gözler, kalp, böbrekler ve karaciğerde sorunlara yol açar. Bu nedenle çok sayıda sistemsel belirti aynı anda gözlemlenebilir. Zellweger spektrum bozuklukları adı altında sınıflandırılan bu durum, farklı şiddetlerde kendini gösterebilir.
Zellweger sendromu tanısı, yenidoğan döneminde klinik belirtiler ve laboratuvar testleri ile konulur. Kan ve idrar örneklerinde peroksizomal işlev bozukluğuna dair bulgular aranır. Genetik testler ise kesin tanı için gereklidir. PEX1 geninde veya diğer PEX genlerinde mutasyon olup olmadığına bakılır.
Yenidoğan adrenolökodistrofisi ile benzerlik gösterdiğinden ayırıcı tanı önemlidir. Bu iki hastalık, genetik açıdan benzer mekanizmalara sahip olsa da belirtiler ve ilerleme hızı farklılık gösterebilir.
Zellweger sendromu tedavisi, maalesef henüz tam anlamıyla mümkün değildir. Çünkü altta yatan genetik bozukluk şu an için düzeltilememektedir. Ancak hastalığın semptomları hafifletilmeye çalışılır. Tedavi süreci genellikle aşağıdaki destekleyici tedavi yöntemlerini içerir:
Ne yazık ki Zellweger sendromu çok ağır seyreden bir hastalıktır. Doğumdan itibaren başlayan belirtiler giderek şiddetlenir ve çoğu hasta ilk yıl içinde hayatını kaybeder. Zellweger sendromu ile doğan bebekler genellikle 6 aydan 1 yaşına kadar yaşayabilirler. Ancak bu süre, belirtilerin şiddetine ve uygulanan destek tedavilere göre değişkenlik gösterebilir.
Zellweger sendromu, infantil Refsum hastalığı ve yenidoğan adrenolökodistrofisi gibi diğer Zellweger spektrum bozuklukları ile birlikte değerlendirilmelidir.
Lütfen size ulaşabilmek için aşağıdaki alanları doldurunuz
7/24 tüm soru ve sorunlarınız için buradayız.