Sağlıklı Olmanın 7 Göstergesi

İçindekiler

salikli olmanin gostergesi
Sağlık denince hemen aklımıza fiziksel olarak hasta olmamak geliyor. Oysa beden, zihin ve ruh bütünlüğü ve bu üçünün arasındaki denge huzurlu bir yaşam için çok önemli. Bu dengeyi makrobiyotik yaşamda bulabiliyorsunuz ve aşağıda bahsedeceğimiz yedi koşul da hayatımızın normal şartları haline geliyor;
1. Yorgunluk Yok

Sağlıklı insan kolay yorulmuyor. Yani normal bir çalışma gününün sonunda “çok yoruldum, hiç bir şey yapacak halim yok” lafı kalkıyor hayatımızdan. Tabii ki çok yoğun bir günün sonunda kendimizi bitkin hissettiğimiz olabilir, fakat bir saatlik dinlenme veya düzgün bir gece uykusundan sonra tekrar dipdiri olabilmeliyiz. Eğer çalışmalarımız, eğlencemiz ve hobilerimizi düzgün organize edersek kafamızda karışmaz, zihnimiz pırıl pırıl olur. Yolumuza çıkan yeni olayları, projeleri ve insanları heyecan dolu bir ruhla karşılarız.

2. İştah

“İştah” kelimesi sadece yemekle ilgili olmamalı. Sağlıklı bir insan yaşamında yemeğe olduğu kadar etkinliklere, öğrenmeye, sekse, gülmeye de iştahla yaklaşmalıdır. Yaşamımızın rengi iştahımızın yoğunluğuyla bağlantılıdır. İstek ve iştah olmadığı zaman sağlık da tehlikeye girdi demektir. Sadece yemeğe olan iştahımızı iyi dengelememiz gerekiyor. Meşguliyetimiz her ne ise onun öncelikle daimi bir talibi olmak durumundayız. Şevk de zevk de buradan besleniyor.

Çok yediğimiz zaman enerjimiz azalır ve bedenimize zarar verebiliriz. İşte onun için keyifli bir sofrada, çok çiğneyerek, bize bahşedilen yiyeceklere şükrederek ve boğazımızdan geçip aşağıya doğru inip bedenimize dağılırken organlarımıza nasıl şifa verdiğini hayal ederek yemeliyiz. Yemekte olduğumuz her lokmanın tarladan, bağdan, bahçeden, değirmenden nihai maksadına eriştiğini de tahayyül edebiliriz. Midemizin üçte birini yemeğe, üçte birini suya, içte birini de nefes alıp vermemize yardımcı diyafram kaslarının optimum şekilde çalışabilmesi için havaya ayırmalıyız.

3. Uyku 

İyi uyku uzun zaman değil, kısa zamanda kaliteli ve derin uyuyabilmektir. Derin uykuda rüya dahi görmeyebiliriz. Eğer uyandığımızda rüyayı net hatırlıyorsak yeteri kadar derin uyumamışız demektir. Mesela günün herhangi bir yarısında on dakika kestirebilmek hemen enerjimizi tazeler. Geceleri uyanmadan uyunan 4-5 saatlik kaliteli bir uyku, yeniden doğmuş gibi kalkmamız için yeterli olur. Uyku ile ilgili En Sağlıklı Uyku Pozisyonu makalemize de göz atabilirsiniz.

4. İyi Hafıza

Yaşamımızdaki düzgün kararları verebilmemizin temeli hafızamızdır. Yani başımızdan geçen olayları ve tecrübeleri aklımızda tutamazsak, neye dayanarak hayatımızı bile değiştirebilecek kararları alabileceğiz ki? Ruhsal hafızamız zihnimizin temelidir. Yani değişik hafızalarımız var bizim: mekanik hafıza, isim ve rakamları hatırlamaya yarar; resim hafızası, manzaraları, şekilleri, sûretleri, tasavvurları, görsel olayları hatırlamaya yarar; ruhsal hafıza, bu dünyada neden bulunduğumuzu ve bu yaşamımızda neler yapmamız gerektiğini bilmemize yarar ve en önemli hafıza bu sonuncusudur. Mantık ilminde kullanılan nefsü’l emr kavramı da bu alana tekabül edebilmektedir. Doğuşumuz ne kadar doğalsa, bu dünyadan ayrılmamız da o kadar doğaldır. Vakti gelince yarın gelmeyebilir, dün bittiğine göre geri getiremeyiz. En önemli an bu içinde bulunduğumuz zamandır ve onu ne kadar iyi değerlendirebilirsek, ruhsal hafızamız o kadar kuvvetli olur.  Demek ki diğer hafızalar o kadar da önemli değil. Yani işimize yaramayacak bir rakam veya olayı unutursak hiçte telaşlanmayalım.

5. Öfke

Öfke sağlığımızın en önemli düşmanlarından bir tanesidir. Özellikle dışarıya vurmadan bedenin içinde beslenerek, kine dönüştürülen öfke. Kin içimizi yer ve kin duyduğumuz insanın haberi bile olmayabilir. Adeta zihnimizi esir alır ve hayatımızı sınırlar. Özellikle karaciğerimiz için çok zararlıdır öfke. Her türlü sağlık ilk olarak kabullenebilmekten geçer. Bir duada olduğu gibi: “Değiştiremeyeceğimiz şeyler için kabullenme, değiştirebileceklerimiz için cesaret ve ayrım yapabilmek için de akla” ihtiyacımız vardır. Bunu öfke anında aklımıza getirirsek yaşamımızda öfkenin yeri çok azalır.

6. Değişim

Hareketli ve verimli bir yaşam için etrafımızdaki değişimlere sevinçle ve heyecanla uyum sağlayabilmeliyiz. Çünkü her şey, her an değişmekte ve biz buna dahiliz. Günlük olaylarda mesleğimiz ve iş yaşantımızla ilgili yeni insanlarla karşılaşabiliriz. Onlara güler yüz ve neşeyle yaklaşabilmeliyiz. Neşeli ve güleryüzlü olmayı öğrenmemiz gerek. Bunu deneyin; bir süre sonra bu duruma alışıp güleryüzlü, olumlu ve hafif olacaksınız.

7. Sonsuz Takdir ve Şükran

Lügatınızdan “olumsuz” ve “kötü” kelimelerini kaldırmaya çalışın. Her şey bir tecrübe ve öğrenmemize yardımcı olduğu için teşekkür etmemiz lazım. Allah her zaman bizim için en iyi olanını veriyor, yollar gösteriyor ve verdiği aklı kullanarak seçimimizi yapmamızı, adımlarımızı atmamızı bekliyor. Sonuna kadar savaştıktan sonra da O’na bırakınca mükemmel neticeler sağlıyor. Allah cezalandırıcı değil, öğretici. Bu düşünce sistematiği sayesinde huzuru muhafaza edebilmek mümkün. Yapabildiğimiz her şey için mutlu ve şükran dolu olmalıyız. Evrendeki her şey mucize ve biz hala mucize olacak diye bekliyoruz. Örümceğin, arının matematiksel hafızalarına hayran kalmamak mümkün mü? Bir dolu görsel ve soyut “ruhsal” olay her an etrafımızda oluşuyor ve farkındalığımızı bekliyor. Takdir ve şükranla dolmamaya imkan var mı? Bütün bunlar yaşamın nedeni ve neşesi değil mi? Sitemizdeki diğer içeriklerden biraz daha farklı bir içerik olarak bu tür paylaşımlarımız ve sağlıklı ilişki yaşantıları da ilerleyen günlerde ajandanızda sizlerle olmaya devam edecek. Sizlerde düşünce sistematiğinizdeki bu tür örnekleri ve düşüncelerinizi yorum olarak bizlerle paylaşmaktan çekinmeyiniz. Teşekkürler.

Hızlı Başvuru Formu
Benzer Makaleler