Pilor Stenozu

Pilor stenozu, bebeklerde görülen ve mide çıkışının daralmasıyla karakterize bir sindirim sistemi sorunudur. A Life Sağlık Grubu olarak, bu rahatsızlığın nedenlerini, belirtilerini, tanı ve tedavi yöntemlerini sizin için detaylı bir şekilde açıklıyor, ebeveynlerin aklındaki sorulara ışık tutuyoruz.

Pilor stenozu, midenin ince bağırsağa açılan kısmında bulunan pilor kasının kalınlaşması sonucu oluşan bir daralmadır. Bu daralma, yiyeceklerin mideden bağırsağa geçişini engeller ve bebekte kusmaya neden olur. Genellikle yaşamın ilk birkaç haftasında veya ayında ortaya çıkar.

Pilor stenozu olan bebeklerde görülen en yaygın belirtiler şunlardır:

• Fışkırır Tarzda Kusma: Beslendikten kısa bir süre sonra ortaya çıkan, şiddetli ve fışkırır tarzda kusma en belirgin semptomdur. Kusmuk genellikle süt veya mama rengindedir ve safra içermez.
• Sürekli Açlık: Bebek sık sık beslenmek ister ancak beslendikten sonra kusar.
• Dehidrasyon: Sık kusma nedeniyle bebek susuz kalabilir. Dehidrasyon belirtileri arasında az idrara çıkma, kuru ağız, batık gözler ve halsizlik yer alır.
• Kilo Kaybı veya Kilo Alamama: Bebek yeterince beslenemediği için kilo kaybedebilir veya beklenen şekilde kilo alamayabilir.
• Karında Şişlik: Midede biriken yiyecekler nedeniyle karında şişlik görülebilir.
• Kabızlık: Bağırsaklara yeterli miktarda yiyecek geçemediği için kabızlık oluşabilir.

Not: Her kusma pilor stenozu belirtisi değildir. Bebeğinizde bu belirtilerden herhangi birini fark ederseniz, en kısa sürede bir çocuk doktoruna başvurmanız önemlidir.

Pilor stenozunun kesin nedeni bilinmemektedir. Ancak genetik faktörler ve çevresel etkenlerin rol oynadığı düşünülmektedir.

• Genetik Yatkınlık: Ailede pilor stenozu öyküsü olan bebeklerde bu rahatsızlığın görülme riski daha yüksektir.
• Erken Doğum: Prematüre bebeklerde pilor stenozu daha sık görülür.
• Cinsiyet: Erkek bebeklerde kız bebeklere göre daha yaygındır.
• Bazı İlaçlar: Anne karnındayken veya doğumdan sonra bazı ilaçlara maruz kalmak riski artırabilir.
• Sigara Dumanı: Hamilelik sırasında sigara içmek bebekte pilor stenozu riskini artırabilir.

Pilor stenozunun teşhisi için doktorunuz fizik muayene yapacak ve bebeğinizin öyküsünü alacaktır. Teşhisi doğrulamak için aşağıdaki testler kullanılabilir:

• Fizik Muayene: Doktor, bebeğin karnını muayene ederek pilor kasında kalınlaşma olup olmadığını kontrol edebilir. Bazen beslenme sırasında veya sonrasında midede oluşan sert bir kitle hissedilebilir ("zeytin" işareti).
• Ultrason: Karın ultrasonu, pilor kasının kalınlığını ve mide çıkışının daralma derecesini ölçmek için kullanılır. En sık kullanılan tanı yöntemidir.
• Üst Gastrointestinal Sistem Grafisi (GİS Grafisi): Bu radyolojik görüntüleme yöntemi, mide ve ince bağırsağın yapısını değerlendirmek için kullanılır. Kontrast madde verilerek mide boşalmasının ve ince bağırsağa geçişin izlenmesi sağlanır.

Pilor stenozunun tek etkili tedavisi cerrahidir. Piloromiotomi adı verilen bu cerrahi işlemde, pilor kası kesilerek mide çıkışındaki darlık giderilir.

• Piloromiotomi: Genellikle laparoskopik yöntemle yapılan bu ameliyat, küçük bir kesi ile gerçekleştirilir. Ameliyat sonrası bebekler genellikle hızla iyileşir ve beslenmeye başlayabilir.
• Ameliyat Sonrası Bakım: Ameliyat sonrası bebeğin beslenmesi dikkatlice takip edilir. Başlangıçta az miktarda sıvı verilir ve miktar kademeli olarak artırılır. Kusma devam ederse, damar yoluyla sıvı takviyesi yapılabilir.

A Life Sağlık Grubu, deneyimli çocuk cerrahları ve modern tıbbi altyapısı ile pilor stenozu tedavisinde güvenilir bir adrestir.

• Uzman Çocuk Cerrahları: Alanında uzman ve deneyimli çocuk cerrahlarımız, laparoskopik piloromiotomi konusunda yüksek başarı oranlarına sahiptir.
• Modern Ameliyathaneler: Son teknoloji ile donatılmış ameliyathanelerimiz, bebeğinizin güvenliği ve konforu için en uygun ortamı sağlar.
• Kapsamlı Bakım: Ameliyat öncesi ve sonrası dönemde bebeğinizin ihtiyaç duyduğu tüm bakım ve destek sağlanır.
• Aile Odaklı Yaklaşım: A Life Sağlık Grubu olarak, aile odaklı bir yaklaşım benimsiyoruz. Tedavi sürecinin her aşamasında ebeveynleri bilgilendiriyor ve destekliyoruz.

Yetişkinlerde pilor stenozu, bebeklerde görülen pilor stenozundan farklıdır ve daha nadir görülür. Genellikle altta yatan başka bir sağlık sorununun sonucu olarak gelişir. Yetişkinlerde pilor stenozunun belirtileri şunlardır:

• Bulantı ve Kusma: En sık görülen belirtidir. Kusma genellikle yemeklerden sonra olur ve mide içeriğinin zorla dışarı atılması şeklindedir.
• Karın Ağrısı: Üst karın bölgesinde ağrı veya rahatsızlık hissi olabilir.
• Erken Doyma: Az miktarda yemek yedikten sonra bile tokluk hissi oluşabilir.
• İştah Kaybı: Yemeğe karşı isteksizlik ve kilo kaybı görülebilir.
• Şişkinlik: Midede biriken yiyecekler nedeniyle karında şişkinlik hissi oluşabilir.
• Dehidratasyon: Sık kusma nedeniyle vücutta sıvı kaybı olabilir. Dehidratasyon belirtileri arasında susuzluk, ağız kuruluğu, baş dönmesi ve halsizlik yer alır.

• Peptik Ülser Hastalığı: Mide veya onikiparmak bağırsağında oluşan ülserler, iyileşme sürecinde pilor bölgesinde daralmaya neden olabilir.
• Gastrit: Mide iç zarının iltihaplanması olan gastrit, pilor stenozuna yol açabilir.
• Mide Kanseri: Nadir de olsa, mide kanseri pilor bölgesinde tıkanıklığa neden olabilir.
• Diğer Nedenler: Bazı ilaçlar, önceki mide ameliyatları ve bazı nadir görülen hastalıklar da pilor stenozuna yol açabilir.

• Endoskopi: Mide ve onikiparmak bağırsağının iç yüzeyini incelemek için kullanılan bir işlemdir. Endoskopi sırasında pilor bölgesindeki daralma görülebilir ve biyopsi alınabilir.
• Üst Gastrointestinal Sistem Grafisi: Kontrast madde verilerek yapılan röntgen çekimleri ile mide ve onikiparmak bağırsağının yapısı değerlendirilir.
• Gastrik Boşalma Çalışması: Midenin yiyecekleri boşaltma hızını ölçen bir testtir. Pilor stenozu olan hastalarda mide boşalması yavaşlar.

Hipertrofik pilor stenozu (HPS), bebeklerde görülen ve midenin ince bağırsağa açılan kısmında bulunan pilor kasının kalınlaşması sonucu oluşan bir rahatsızlıktır. Bu kalınlaşma, mide çıkışında daralmaya ve yiyeceklerin mideden bağırsağa geçişini engellemeye neden olur. HPS genellikle yaşamın ilk birkaç haftasında veya ayında ortaya çıkar ve erkek bebeklerde daha sık görülür.

• Fışkırır Tarzda Kusma: Beslendikten kısa bir süre sonra ortaya çıkan, şiddetli ve fışkırır tarzda kusma en belirgin semptomdur. Kusmuk genellikle süt veya mama rengindedir ve safra içermez.
• Sürekli Açlık: Bebek sık sık beslenmek ister ancak beslendikten sonra kusar.
• Dehidrasyon: Sık kusma nedeniyle bebek susuz kalabilir. Dehidrasyon belirtileri arasında az idrara çıkma, kuru ağız, batık gözler ve halsizlik yer alır.
• Kilo Kaybı veya Kilo Alamama: Bebek yeterince beslenemediği için kilo kaybedebilir veya beklenen şekilde kilo alamayabilir.
• Karında Şişlik: Midede biriken yiyecekler nedeniyle karında şişlik görülebilir.
• Kabızlık: Bağırsaklara yeterli miktarda yiyecek geçemediği için kabızlık oluşabilir.
• Dalgalanmalar: Karnın üst kısmında, beslenme sonrası görülebilen dalgalanma hareketleri.

HPS'nin kesin nedeni bilinmemektedir, ancak genetik ve çevresel faktörlerin rol oynadığı düşünülmektedir.

• Fizik Muayene: Doktor, bebeğin karnını muayene ederek pilor kasında kalınlaşma olup olmadığını kontrol edebilir. Bazen beslenme sırasında veya sonrasında midede oluşan sert bir kitle hissedilebilir ("zeytin" işareti).
• Ultrason: Karın ultrasonu, pilor kasının kalınlığını ve mide çıkışının daralma derecesini ölçmek için kullanılır. En sık kullanılan tanı yöntemidir.
• Üst Gastrointestinal Sistem Grafisi: Bu radyolojik görüntüleme yöntemi, mide ve ince bağırsağın yapısını değerlendirmek için kullanılır.

HPS'nin tek etkili tedavisi cerrahidir. Piloromiotomi adı verilen bu cerrahi işlemde, pilor kası kesilerek mide çıkışındaki darlık giderilir. Ameliyat sonrası bebekler genellikle hızla iyileşir ve beslenmeye başlayabilir.

Önemli Notlar:

• Erken tanı ve tedavi, HPS'li bebeklerin sağlıklı bir şekilde büyümesi ve gelişmesi için önemlidir.
• Bebeğinizde HPS belirtileri fark ederseniz, en kısa sürede bir çocuk doktoruna başvurmanız önemlidir.
• Bu bilgiler sadece genel bilgilendirme amaçlıdır ve tıbbi tavsiye yerine geçmez.