Zona Hastalığı Nedir?

İçindekiler

zona

Zona Hastalığı Nedir?

Zona, tıbbi olarak herpes zoster olarak da bilinen bir viral enfeksiyondur. Zona, varicella-zoster virüsünün neden olduğu bir hastalıktır. Bu virüs aynı zamanda suçiçeği (varisella) hastalığına neden olan virüstür. Zona, vücuda daha önce suçiçeği geçiren kişilerde ortaya çıkar.

Zona, suçiçeği virüsünün vücutta uyku halinde kalan ve sinir hücrelerinde saklanan virüsün yeniden aktifleşmesi sonucu ortaya çıkar. Bu aktifleşme genellikle bağışıklık sistemi zayıfladığında veya stresli durumlarla ilişkilendirilir. Zona belirtileri şunları içerebilir:

  1. Deride kabarık, kızarık, ağrılı döküntüler: Zona döküntüleri genellikle vücudun bir tarafında, bir sinir hattı boyunca ortaya çıkar ve kabarık, kızarık, ağrılı lezyonlar şeklinde görülür.
  2. Ağrı ve yanma hissi: Zona başlamadan önce bölgede ağrı, yanma veya kaşıntı hissi sıkça görülür.
  3. Ateş: Zona enfeksiyonu sırasında vücut sıcaklığında artış (ateş) olabilir.
  4. Sinir ağrısı: Zona sonrası bazı kişilerde ağrılar uzun süre devam edebilir. Bu durum postherpetik nevralji olarak adlandırılır ve kronik sinir ağrısı ile karakterizedir.

Zona tedavisi antiviral ilaçlar, ağrı kesiciler ve bazen kortikosteroidler gibi ilaçları içerebilir. Tedavi erken başladığında daha etkili olabilir. Ayrıca zona aşısı da mevcuttur ve özellikle risk altındaki kişilere veya 50 yaşın üzerindekiler için önerilebilir.

Zona, enfekte kişinin temas yoluyla diğer kişilere suçiçeği virüsünü geçirmesine neden olabilir, ancak bu kişiler suçiçeği yerine zona geliştirme riski altındadır. Bu nedenle zona hastalarının teması sınırlamaları önerilir, özellikle zona döküntüleri varsa ve temas edilecek kişi suçiçeğiye karşı bağışıklık kazanmamışsa.

Zona Hastalığı Belirtileri Nelerdir?

Zona hastalığının belirtileri genellikle şunları içerir:

  1. Deride Kabarık, Kızarık Döküntüler: Zona, vücudun bir tarafında, sıklıkla gövdenin sadece bir tarafında veya yüzde, gözler çevresinde gibi sınırlı bir bölgede kabarık, kızarık ve ağrılı döküntülerin ortaya çıkmasıyla başlar. Bu döküntüler sıklıkla sıvı dolu kabarcıklar halindedir ve bazen suçiçeği kabarcıklarına benzerler.
  2. Ağrı ve Yanma Hissi: Zona genellikle bölgede şiddetli ağrı, yanma veya batma hissi ile başlar. Bu ağrılar genellikle döküntülerden önce ortaya çıkar ve döküntülerle birlikte artar.
  3. Kaşıntı: Zona döküntüleri kaşıntılı olabilir, ancak kaşıntı hissi her zaman meydana gelmez.
  4. Ateş: Zona hastalığı sırasında hafif ateş görülebilir, ancak bu genellikle yüksek ateşle ilişkilendirilmez.
  5. Baş Ağrısı: Bazı insanlar zona ile baş ağrısı yaşayabilir.
  6. Genel Halsizlik: Zona hastaları genellikle halsizlik, yorgunluk ve enerji eksikliği hissi yaşarlar.
  7. Lenf Bezlerinin Şişmesi: Döküntülerin olduğu bölgedeki lenf bezleri şişebilir.

Zona belirtileri genellikle vücudun bir tarafında (sol veya sağ), bir dermatom adı verilen sinir hattı boyunca sınırlıdır. Bu nedenle zona belirtileri tipik olarak tek bir tarafta görülür ve vücudun diğer bölgelerine yayılmaz. Belirtiler genellikle birkaç hafta sürebilir, ancak bazı kişilerde postherpetik nevralji adı verilen kronik sinir ağrısı devam edebilir.

Eğer zona belirtileri yaşanıyorsa, bir sağlık profesyoneli tarafından değerlendirilip tedavi edilmelidir. Zona tedavisi antiviral ilaçlar, ağrı kesiciler ve bazen kortikosteroidler gibi ilaçları içerebilir. Tedavi erken başladığında daha etkili olabilir ve ağrıyı hafifletmeye yardımcı olabilir.

Zona Hastalığı Neden Olur?

Zona hastalığı, varicella-zoster virüsü (VZV) adı verilen bir virüsün neden olduğu bir enfeksiyon hastalığıdır. Bu virüs aynı zamanda suçiçeği (varisella) hastalığına da yol açar. Zona, vücutta varicella-zoster virüsünün tekrar aktifleşmesi sonucu meydana gelir. Zona nedeni ve gelişimi aşağıdaki gibi adımlarla açıklanabilir:

  1. Suçiçeği Enfeksiyonu: İlk olarak, bir kişi suçiçeği virüsüne maruz kalır ve suçiçeği hastalığını geçirir. Suçiçeği, özellikle çocuklarda ve genç yetişkinlerde yaygın olarak görülür. Bu dönemde, vücut virüsle savaşarak bağışıklık kazanır ve suçiçeği semptomları iyileştikten sonra virüs sinir hücrelerinde uyur hale gelir.
  2. Virüsün Uykusu: Varicella-zoster virüsü uyku halinde sinir hücrelerine yerleşir. Sinir hücrelerinin çoğu, omuriliğin etrafındaki duyusal ganglionlar adı verilen bölgelerde bulunur. Virüs, burada yıllarca veya hatta ömür boyu kalabilir.
  3. Aktifleşme: Virüsün uyku hali, belirli koşullar altında yeniden aktifleşebilir. Bağışıklık sisteminin zayıfladığı durumlar, yaşlanma, stres, travma veya bazı hastalıklar virüsün aktifleşmesine yol açabilir. Aktifleşen virüs, sinir hücrelerinden çıkar ve cilt yüzeyine doğru seyahat eder.
  4. Zona Gelişimi: Virüs, sinir hücresinin uyarıldığı bölgeye gelince, o bölgedeki deri üzerinde döküntüler ve ağrılı lezyonlar meydana getirir. Bu lezyonlar zona olarak adlandırılır.

Zona, genellikle vücudun sadece bir tarafında (sol veya sağ) görülür, çünkü virüs bir sinir hattı boyunca seyahat eder. Belirtileri, bu sinir hattının bağlantılı olduğu cilt bölgesinde ortaya çıkar. Zona, özellikle yaşlı bireylerde ve bağışıklık sistemi zayıflamış kişilerde daha yaygın görülür.

Zona aşısı, virüsün aktifleşmesini önlemeye yardımcı olabilir ve özellikle risk altındaki kişilere veya 50 yaşın üzerindekiler için önerilebilir. Ayrıca, zona tedavisi erken dönemde başlandığında semptomların şiddetini azaltabilir ve komplikasyon riskini azaltabilir.

Zona Hastalığı Risk Faktörleri Nelerdir?

Zona hastalığının risk faktörleri, bir kişinin bu hastalığa yakalanma olasılığını artırabilen çeşitli faktörleri içerir. İşte zona hastalığı için risk faktörlerinden bazıları:

  1. Yaş: Zona, genellikle yaşlı yetişkinlerde ve yaşlı kişilerde daha sık görülür. Bağışıklık sistemi yaşla birlikte zayıflayabilir ve bu virüsün yeniden aktifleşme olasılığını artırabilir.
  2. Bağışıklık Sistemi Zayıflığı: Bağışıklık sistemi zayıflamış kişiler, özellikle HIV/AIDS veya kanser gibi bağışıklık sistemini baskılayan hastalıkları olanlar, zona riski altındadır. Bağışıklık sistemi güçlü tutmak, zona riskini azaltmaya yardımcı olabilir.
  3. Steroid Kullanımı: Kronik steroid ilaçları alan kişiler, bağışıklık sistemi üzerinde baskılayıcı etkilere sahip olduğu için zona riski altında olabilirler.
  4. Stres: Yüksek düzeyde stres, bağışıklık sisteminin zayıflamasına yol açabilir ve bu da zona virüsünün aktifleşme olasılığını artırabilir.
  5. Daha Önce Suçiçeği Geçirme: Daha önce suçiçeği geçirmiş olanlar, varicella-zoster virüsünü vücutlarında taşıdıkları için daha sonra zona gelişme riski altındadırlar.
  6. Cinsiyet: Bazı çalışmalar, kadınların erkeklere göre zona gelişme riskinin biraz daha yüksek olabileceğini göstermektedir, ancak bu fark çok belirgin değildir.
  7. Organ Nakli veya Kemoterapi: Organ nakli veya kemoterapi gibi immünosupresif tedaviler alan kişiler, bağışıklık sistemlerinin baskılanmasından dolayı zona riski altındadır.
  8. Travma veya Yaralanma: Ciltteki travma veya yaralanmalar, bu bölgelerdeki sinirleri uyararak zona gelişme riskini artırabilir.

Zona risk faktörleri kişiden kişiye farklılık gösterebilir ve herkes bu faktörlerin etkisine farklı bir şekilde yanıt verebilir. Ancak, zona riskini azaltmak için en iyi önleyici yöntemlerden biri, bağışıklık sistemini güçlü tutmak ve gerekli aşıları yaptırmaktır. Zona aşısı, bu hastalığın şiddetini azaltabilir ve komplikasyon riskini azaltabilir, özellikle risk altındaki kişilerde ve yaşlı yetişkinlerde önerilmektedir. Bu nedenle, zona risk faktörlerinizi değerlendirmek ve gerektiğinde bir sağlık profesyoneliyle görüşmek önemlidir.

Zona Nasıl Teşhis Edilir?

Zona, genellikle klinik belirtiler ve fiziksel muayene sonuçlarına dayanarak bir doktor tarafından teşhis edilir. Zona teşhisi genellikle semptomların ve döküntülerin karakteristik özellikleri ile yapılır. İşte zona teşhisinin nasıl yapıldığına dair bazı temel adımlar:

  1. Hastanın Hikayesi: Doktor, hastanın semptomlarını ve rahatsızlık hissini anlamak için hasta ile detaylı bir görüşme yapar. Bu görüşme sırasında, semptomların ne zaman başladığı, nasıl bir ağrı veya yanma hissedildiği, döküntülerin nerede ortaya çıktığı ve hastanın daha önce suçiçeği geçirip geçirmediği gibi bilgiler önemlidir.
  2. Fiziksel Muayene: Doktor, hastanın vücudundaki döküntüleri ve lezyonları inceleyerek fiziksel muayene yapar. Zona döküntüleri genellikle belirli bir sinir hattı boyunca sınırlıdır ve kabarık, kızarık, ağrılı kabarcıklardan oluşur. Bu karakteristik döküntüler, zona tanısını destekler.
  3. Laboratuvar Testleri: Zona teşhisi genellikle döküntülerin ve semptomların karakteristik özellikleri üzerinden konur ve rutin laboratuvar testleri genellikle gereksizdir. Ancak bazen doktorlar döküntülerin diğer cilt enfeksiyonlarından veya deri hastalıklarından kaynaklanıp kaynaklanmadığını belirlemek için bir cilt sürüntüsü alabilirler.
  4. Gözlem ve İzleme: Zona genellikle belirgin semptomlarla başlar ve döküntülerle karakterizedir. Doktorlar, hastanın semptomlarını izler ve gerekirse tedavi planlarlar. Ayrıca, özellikle gözlerin etkilendiği durumlarda göz doktorları tarafından göz muayenesi yapılabilir.

Zona teşhisi genellikle semptomların ve fiziksel muayenenin sonuçlarına dayanır ve özel bir tıbbi test gerektirmez. Zona tanısı alındığında, doktor genellikle antiviral ilaçlar ve ağrı kesiciler gibi tedavi seçeneklerini önerir. Özellikle zona belirtileri başladığında veya döküntüler ortaya çıktığında bir sağlık profesyoneli ile iletişime geçmek önemlidir, çünkü erken tedavi genellikle daha etkilidir ve komplikasyon riskini azaltabilir.

Zona Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Zona tedavisi, enfeksiyonun semptomlarını hafifletmek, virüsün yayılmasını kontrol altına almak ve komplikasyon riskini azaltmak amacıyla yapılır. Zona tedavisi aşağıdaki yöntemleri içerebilir:

  1. Antiviral İlaçlar: Zona tedavisinde antiviral ilaçlar, genellikle enfeksiyonun şiddetini azaltmada ve iyileşme sürecini hızlandırmada etkili olurlar. Bu ilaçlar arasında asiklovir, valasiklovir ve famsiklovir gibi ilaçlar bulunur. Tedavi, erken dönemde başlatıldığında daha etkili olabilir, bu nedenle belirtiler ortaya çıktığında bir sağlık profesyoneli ile iletişime geçmek önemlidir.
  2. Ağrı Kesiciler: Zona ağrısı oldukça yoğun olabilir ve bu ağrıyı hafifletmek için ağrı kesici ilaçlar kullanılabilir. Non-steroid anti-inflamatuar ilaçlar (NSAID’ler) veya opioidler, ağrıyı kontrol altına almak için kullanılabilir. Ağrı yönetimi, hastanın rahatlamasına ve iyileşme sürecinin daha rahat geçmesine yardımcı olabilir.
  3. Topikal Losyonlar: Zona döküntüleri üzerine uygulanan topikal losyonlar veya kremler, kaşıntıyı hafifletebilir ve döküntülerin daha hızlı iyileşmesine yardımcı olabilir.
  4. Kortikosteroidler: Zona belirtileri şiddetli ise, özellikle gözlerin etkilendiği durumlarda kortikosteroidlerin kullanılması gerekebilir. Bu ilaçlar enfeksiyonun iltihaplanmayı azaltmasına yardımcı olabilir.
  5. Postherpetik Nevralji Tedavisi: Bazı kişiler, zona sonrası kronik sinir ağrısı olan postherpetik nevraljiyi yaşayabilir. Bu durumun tedavisi, antidepresanlar, antikonvülsan ilaçlar veya opioid ağrı kesicilerini içerebilir. Tedavi bu ağrıları kontrol altına almayı amaçlar.
  6. Göz İle İlgili Komplikasyonlar İçin Göz Doktoru: Eğer zona gözleri etkilerse, bir göz doktoru tarafından takip edilmelidir. Zona gözlerde ciddi sorunlara yol açabilir, bu nedenle erken teşhis ve tedavi önemlidir.

Zona tedavisi kişinin yaşına, enfeksiyonun yayılımına ve semptomların şiddetine bağlı olarak değişebilir. İlaçlar ve diğer tedavi yöntemleri, semptomları hafifletmek, komplikasyon riskini azaltmak ve hastanın daha rahat bir iyileşme süreci geçirmesine yardımcı olmak için kullanılır. Bu nedenle, zona belirtileri yaşandığında bir sağlık profesyoneli ile iletişime geçmek önemlidir, çünkü erken tedavi genellikle daha etkilidir.

Zona Hastalığı Bulaşıcı mıdır?

Evet, zona hastalığı bulaşıcıdır, ancak direkt olarak zona döküntüleri veya lezyonlarından bulaşmaz. Zona hastalığı, varicella-zoster virüsünün yeniden aktifleşmesi sonucu ortaya çıkar, ve bu virüs suçiçeği (varisella) hastalığına da neden olur. Suçiçeği veya zona geçiren kişiler, virüsü havada bulunan damlacıklar yoluyla başka kişilere bulaştırabilirler. İşte bulaşma yolları:

  1. Suçiçeği Bulaşması: Eğer bir kişi daha önce suçiçeği geçirmediyse ve zona hastası bir kişiyle doğrudan temas ederse veya aynı ortamda bulunursa, suçiçeği virüsü bulaşabilir. Suçiçeği belirtileri genellikle zona belirtilerinden daha farklıdır, ancak her iki hastalık da aynı virüs tarafından neden olur.
  2. Zona Bulaşması: Zona hastası bir kişi, zona döküntülerinin olduğu bölgelere dokunarak virüsü ellerine alabilir ve ardından bu ellerle temas ettiği yüzeyler veya diğer insanlar üzerinden virüsü bulaştırabilir. Ancak zona döküntüleri doğrudan cilt teması ile bulaşıcı değildir. Bu nedenle zona hastası bir kişiden zona geçmez, ancak suçiçeği geçirmemiş bir kişiye suçiçeği bulaşabilir.

Zona aşısı, hem suçiçeği hem de zona hastalığının riskini azaltmada etkili bir yöntemdir. Aşılama, bireylerin bağışıklık sistemini güçlendirerek virüse karşı koruma sağlar. Bu nedenle, suçiçeği veya zona riski altındaki kişiler için aşı önerilmektedir. Özellikle yaşlı yetişkinler ve bağışıklık sistemi zayıflamış kişiler için zona aşısı tavsiye edilmektedir, çünkü zona hastalığı bu gruplarda daha ciddi komplikasyonlara yol açabilir.

Zona Hastalığı İçin Hangi Bölüme Başvurmak Gerekir?

Zona hastalığı için başvurulması gereken uzmanlık alanı dermatoloji (cilt hastalıkları) veya iç hastalıklarıdır (genel tıp). İşte zona belirtileri yaşandığında başvurulabilecek bazı sağlık uzmanları:

  1. Dermatolog (Cilt Hastalıkları Uzmanı): Zona, genellikle ciltte karakteristik döküntülerle başlar ve bu nedenle dermatologlar, zona hastalığının tanısını koyma ve tedavi etme konusunda uzmanlaşmıştır. Dermatologlar, döküntülerin görünümünü değerlendirir ve zona tedavisini yönlendirir.
  2. İç Hastalıkları Uzmanı: Zona, vücudun bağışıklık sistemi ile ilgili bir durum olduğundan, iç hastalıkları uzmanları da zona teşhisini koyma ve tedavi etme konusunda yetkilidirler. Ayrıca zona hastalarının diğer sağlık sorunları ve bağışıklık sistemi durumu da iç hastalıkları uzmanı tarafından değerlendirilebilir.
  3. Aile Hekimi: İlk aşamada zona belirtileri yaşadığınızda veya bu belirtilerle karşılaştığınızda, aile hekiminiz veya birinci basamak sağlık hizmeti sunan bir doktor ile iletişime geçebilirsiniz. Aile hekimi sizi gerektiğinde bir uzmana yönlendirebilir.

Zona tedavisi, genellikle antiviral ilaçlar, ağrı kesiciler ve bazen kortikosteroidler gibi ilaçları içerir. Tedavi, semptomların şiddeti ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişebilir. Erken teşhis ve tedavi, zona semptomlarının hafifletilmesine ve komplikasyon riskinin azaltılmasına yardımcı olabilir. Bu nedenle, zona belirtileri yaşandığında bir sağlık profesyoneli ile iletişime geçmek önemlidir.

Hızlı Başvuru Formu
Benzer Makaleler

İlgili Hekimler

İlgili Birimler