Akciğer Kanseri Tedavisi​ Nedir?

Akciğer Kanseri

Akciğer kanseri, hastalığın evresine, türüne ve hastanın genel sağlık durumuna göre değişiklik gösteren karmaşık bir süreçtir. Tedavi, genellikle bir veya birden fazla yöntemin kombinasyonunu içerir. Cerrahi müdahale, erken evrelerde tümörü tamamen çıkarmayı hedeflerken, kemoterapi ve radyoterapi ise kanser hücrelerini yok etmeyi veya büyümelerini durdurmayı amaçlar. Son yıllarda, hedefe yönelik tedaviler ve immünoterapi gibi yenilikçi yaklaşımlar da akciğer kanseri tedavisinde önemli bir yer edinmiştir. Her hasta için en uygun tedavi planı, multidisipliner bir ekip tarafından dikkatli bir değerlendirme sonucunda belirlenir.

Akciğer Kanseri Tedavisi​ 

Akciğer kanseri tedavisi, hastalığın evresine, türüne ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişen çeşitli yöntemleri içerir. İşte akciğer kanseri tedavisinde kullanılan başlıca yaklaşımlar:

Akci__er_Kanseri_Tedavisi_0611e289.webp

Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi

Akciğer kanserinde cerrahi tedavi, hastalığın evresine, türüne ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişen çeşitli yöntemleri içerir. İşte akciğer kanseri cerrahi tedavisinde kullanılan başlıca yaklaşımlar:

Lobektomi

Lobektomi, akciğerin bir lobunun (bölümünün) cerrahi olarak çıkarılması işlemidir. Akciğerler, sağda üç lob (üst, orta ve alt) ve solda iki lob (üst ve alt) olmak üzere toplam beş lobdan oluşur. Lobektomi, akciğerdeki bir sorun sadece bir lobu etkilediğinde ve diğer loblar sağlıklı olduğunda tercih edilir.

Lobektomi, genellikle aşağıdaki durumlarda yapılır:

  • Akciğer Kanseri: Erken evre akciğer kanserinde, tümörün bulunduğu lobun çıkarılması tedavi için en etkili yöntemlerden biridir.
  • Bronşektazi: Bronşların kalıcı olarak genişlemesi sonucu oluşan enfeksiyon ve iltihaplanma durumlarında etkilenen lobun çıkarılması gerekebilir.
  • Tüberküloz: Akciğer tüberkülozunun ilerlemiş ve diğer tedavilere yanıt vermediği durumlarda lobektomi uygulanabilir.
  • Akciğer Absesi: Akciğerde oluşan irin dolu boşlukların (abse) tedavisinde, absenin bulunduğu lobun çıkarılması gerekebilir.
  • Diğer Tümörler: Akciğerdeki iyi huylu tümörlerin (örneğin, hamartom) tedavisinde de lobektomi uygulanabilir.
  • Akciğerdeki mantar enfeksiyonları
  • Konjenital akciğer hastalıkları

Pnömonektomi

Pnömonektomi, akciğerin tamamının cerrahi olarak çıkarılması işlemidir. Bu, akciğer kanseri vakalarında uygulanan en kapsamlı cerrahi yöntemdir ve genellikle tümörün büyük ve akciğerin büyük bir bölümünü etkilediği durumlarda tercih edilir.

Pnömonektomi, genellikle aşağıdaki durumlarda yapılır:

  • Akciğer Kanseri:
    • Tümörün büyük olması ve tek akciğere yayılmış olması durumunda.
    • Diğer cerrahi yöntemlerin (lobektomi, segmentektomi) uygun olmadığı durumlarda.
  • Diğer Akciğer Hastalıkları:
    • Nadiren, akciğerdeki ciddi enfeksiyonlar veya diğer hastalıklar nedeniyle akciğerin tamamının çıkarılması gerekebilir.

Segmentektomi - Wedge Rezeksiyonu

Segmentektomi ve wedge rezeksiyonu, akciğerin daha küçük bir bölümünün cerrahi olarak çıkarıldığı akciğer ameliyatlarıdır. Her iki yöntem de akciğerin daha büyük bir bölümünün çıkarıldığı lobektomi veya pnömonektomiye kıyasla daha az invazivdir.

Segmentektomi:

  • Akciğerin bir segmentinin, yani bir lobun daha küçük bir bölümünün çıkarılmasıdır.
  • Daha karmaşık bir işlemdir ve genellikle daha büyük veya derin yerleşimli tümörler için kullanılır.
  • Akciğer fonksiyonlarını daha iyi korur.

Wedge Rezeksiyonu:

  • Akciğerden kama şeklinde küçük bir doku parçasının çıkarılmasıdır.
  • Daha basit bir işlemdir ve genellikle küçük, yüzeysel tümörler için kullanılır.
  • İyileşme süresi daha kısadır.

Bu ameliyatlar genellikle aşağıdaki durumlarda yapılır:

  • Akciğer Kanseri: Küçük, erken evre akciğer kanseri tümörlerinin çıkarılması.
  • Akciğerdeki İyi Huylu Tümörler: Hamartom gibi iyi huylu tümörlerin çıkarılması.
  • Akciğer Metastazları: Başka bir organdan akciğere yayılan kanserlerin çıkarılması.
  • Tanı Amaçlı: Akciğerdeki şüpheli nodüllerden biyopsi alınması.
  • Akciğerde Mantar Enfeksiyonları
  • Konjenital akciğer hastalıkları

 

Video Yardımlı Torakoskopik Cerrahi (VATS)

Video Yardımlı Torakoskopik Cerrahi (VATS), göğüs boşluğuna küçük kesilerle bir kamera ve özel cerrahi aletler yerleştirilerek yapılan minimal invaziv (küçük kesili) bir cerrahi yöntemdir. Geleneksel açık torakotomiye (göğüs duvarında büyük bir kesi) kıyasla birçok avantajı vardır.

VATS'ın Avantajları:

  • Daha Az Ağrı: Küçük kesiler nedeniyle ameliyat sonrası ağrı daha azdır.
  • Daha Küçük Kesiler: Büyük bir kesi yerine birkaç küçük kesi yapılır, bu da daha az yara izi anlamına gelir.
  • Daha Kısa Hastanede Kalış: Hastalar genellikle daha kısa süre hastanede kalır.
  • Daha Hızlı İyileşme: Ameliyat sonrası iyileşme süreci daha hızlıdır.
  • Daha Az Kan Kaybı: Küçük kesiler nedeniyle kan kaybı daha azdır.
  • Daha Az Komplikasyon Riski: Enfeksiyon ve diğer komplikasyon riski daha düşüktür.

Akciğer Kanserinde Radyoterapi (Işın Tedavisi)

Akciğer kanserinde radyoterapi (ışın tedavisi), yüksek enerjili radyasyon ışınlarının kanser hücrelerini öldürmek veya büyümelerini yavaşlatmak amacıyla kullanıldığı bir tedavi yöntemidir. Radyoterapi, akciğer kanseri tedavisinde çeşitli amaçlarla ve farklı şekillerde kullanılabilir.

Radyoterapinin Amaçları:

  • Tümörü Küçültmek: Ameliyat öncesi tümörün boyutunu küçülterek cerrahi müdahaleyi kolaylaştırmak.
  • Kanser Hücrelerini Yok Etmek: Ameliyat edilemeyen veya yayılan kanser hücrelerini doğrudan yok etmek.
  • Semptomları Hafifletmek: Ağrı, kanama veya nefes darlığı gibi semptomları hafifleterek hastanın yaşam kalitesini artırmak.
  • Ameliyat Sonrası Tedavi: Ameliyat sonrası kalan kanser hücrelerini yok etmek veya nüks riskini azaltmak.

Radyoterapi Türleri:

  • Dış Radyoterapi:
    • En yaygın kullanılan radyoterapi türüdür.
    • Radyasyon ışınları, vücut dışındaki bir cihazdan tümöre yönlendirilir.
    • Tedavi genellikle haftada birkaç kez, birkaç hafta boyunca uygulanır.
  • Stereotaktik Vücut Radyoterapisi (SBRT):
    • Yüksek dozda radyasyonun doğrudan tümöre odaklandığı, gelişmiş bir dış radyoterapi tekniğidir.
    • Çevredeki sağlıklı dokulara verilen zararı en aza indirir.
    • Genellikle küçük, erken evre akciğer kanseri tümörleri için kullanılır.
  • Brakiterapi (İç Radyoterapi):
    • Radyoaktif bir kaynak, doğrudan tümörün içine veya yakınına yerleştirilir.
    • Akciğer kanserinde daha az kullanılır ve genellikle diğer radyoterapi türleriyle birlikte uygulanır.

Akciğer Kanserinde Kemoterapi (İlaç Tedavisi)

Akciğer kanserinde kemoterapi (ilaç tedavisi), kanser hücrelerini öldürmek veya büyümelerini yavaşlatmak amacıyla kullanılan ilaçların sistemik olarak uygulandığı bir tedavi yöntemidir. Kemoterapi, akciğer kanseri tedavisinde çeşitli amaçlarla ve farklı şekillerde kullanılabilir.

Kemoterapinin Amaçları:

  • Tümörü Küçültmek: Ameliyat öncesi tümörün boyutunu küçülterek cerrahi müdahaleyi kolaylaştırmak.
  • Kanser Hücrelerini Yok Etmek: Ameliyat edilemeyen veya yayılan kanser hücrelerini yok etmek.
  • Semptomları Hafifletmek: Ağrı, kanama veya nefes darlığı gibi semptomları hafifleterek hastanın yaşam kalitesini artırmak.
  • Ameliyat Sonrası Tedavi: Ameliyat sonrası kalan kanser hücrelerini yok etmek veya nüks riskini azaltmak.
  • Radyoterapi ile Kombinasyon: Radyoterapinin etkisini artırmak için radyoterapi ile birlikte uygulamak.

Kemoterapi Türleri:

  • Kemoterapide kullanılan ilaçlar, kanser hücrelerini farklı şekillerde etkileyerek çalışır.
  • Akciğer kanseri tedavisinde kullanılan kemoterapi ilaçları, genellikle kombinasyon halinde verilir.
  • Kemoterapi ilaçları, damar yoluyla (intravenöz) veya ağız yoluyla (oral) alınabilir.
  • Kemoterapi kürler halinde uygulanır, yani belirli bir süre ilaç verilir ve ardından dinlenme dönemi verilir.

Akciğer Kanserinde Hedefe Yönelik Tedavi

Akciğer kanserinde hedefe yönelik tedavi, kanser hücrelerinin büyümesine ve yayılmasına neden olan belirli genetik mutasyonları veya proteinleri hedef alan ilaçların kullanılmasıdır. Bu tedavi yöntemi, klasik kemoterapiye göre daha seçici bir etki gösterir ve genellikle daha az yan etkiye sahiptir.

Hedefe Yönelik Tedavinin Avantajları:

  • Daha Az Yan Etki: Klasik kemoterapiye göre daha az yan etki görülür, çünkü ilaçlar doğrudan kanser hücrelerini hedef alır ve sağlıklı hücrelere daha az zarar verir.
  • Daha İyi Yaşam Kalitesi: Yan etkilerin az olması, hastaların yaşam kalitesini artırır.
  • Daha İyi Tedavi Sonuçları: Bazı hastalarda, özellikle belirli genetik mutasyonlara sahip olanlarda, hedefe yönelik tedaviler daha iyi tedavi sonuçları sağlayabilir.

Hedeflenen Genetik Mutasyonlar ve Proteinler:

Akciğer kanseri hücrelerinde sık görülen ve hedefe yönelik tedavilerin geliştirildiği bazı genetik mutasyonlar ve proteinler şunlardır:

  • EGFR (Epidermal Büyüme Faktörü Reseptörü): EGFR genindeki mutasyonlar, özellikle sigara içmeyen akciğer kanseri hastalarında yaygındır. EGFR inhibitörleri olarak adlandırılan ilaçlar, bu mutasyonları hedef alır.
  • ALK (Anaplastik Lenfoma Kinaz): ALK genindeki yeniden düzenlemeler, bazı akciğer kanseri vakalarında görülür. ALK inhibitörleri, bu yeniden düzenlemeleri hedef alır.
  • ROS1 (ROS Proto-Onkogen 1): ROS1 genindeki yeniden düzenlemeler de nadir görülen bir mutasyondur ve ROS1 inhibitörleri ile hedeflenir.
  • BRAF (B-Raf Proto-Onkogen): BRAF genindeki V600E mutasyonu, bazı akciğer kanserlerinde görülür ve BRAF inhibitörleri ile hedeflenir.
  • MET (Mesenkimal-epitelyal geçiş faktörü): MET genindeki değişikliklerde hedeflenen durumlardandır.

Hedefe Yönelik Tedavinin Uygulanması:

  • Hedefe yönelik tedaviye uygun hastaları belirlemek için, tümör dokusundan genetik testler yapılır.
  • Test sonuçlarına göre, hastanın tümöründe hangi genetik mutasyon veya protein değişikliği varsa, ona yönelik hedefe yönelik ilaçlar kullanılır.
  • İlaçlar genellikle ağız yoluyla alınır ve tedavi süresi hastanın durumuna göre değişir.

Önemli Notlar:

  • Hedefe yönelik tedaviler, her akciğer kanseri hastası için uygun değildir.
  • Genetik testler, tedaviye uygun hastaları belirlemede çok önemlidir.
  • Hedefe yönelik tedaviler, uzman bir onkolog tarafından planlanmalı ve uygulanmalıdır.
  • Günümüzde, bu tedavi yöntemleri üzerinde, çok aktif şekilde araştırmalar yapılmaktadır ve her geçen gün, yeni tedavi yöntemleri ortaya çıkmaktadır.

Akciğer Kanserinde İmmünoterapi

Akciğer kanserinde immünoterapi, hastanın kendi bağışıklık sistemini kanser hücrelerine karşı harekete geçirmeyi amaçlayan yenilikçi bir tedavi yöntemidir. Bağışıklık sistemi, normalde kanser hücrelerini tanıyıp yok edebilir, ancak kanser hücreleri bazen bağışıklık sisteminden saklanma veya onu baskılama yeteneği kazanır. İmmünoterapi, bu saklanma veya baskılama mekanizmalarını hedef alarak bağışıklık sisteminin kanser hücreleriyle savaşmasını sağlar.

İmmünoterapinin Çalışma Prensibi:

  • İmmünoterapi ilaçları, bağışıklık sistemi hücrelerinin yüzeyindeki belirli proteinleri (kontrol noktaları) hedef alır.
  • Kontrol noktaları, bağışıklık sistemi hücrelerinin aşırı aktifleşmesini engelleyerek sağlıklı hücrelere zarar vermelerini önler.
  • Ancak kanser hücreleri, bu kontrol noktalarını kullanarak bağışıklık sisteminden saklanabilir.
  • İmmünoterapi ilaçları, kontrol noktalarını bloke ederek bağışıklık sistemi hücrelerinin kanser hücrelerini tanımasını ve yok etmesini sağlar.

İmmünoterapi Türleri:

Akciğer kanserinde en sık kullanılan immünoterapi türleri şunlardır:

  • PD-1 ve PD-L1 İnhibitörleri:
    • PD-1, bağışıklık sistemi hücrelerinin (T hücreleri) yüzeyinde bulunan bir proteindir.
    • PD-L1, kanser hücrelerinin yüzeyinde veya tümör mikroçevresinde bulunan bir proteindir.
    • PD-1 ve PD-L1 inhibitörleri, bu proteinlerin etkileşimini bloke ederek T hücrelerinin kanser hücrelerini tanımasını ve yok etmesini sağlar.
  • CTLA-4 İnhibitörleri:
    • CTLA-4, T hücrelerinin aktivasyonunu düzenleyen bir başka kontrol noktası proteinidir.
    • CTLA-4 inhibitörleri, T hücrelerinin aktivasyonunu artırarak kanser hücrelerine karşı daha güçlü bir bağışıklık yanıtı oluşturur.

İmmünoterapinin Uygulanması:

  • İmmünoterapi ilaçları genellikle damar yoluyla (intravenöz) uygulanır.
  • Tedavi süresi ve sıklığı, kullanılan ilaca ve hastanın durumuna göre değişir.
  • İmmünoterapi, tek başına veya kemoterapi, radyoterapi veya hedefe yönelik tedavi gibi diğer kanser tedavileriyle birlikte uygulanabilir.

Akciğer Kanserinde Tedavilerin Başarıları

Akciğer kanseri tedavisinde başarı oranları, birçok faktöre bağlı olarak değişiklik gösterir. Bu faktörler arasında kanserin evresi, türü, hastanın genel sağlık durumu ve uygulanan tedavi yöntemi yer alır. Genel bir bakış sunmak gerekirse:

Erken Evre Akciğer Kanseri:

  • Erken evrede teşhis edilen ve cerrahi olarak tedavi edilen akciğer kanserinde, 5 yıllık sağkalım oranları %80-90'lara kadar çıkabilmektedir.
  • Erken teşhis ve cerrahi müdahale, akciğer kanseri tedavisinde en yüksek başarı oranlarına sahiptir.

İleri Evre Akciğer Kanseri:

  • İleri evre akciğer kanserinde, tedavi başarı oranları düşmektedir. Ancak son yıllarda geliştirilen immünoterapi ve hedefe yönelik tedaviler, bu evredeki hastaların yaşam sürelerini ve kalitelerini önemli ölçüde artırmıştır.
  • Kemoterapi ve radyoterapi, ileri evre akciğer kanserinde semptomların hafifletilmesi ve tümörün kontrol altına alınması için kullanılır.
  • İmmünoterapi, bağışıklık sistemini kanser hücreleriyle savaşmaya teşvik ederek, bazı hastalarda uzun süreli remisyonlar sağlayabilmektedir.
  • Hedefe yönelik tedaviler, belirli genetik mutasyonlara sahip tümörleri hedef alarak, daha az yan etkiyle daha iyi sonuçlar elde edilmesini sağlayabilmektedir.

Tedavi Yöntemlerinin Başarıları:

  • Cerrahi: Erken evrelerde en etkili yöntemdir. Tümörün tamamen çıkarılması hedeflenir.
  • Radyoterapi: Tümörü küçültmek, semptomları hafifletmek veya ameliyat sonrası kalan kanser hücrelerini yok etmek için kullanılır.
  • Kemoterapi: Kanser hücrelerini öldürmek veya büyümelerini yavaşlatmak için kullanılır. İleri evrelerde veya diğer tedavilerle kombinasyon halinde kullanılabilir. 
  • Hedefe Yönelik Tedavi: Belirli genetik mutasyonları hedef alarak, tümör büyümesini kontrol altına almayı amaçlar.
  • İmmünoterapi: Bağışıklık sistemini kanser hücreleriyle savaşmaya teşvik eder. Özellikle ileri evrelerde umut verici sonuçlar vermektedir.

Önemli Faktörler:

  • Erken Teşhis: Akciğer kanserinde erken teşhis, tedavi başarısını önemli ölçüde artırmaktadır.
  • Multidisipliner Yaklaşım: Onkologlar, göğüs cerrahları, radyasyon onkologları ve diğer uzmanların birlikte çalıştığı multidisipliner bir yaklaşım, en iyi tedavi sonuçlarını sağlamaktadır.
  • Kişiye Özel Tedavi: Her hastanın durumu farklı olduğu için, tedavi planı kişiye özel olarak hazırlanmalıdır.

Sonuç olarak;

Akciğer kanseri tedavisindeki başarı oranları, sürekli olarak gelişen tedavi yöntemleri sayesinde artmaktadır. Özellikle erken teşhis, kişiye özel tedavi ve multidisipliner yaklaşımla, hastaların yaşam süreleri ve kaliteleri önemli ölçüde iyileştirilebilmektedir.

Akciğer Kanserinde Tedavilerin Süreleri

Akciğer kanseri tedavisinde süreler, uygulanan tedavi yöntemine, kanserin evresine, türüne ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak büyük ölçüde değişiklik gösterir. Kesin süreler hastadan hastaya değişmekle birlikte, genel bir bakış sunulabilir:

Cerrahi Tedavi:

  • Ameliyat:
    • Ameliyat süresi, yapılan işleme (lobektomi, pnömonektomi vb.) bağlı olarak değişir ve genellikle birkaç saat sürer.
    • Hastanede kalış süresi de ameliyatın türüne ve hastanın iyileşme hızına bağlı olarak 3-7 gün arasında değişebilir.
  • Ameliyat Sonrası Takip:
    • Ameliyat sonrası kontroller, ilk aylarda daha sık olmak üzere, yıllarca devam edebilir.

Radyoterapi (Işın Tedavisi):

  • Tedavi Süresi:
    • Radyoterapi genellikle haftada 5 gün, birkaç hafta (4-7 hafta) boyunca uygulanır.
    • Stereotaktik vücut radyoterapisi (SBRT) gibi bazı özel teknikler daha kısa sürebilir (birkaç gün veya hafta).

Kemoterapi (İlaç Tedavisi):

  • Tedavi Süresi:
    • Kemoterapi kürler halinde uygulanır. Her kür, birkaç gün süren ilaç uygulamasını ve ardından birkaç haftalık dinlenme dönemini içerir.
    • Toplam tedavi süresi, kullanılan ilaçlara ve hastanın yanıtına bağlı olarak birkaç aydan (3-6 ay) bir yıla kadar değişebilir.

Hedefe Yönelik Tedavi ve İmmünoterapi:

  • Tedavi Süresi:
    • Bu tedaviler, genellikle uzun süreli olarak uygulanır.
    • Tedavi süresi, hastanın yanıtına ve ilacın yan etkilerine bağlı olarak değişebilir. Bazı hastalar yıllarca bu tedavileri alabilir.
    • İmmünoterapiler de kemoterapilere benzer şekilde belirli aralıklar ile hastaya uygulanır. Genellikle kürler ile tedavi uygulanır.

Önemli Notlar:

  • Bu süreler genel bir kılavuzdur ve her hasta için farklılık gösterebilir.
  • Tedavi süreleri, hastanın durumuna ve tedaviye verdiği yanıta göre ayarlanabilir.
  • Tedavi planlaması ve süreleri hakkında en doğru bilgiyi, hastanın onkoloğu verecektir.
  • Akciğer kanseri tedavisinde süreler değişkendir. Doktorunuz, bireysel durumunuza en uygun tedavi planını ve süresini belirleyecektir.

Akciğer Kanserinde Tedavilerin Yan Etkileri

Akciğer kanseri tedavisinde kullanılan yöntemlerin yan etkileri, tedavi türüne, uygulanan doza, hastanın genel sağlık durumuna ve diğer birçok faktöre bağlı olarak değişiklik gösterebilir. İşte akciğer kanseri tedavisinde kullanılan başlıca yöntemlerin yaygın yan etkileri:

Cerrahi Tedavi:

  • Ağrı: Ameliyat bölgesinde ağrı ve rahatsızlık hissedilebilir.
  • Enfeksiyon: Ameliyat yarası enfeksiyon riski taşır.
  • Kanama: Ameliyat sırasında veya sonrasında kanama görülebilir.
  • Pnömoni: Akciğer iltihabı (pnömoni) gelişebilir.
  • Akciğer Fonksiyonlarında Azalma: Özellikle akciğerin bir kısmı çıkarıldığında, solunum kapasitesi azalabilir.

Radyoterapi (Işın Tedavisi):

  • Yorgunluk: Radyoterapi sırasında ve sonrasında yorgunluk yaygın bir yan etkidir.
  • Cilt Tahrişi: Radyasyonun uygulandığı cilt bölgesinde kızarıklık, kuruluk veya soyulma görülebilir.
  • İştah Kaybı: Radyoterapi iştahı azaltabilir.
  • Öksürük ve Nefes Darlığı: Akciğerlere radyasyon verilmesi durumunda, öksürük ve nefes darlığı gibi solunum problemleri ortaya çıkabilir.
  • Akciğer İltihabı (Pnömonit): Radyasyon pnömonisi, radyoterapi alan bazı hastalarda görülebilir.

Kemoterapi (İlaç Tedavisi):

  • Mide Bulantısı ve Kusma: Kemoterapi ilaçları mide bulantısı ve kusmaya neden olabilir.
  • Saç Dökülmesi: Bazı kemoterapi ilaçları saç dökülmesine yol açar.
  • Yorgunluk: Kemoterapi alan hastalar genellikle yorgunluk hissederler.
  • Enfeksiyon Riski: Kemoterapi, bağışıklık sistemini zayıflatarak enfeksiyon riskini artırır.
  • Kan Hücrelerinde Azalma: Kemoterapi, kan hücrelerinin (kırmızı kan hücreleri, beyaz kan hücreleri ve trombositler) sayısını azaltabilir.

Hedefe Yönelik Tedavi:

  • Hedefe yönelik tedavilerin yan etkileri, kullanılan ilaca ve hastanın genetik özelliklerine bağlı olarak değişir.
  • Genel olarak, kemoterapiye göre daha az yan etki görülür.
  • Yaygın yan etkiler arasında cilt döküntüleri, ishal, yorgunluk ve hipertansiyon bulunabilir.

İmmünoterapi:

  • İmmünoterapi, bağışıklık sistemini harekete geçirdiği için otoimmün reaksiyonlara neden olabilir.
  • Yaygın yan etkiler arasında cilt döküntüleri, ishal, karaciğer veya akciğer iltihabı bulunabilir.
  • Yan etkiler genellikle ilaçlarla kontrol altına alınabilir, ancak bazı durumlarda tedavinin kesilmesi gerekebilir.

Önemli Notlar:

  • Her hastanın yan etkileri farklı olabilir.
  • Yan etkiler, tedavi ekibi tarafından yakından takip edilir ve yönetilir.
  • Yan etkileri hafifletmek için çeşitli ilaçlar ve destek tedavileri mevcuttur.
  • Hasta, yaşadığı tüm yan etkileri doktoruna bildirmelidir.
  • Tedaviye başlanmadan önce, doktorunuz size tedavinin olası yan etkileri hakkında detaylı bilgi verecektir.
Akciğer Kanseri Tedavisi​ Nedir?

Hızlı Başvuru Formu

Lütfen size ulaşabilmek için aşağıdaki alanları doldurunuz

İlgili Birimler
İlgili Hekimler
Benzer İçerikler

Yardıma mı ihtiyacınız var ?

7/24 tüm soru ve sorunlarınız için buradayız.